Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek, CHP ve İYİ Parti’nin ortak adayı Mansur Yavaş’ı karalama kampanyasına girişince Yeniçağ yazarlarının radarına girdi.
Özellikle Ahmet Takan ve Orhan Uğurluoğlu, Gökçek dönemindeki akçeli işleri köşelerine taşımaya devam ediyorlar.
Orhan Uğurluoğlu, son yazısında belediye şirketi ANFA'da büyük bir kriz ortaya çıktığını söylüyor.
Mustafa Tuna'nın ANFA Genel Müdürlüğü'ne atadığı Orhan Kaya ve yardımcılarının Melih Gökçek döneminde ithal edilen ağaçlar nedeniyle çalışanları, "hırsızlıkla" suçladıklarının video kaydının ortaya çıktığını belirten yazar, çalışanların KHK'lilerle yüksek ücretlerle sözleşmeler yapıldığını da iddia ettiklerini öne sürüyor.
Yeniçağ yazarı, AKP’nin adayı Mehmet Özhaseki’nin ise seçilmeden önce Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin faaliyetlerini kontrol altına almak için Genel Sekreter olarak Refik Tuzcuoğlu'nu görevlendirdiği ve ilk iş olarak Tuna'nın atadığı ANFA Genel Müdürü Orhan Kaya'nın görevden alındığını hatırlatıyor.
Uğurluoğlu’nun aktardığına göre Kaya, görevden alınınca çalışanlara veda ziyareti düzenlemiş ve bir çalışan tarafından kaydedilen konuşmasını, "haklarınızı helal edin" diye bitirmiş. Ancak toplantıya katılanlar, "Helal etmiyoruz, hakkımız haram olsun, öbür dünyada görüşürüz bu kadar insanının vebalini nasıl ödeyeceksiniz? Başınıza gelen her işte bizim ahımızı hatırlayın. Hepimizin itibarı ile oynadınız. Bu görevlerden kimler geldi geçti, hiçbiri böyle uğurlanmadı. Biz ANFA'yı tırnaklarımızla buraya getirdik. Hepimizin itibarı ile oynadınız. Siz ve adamlarınız oturduğunuz makamı rezil ettiniz” diyerek büyük tepki göstermişler.
Uğurluoğlu’nun iddiasına göre kayda alınan o toplantıdan bazı diyaloglar şöyle devam ediyor:
“Ayakta kalarak tepki gösterenlerden bir ANFA elemanı şunları söyledi: "Sizin Genel Müdür Yardımcınız Kadir Bey her seferinde bizi hırsız yerine koydu. Melih Başkan'ın gidip getirdiği ağaçları ANFA ihale ile aldı. Çevre Koruma onay verdi. Yapı Kontrol parasını ödedi. Biz bunları diktik, sizin genel müdür yardımcınız bize hırsız muamelesi yapıp hesap sormaya kalktı. Bize hesap sorulmayacaktı, gidilecekti, gidilebilseydi Melih Başkan'dan hesap sorulacaktı. Bizim cebimize bir lira para girmedi. Yemekhanenin ortasında neden bize, 'bu ithal ağaçların hesabını sizden tek tek soracağım' diye bağırdı. Ne yaptık ki bizler? Geldiğiniz günden beri, 'ithal ağaçların hesabını soracağız' dediniz. Biz ANFA'nın işini yaptık, ANFA'ya para kazandırdık. Cumhurbaşkanlığını yaptık, ANFA Parkı yaptık. Yolların ağaçlandırmasını yaptık ve biz aramızdan daire başkanı çıkarttık. Bunlarla gurur duyulması gerekiyor ya. Kadir Bey arkanızda ya, genel müdür yardımcınız sizin ya. Biz bunları hak ettik mi?"
Söz alan bir kadın çalışan ise, "Bizlerin sözleşmelerini neden yenilemediniz de KHK'lıların sözleşmelerini yüksek maaşlarla giderayak yenilediniz? KHK'lılar daha ne yapsın" diye konuşunca Orhan Kaya şu yanıtı veriyor:
"KHK'lılarla ilgili benim yapacağım hiçbir şey olmadığını bilin. Onların her şeyi kanunidir. Kanun ne diyorsa ben onu yapıyorum. Ama onların dışında da bir şeylere müsaade etmeseydim bilerek yaptığım hiçbir şeyden geri adım atmam. Yok, hiçbir sıkıntı yok."
ANFA'da verilen görevleri yaptıklarını söyleyen erkek çalışan şunları söyledi:
"Seçim günü geliyor 24 Haziran'da herkese müşahit kartı veriyorlar. Sandıklara görev yapmaya gidiyoruz. Sonra 'bunlar hain, bunlar vatan haini...' Hain demek benim bildiğim, anasını babasını, bacısını, vatanı satana derler." Orhan Kaya bu sözlere, "Bu anlattıklarından benim haberim bile yok" diyor ama ANFA elemanı devam ediyor: "Emin olun şu sizin etrafınızdakilerden milliyetçiyim, 20 yaşından beri siyasetin içindeyim. Benim babam da anam da siyasetin içinde ama şunu unutmayın, buradan gittikten sonra bir eleman gelip sizinle resim paylaşabilir. Neymiş ben Ramazan Arslan ile (ANFA eski Genel Müdürü) resmimi paylaşmışım. Bu resmi kaldır diyorlar."
Kaya, "Ramazan Arslan Bey ile ben görüşüyorum zaten. Keşke gelip bana anlatsaydınız" diyor. Eleman ise şöyle devam ediyor, "Özel kaleminiz görüştürmedi ki, o zaman seçtiğiniz müdür yardımcılarınız gelip bize tesir etmesinler sizin adınıza konuştular, tampon oldular. Kendi genel müdür yardımcınızdan haberiniz yok. Ramazan Aslan sizi bize emanet etti ama yanılmış ya. Onu hayal kırıklığına uğrattınız Orhan Bey. Haydi, uğurlar ola..."
“Değerli okurlarım ANFA'da kayda alınan bu videobant çok önemli iddiaları ve suçlamaları ortaya koyuyor” diyen yazar, Mustafa Tuna’nın göreve geldikten sonra Melih Gökçek'i hafriyat konusunda çok ağır şekilde suçladığını ve Gökçek de kendisine çok sert şekilde yanıt verdiğini anımsatıyor.