Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne tartışmalı şekilde rektör olarak atamasının ardından kurulan hukuk ve iletişim fakültelerinin, YÖK’ün görüşü beklenmeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla alelacele kurulduğu anlaşıldı. YÖK’ün, iletişim fakültesi ile hukuk fakültesinin kuruluşundan tam 22 gün sonra konuyu gündeme aldığı öğrenildi.
YÖK Başkanvekili Safa Kapıcıoğlu, Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde kurulan hukuk ve lletişim fakültelerinin kuruluş gerekçesini, “Ülke menfaatlerini savunabilecek nitelikli insan gücü ihtiyacı” ifadesi ile açıkladı. Fakültelerin kuruluş gerekçesine yönelik açıklamayı, “Skandal” olarak değerlendiren CHP Milletvekili Sibel Özdemir, “AKP’nin asıl amacının üniversitenin başarısını yükseltmek olmadığı, Boğaziçi’ni dönüştürmek ve zayıflatmak olduğu ortaya çıkmış oldu” dedi.
ALELACELE FAKÜLTE
Fakülteler 6 Şubat’ta kurulurken Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’nün fakültelerin kurulmasına yönelik başvuruyu 3 Şubat’ta yaptığı belirlendi. Fakültelerin herhangi bir fizibilite ve altyapı çalışması yapılmadan üç gün içinde kurulduğu ortaya konulurken üniversitenin talebinin ancak 24 Şubat’ta YÖK’ün gündemine alındığı belirtildi.
GARİP GEREKÇE
Fakültelerin kuruluş gerekçesine ilişkin de YÖK’ten dikkati çekici yanıtlar geldi. CHP’li Sibel Özdemir’in soru önergesini yanıtlayan YÖK Başkan Vekili Safa Kapıcıoğlu, Boğaziçi’ne kurulan Hukuk ve İletişim fakültelerinin gerekçesini şöyle açıkladı: “Kıyısı olduğumuz denizler ve uluslararası deniz kaynak ve imkanları (maden, enerji, balık avı, taşımacılık vs.) merkezinde ortaya çıkan uluslararası tartışmalar, geçmişte yaşanan sorunlar sebebiyle ülkemize yöneltilen suçlamalar gibi konularda uluslararası mahkemelerde dil ve alan yetkinliği ile ülkemizin menfaatlerini savunabilecek nitelikli insan gücüne duyduğumuz ihtiyaç açıktır. Beklentimiz, az sayıda öğrenci kontenjanının tahsis edileceği yeni Hukuk Fakültesi’nin, lisansüstü eğitim faaliyetleriyle özellikle son yıllarda ağırlığını hissettiren sorunlarda hukukçu ve akademisyen yetiştirmeye odaklanmasıdır.”
CHP Milletvekili Sibel Özdemir, YÖK’ün yanıtının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kurumların işlevsizleştiğini ortaya koyduğunu savundu. Üniversite rektörlerinin liyakat ve akademik kriter olmadan doğrudan Cumhurbaşkanı’nca atanmasını eleştiren Özdemir, “YÖK kararları da yok sayılarak yine doğrudan Cumhurbaşkanı Kararı ile üniversitelerin akademik faaliyetlerine doğrudan karar veriliyor” diye konuştu. Fakültelerin kuruluş gerekçesindeki, “Ülke menfaatlerini savunacak nitelikli insan gücü” ifadesine de değinen Özdemir, “Bu yanıtla, bugün ülkemizin menfaatlerinin savunulmadığı ifade edilmektedir. Bu anlamda, ‘Ülkemizin menfaatlerini savunabilecek nitelikte insan gücü ihtiyacı’ halihazırdaki 84 hukuk fakültesi ve bin 684 akademisyen tarafından karşılamamaktadır” ifadelerini kullandı.