Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Kapatma davasının savcısı iktidarın başıdır, dava bizzat Saray’da hazırlanmıştır” dedi. Sancar, “Bize açılan kapatma davası yargı süsü verilmiş siyasi bir intikam davasından başka bir şey değildir! Sizi durduracağız, kaybedeceksiniz” diye iktidara seslendi.
Sancar grup konuşmasına, “Her türlü baskı, sindirme ve tehdit politikaları karşısında halkımız asla boyun eğmeyeceğini bütün dünyaya açık bir şekilde gösterdi. Halkımızın iradesi bize emanettir, bu iradeyi koruyacağız. Milyonlar kapatma girişimlerine, vekilliklerin düşürülmesine, kumpaslara, kayyım gaspına ‘Beni çiğneyemezsiniz’ diyerek meydanlardan haykırmıştır. Yanlış hesap halktan döner” diyerek başladı.
Kadınlara da seslenen Sancar, “Sevgili kadın yoldaşlarımız, Newroz alanlarının en güçlü sesi, iradesi ve rengi şüphesiz siz kadınlar oldunuz. Kadınların gücünü, kararlılığını ve cesaretini bir kez daha ortaya koydunuz. Güçlü meydan okuyuşunuz bu ülkenin kadın düşmanı ceberrut ülkenin tekelinden mutlaka çıkarılacağının müjdesini verdiniz. Ne mutlu sizlere. Mücadelenizin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.
“YARGI SÜSÜ SİYASİ İNTİKAM DAVASI”
“Bu güçle yolumuza emin adımlarla devam edeceğiz. Mücadelemizi mutlaka ama mutlaka başarıya ulaştıracağız. Demokrasi elbette bedel ödemeye göze alarak, büyük mücadeleler vererek kazanılır. Kimse ihsan etmez, lütfetmez” diyen Sancar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu ülkede demokratik siyaset yürütmek de bu bedeli göze almadan mümkün değil. Cesaret ve kararlılık gerektir. Demokratik siyasetteki ısrarımızı sonuna kadar devam ettireceğiz. Bu yoldan dönüş yoktur. Bize açılan kapatma davası yargı süsü verilmiş siyasi bir intikam davasından başka bir şey değildir! Hukukla tartışılan bir tarafı yoktur.”
“DAVANIN SAVCISI, İKTİDARIN BAŞI”
“Kapatma davasının savcısı iktidarın başıdır, dava bizzat Saray’da hazırlanmıştır. HDP, kurulduğu günden beri fiili olarak kapatılmak amacıyla zulmü uygulamalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu iktidar yalanlarla toplumun hafızasını bastırmak istiyor. O nedenle örneklerin bir kısmını yeniden hatırlamak gerekiyor.”
“MEDYA BİZE AKIL ALMAZ İFTİRA YÜRÜTTÜ”
“Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, pek çok milletvekili arkadaşımız, binlerce yöneticimiz, üyemiz, belediye eş başkanımız tutuklandı. Hâlâ siyasi rehine olarak cezaevinde bulunuyorlar. Vekillikler düşürüldü, halkımızın bin bir emekle kazandığı belediyeler gasp edildi, medyada bize karşı akıl almaz bir ambargo uygulandı, nefret söylemi kullandı, iftira yürütüldü. Ne oldu peki? Her saldırı dalgasından daha çok büyüyerek, demokratik olmayan seçim yarışlarından bile yüzümüzün akıyla çıktık.”
“SİZİ DURDURACAĞIZ, KAYBEDECEKSİNİZ”
“HDP bir bina mıdır sadece, dükkân mıdır, ne sanıyorsunuz siz? HDP meydanlardaki milyonlardır. HDP’yi kapatamazsınız. Karanlık bir yola girdiniz, ülkeyi uçuruma sürüklüyorsunuz. Sizi durduracağız, kaybedeceksiniz. Bu dava iktidarın tükendiğinin de itirafıdır.”
“Merkezi bir iktidar aklı var, bu her şeyin sorumlusudur. Hiç kimse sorumluluğu birinden diğerini atıp birini aklamaya çalışmasın. Karşımızda ceberut bir iktidar var, faşist bir zihniyet var. Bu koalisyon bütün sorumluluğu birlikte paylaşıyor. İddianame bir itirafnamedir. İktidarın bildirisinden öte bir anlam taşımıyor. Hayatta olmayan arkadaşlarımıza siyasi yasak talep etmişler. Bugün aramızda olmayan arkadaşlarımızdan da korkuyorsunuz. O miras burada bugün mevcutsa o zaman ödenen bedeller dolayısıyladır.”
“7 HAZİRAN’I UNUTMADINIZ, UNUTMAYINIZ”
“Korkuyorsunuz. Her türlü korkuyorsunuz. HDP fikriyatı nerede varsa ondan korkuyorsunuz. Korkmakta da haklısınız. HDP, size nasıl kaybettireceğini ve demokrasinin yolunun nasıl açılacağını çok iyi biliyor. 7 Haziran 2015’i unutmadınız, unutmayınız, 31 Mart ve 23 Haziran 2019’u unutmadınız,