Doruk Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, endüstriyel gelişmiş ülkelerde çevre kirliliğinin artması nedeniyle giderek sıklığı artmakta olan
saman nezlesinin
astım hastalığı ile birlikte gözlenebileceğini söyledi. Dr. Serap Ket Alkan, saman nezlesinin toplumda görülen allerjik hastalıkların en önemlilerinden biri olduğunu kaydetti. Toplumun ortalama yüzde 10'unda görüldüğünü aktaran Dr. Alkan, hastaların yüzde 20 - yüzde 40'ında astım birlikteliği görüldüğünü ifade etti.
Allerjik rinit hastalığının hayatı tehdit etme özelliği olmayan ancak hastanın
yaşam konforunu belirgin şekilde bozduğunu belirten Alkan, şöyle konuştu: "Hastanın şikayetlerinin ortaya çıkabilmesi için en azından sorumlu allerjenle daha önceden bir kez karşılaşılmış ve ona duyarlı hale gelinmiş olması gerektiği, allerjenle karşılaştıktan sonra dakikalar içerisinde hapşırma,
burunda kaşınma, burun akması ve burun tıkanıklığı olabilir. Bu kişilerde devamlı bir burun çekme, burun kaşıma nedeni ile özel mimikler gelişir. Bu hastalarda genelde göz nezlesi de eşlik ettiği için gözlerde yanma, batma, kaşınma, sulanma gibi bulgular da görülebilir. Yine bu hastalarda geniz akması,
baş ağrısı, gece gelen öksürük nöbetleri olabilir. Astımın da birlikte görüldüğü hastalarda,
nefes darlığı, hırıltlı solunum, göğüste sıkışma hissi, öksürük gibi bulgular olabilir."
Saman nezlesinin 3 ayrı kategoride incelenebileceğini ifade eden Dr. Alkan, bu kategorileri şu şekilde sıraladı: "Yıl boyu süren allerjik rinit, genel olarak ev tozu akarlarına bağlıdır. Mevsimsel allerjik rinit, polenlere (
ağaç, ot, yabani ot,
hububat poleni) bağlıdır. Yıl boyu süren ancak, mevsimsel artışlar gösteren allerjik rinit. Sorumlu allerjen ev tozu akarları, polenler, ev içerisinde yaşayan hayvanlar (kedi, köpek, kuş) ve hamam böceği çıkartıları olabilir."
Saman nezlesinin uzun süre grip zannedilip yanlış ve eksik tedaviler uygulanmış olabileceğini vurgulayan Alkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tedavide temel amaç allerjiye neden olan uyaranın ortamdan uzaklaştırılmasıdır. Polenlerden korunmak için bahar aylarında pencereleri kapalı tutmak ve hava filtresi kullanmak düşünülebilir.
Sabah erken saatlerde, kuru ve sıcak havalarda dışarıya çıkmamak polenlerden kaçınmak için çözümdür. Tatil zamanlarını bahar aylarının dışında planlamak da faydalı bir önlem olabilir. Evcil hayvanların tüy, salya, dışkı ve idrarları ile temas etmemeye özen göstermelidir. Ev ve işyerinde küf oluşmaması için gerekli önlemler alınmalıdır. Akarlar ev tozu üzerinde yaşarlar ve dışkıları ile allerjik nezleye neden olurlar. Akarları ortamdan uzaklaştırmak için düzenli olarak elektrik süpürgesi ile
temizlik yapmak ve
yatak takımları ile perdeleri sıcak suyla (50-70 derecede) yıkamak yerinde olacaktır.
İlaç olarak öncelikle burun içine uygulanacak veya ağızdan uygulanacak antihistaminiklerden fayda sağlanmaya çalışılır." (CİHAN)