TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Cumhurbaşkanlığı Bütçesi üzerine söz alan Kadıgil; Derin Yoksulluk Ağı tarafından geçtiğimiz günlerde yayımlanan 'Pandemi Döneminde Derin Yoksulluk ve Haklara Erişim Araştırması'nın sonuçlarını paylaştı. Kadıgil, “Bir kağıt toplayıcı, pandemiden önce topladığı kağıdın kilosunu 50 TL'den satıp en azından ekmeğini çıkartırmış. Pandemide herkes kağıt toplamaya başladığı için fiyatlar 20-30 TL'ye kadar inmiş durumda. Çıkıyor evinden, Çekmeköy Nişantepe’den, Ümraniye'ye, oradan Üsküdar’a kadar kağıt toplayarak yürüyor. Sonra geri dönüyor. Kazandığı para 30 TL! Öte yandan Sarayın 1 yıllık toplam masrafı yaklaşık 4 milyar TL! Günde 10 milyon TL. Sarayın giyecek, mefruşat ve tuhafiye yıllık gideri; 13 milyon TL. Sarayın Klozet maliyetleri 5 bin ila 10 bin TL. Sarayın parkeleri 3.2 milyon, halıları 400 bin EURO! Asansörlerinin bakımı 30 milyon TL!  Bahçesindeki laleler 1 milyon 600 Bin TL!”

CHP’li  Vekil, “Sayın Oktay söyleyin Cumhurbaşkanı’na; lokantadaki komi, köşedeki çiçekçi, kağıt toplayan çocuk, seyyar satıcı, müzisyenler var bu ülkede… Hiç sigortaları olmamış, hiçbir birikimleri yok. Günlük yiyeceklerini çıkarttıkları işleri artık yok ve onları görev duyan bir devlet de yok! Etrafları AVMlerle residancelarla sarılı ama onları gören duyan yok! Çocuklarına yoksulluktan başka bırakacak mirası olmayan insanlar. Pandemiden önce gündelik işlerle sadece hayatta kalmayı başarırken şimdi açlıkla ve ölümle yüz yüze bırakılan insanlar. Açlar! Mama yok, bez yok, makarna yok, komşuda da yok! Kapitalizmin radarına bile giremeyen, TÜİK araştırmalarında bile olamayan ayda 600 liraya tek göz odada yaşamaya çalışan insanlar” ifadelerini kullandı.

Rapordan  çarpıcı sonuçlar paylayan CHP’li Vekil “Bakın insanlar yaşadıkları derin yoksulluğu nasıl nasıl anlatıyor; “Kağıda çıkabilirsek oradan gelen parayı kirayı vermek için saklıyoruz. Market önlerinden ezik domates, çürük patates ile gıda topluyoruz, gıdaya para vermemek için” diyor biri. Bir diğeri “Kirada oturanlar sokakta kalma tehlikesi altında. Biz fakirdik daha fakir olduk. En azından kira için bir düzenleme getirilebilirdi”. Söyleyin Cumhurbaşkanına açlıktan insanlar bayılıyor bu ülkede; “Bir kere dayanamadım arabayı alıp kağıda çıkayım dedim. Açlıktan sokağın başına gelmeden bayılmışım. Çıkamadım.” Söyleyin Cumhurbaşkanı’na çöplükten besleniyor insanlar “Bakkal veresiye vermiyor artık, borcum da var. Marketlerden atılanları topluyoruz. iyi kötü domates patates çıkıyordu şimdi onları da atan az. Herkes çöpe verdi kendini toplayan çok” dedi.