Almanya hafta sonunda mülteci otobüsüne yapılan saldırının şokunu atlatamadı. Clausnitz, Saksonya eyaletinde yaklaşık 800 kişinin yaşadığı küçük bir köy. Yabancının yaşamadığı, muhafazakâr bir yerleşim yeri olarak biliniyor.
Chemnitz şehrindeki mülteci yurdundan otobüse bindirilen mültecilerin hafızalarına kazınan vahim olaylar Clausnitz'e geldiklerinde başladı. Otobüsün önünü kesen yaklaşık 100 kişilik aşırı sağcı bir grup gelenlere korku dolu anlar yaşattı. Ağlayan insanların korku dolu gözleri kameralara yansıdı. Polis, otobüsün önünü kesen mülteci karşıtı gurubu uzaklaştırma yerine yaka paça mültecileri otobüsten indirerek kalacakları yere götürdü. Polisin bu davranışının aşırı sağcı gruptan alkışlarla destek görmesi dikkat çekti ve eleştirildi.
Küçük bir köy olan Clausnitz'de sokaklar bomboş. Mültecilerin kaldığı binalar ıssız ve sessiz bir yerde köyün en son evleri. Binaların hemen yanı başında geniş arazi ve ormanlar bulunuyor. Köyün merkezine yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta ve günde biri öğleden önce diğeri öğleden sonra olmak üzere sadece iki otobüs gidip geliyor. Mültecilerin konuşabileceği, sosyal aktivite yapabileceği hiçbir imkan yok. Mültecilerle birlikte 5 Alman aile de aynı binalarda kalıyor. Endişeli gözlerle pencereden bakan insanlar görülüyor. Beş aileden sadece biri mültecilere "Hoş geldiniz" demiş.
"OTOBÜSTE 50 GÜNLÜK ÇOCUĞUMA SARILIP AĞLADIM"
Dört ay önce Almanya'ya iltica eden Sadıgh Ranjbar daha güvenli bir hayat için Almanya'ya geldiğini söylüyor. Sadıgh Ranjbar otobüste yaşadıklarını unutamıyor ve korku dolu geceyi sanki tekrar yaşarcasına anlatmaya başlıyor: "Kalabalık bir grup önümüzü kesti. Traktör ve araçlarla yolu kapatmışlardı. Otobüse vurup bağırıyorlardı. Ne dediklerini anlamıyordum ama elleriyle aşağı geldiğinizde kafanızı keseceğiz işareti yapıyorlardı. Çok korktuk. 50 günlük çocuğuma sarılıp ağladım. Tercüman aracılığı ile polise bizi Chemnitz mülteci yurduna geri götürmesi için yalvardık ama kabul etmediler."
"GECELERİ KORKUDAN UYUYAMIYORUZ, ALLAH'A EMANET YAŞIYORUZ"
Sadıgh Ranjbar, korkudan geceleri uyuyamadıklarını söylüyor. "Burada emniyette değiliz. Dışarı çıkamıyoruz. Issız bir yer. Akşam olunca ışıkları söndürüp perdeleri indirip öyle duruyoruz. Sabaha kadar korkudan uyuyamıyoruz. Allah'a emanet yaşıyoruz." diyen Sadıgh Ranjbar, köyün merkezine gitmek isteseler de korktukları için evden uzaklaşamadıklarını dile getiriyor.
4 aydır Almanya'da, Almanlardan çok yardım ve destek gördüğünü söyleyen İranlı Sadıgh Ranjbar, Clausnitz'te yaşadıklarının kendisi için hayal kırıklığı oluşturduğunu ifade ediyor. Ranjbar ve ailesi kendilerini Clausnitz'te güvende hissetmiyor. Biran önce korku ve endişenin hakim olduğu köyden uzaklaşmak istiyor.
"OTOBÜSÜN ÖNÜNÜ KESENLERİN BİZE "HOŞGELDİNİZ" DİYECEKLERİNİ SANDIK"
Clausnitz'e kız kardeşiyle gelen mültecilerden Shiva ise otobüsün önünü kesen aşırı sağ ve mülteci karşıtı grubu "Bize 'hoş geldiniz' demek için toplandıklarını sanıyorduk. Oysa onlar bizi istemiyormuş. Korkudan otobüsten inmek istemedik." diyor. 24 yaşındaki Shiva, "Sanki her şey bir anda değişti ve Almanya bir an bizim için korkudan kaçtığımız ülke gibi hal aldı." sözleriyle yaşadığı korkuyu özetliyor. Otobüsle kendilerini getiren yetkililerin gıda ve ihtiyaç olan malzemeleri de getirip "Birkaç gün dışarı çıkmayın" uyarısında bulunduğunu aktarıyor.
Shiva ve kız kardeşinin kaldığı daire birçok mültecinin hayal edemeyeceği kadar geniş ve modern. "Ev ne kadar geniş ve modern olursa olsun eğer kendimi güvende hissetmiyorsam anlamı kalmıyor. Burası ıssız ve çok sakin bir yer. Korkuyoruz. Geceleri uyuyamıyoruz." diyen Shiva, sokağa çıkmaya cesaret edemediklerini ancak birkaç kişi toplu olarak çıkabildiklerini dile getiriyor.
Almanya'ya dair hayallerinin başka olduğunu, Clausnitz'de yaşadıklarının kendilerini şaşırttığını söylese de mülteci Shiva, "Almanya'nın birçok yüzü var. Bize kafamızı keseceklerini ve buradan gitmemizi söyleyenler Almanya'yı yansıtmıyor. O insanlar kızgın, belki bizi anlamak için zamana ihtiyaçları var. İyi ve kötü insan her yerde var." diyor.
"MERKEL'İ SEVİYORUZ"
Diğer birçok mülteci gibi Clausnitz'e getirilen mülteciler de Başbakan Angela Merkel'e teşekkür ediyor. "Merkel'i seviyoruz. İyi bir insan. O da bu aralar büyük zorluklarla mücadele ediyor. Bizim burada yaşadıklarımız Merkel'den kaynaklanmıyor ve doğrudan onun sorunu değil." diyen Shiva ve kız kardeşi, "Bedava bir yaşam istemiyoruz. Çalışmak istiyoruz." diyorlar.
"ASIL HALK, BİZİZ O AŞIRI SAĞ HASTALIKLILAR DEĞİL"
Sadıgh Ranjbar'ın misafirleri de eksik olmuyor. Bir Alman bayan ve yanında bir genç ile birlikte İngilizce "Hoş geldiniz. Size gıda ve bebek malzemesi getirdik" diyor. Adı Angelina olan 33 yaşındaki anaokulu eğitmeni, Clausnitz'e 250 kilometre uzaklıktaki Jena şehrinden geliyor.
Geçtiğimiz perşembe günü mültecilerin otobüsünü durduran "Biz halkız, buradan defolun" diye bağıran mülteci karşıtlarına tepki gösteren Angelina "Asıl halk biziz, o aşırı sağ hastalıklı serseriler değil. Güvenli ve huzurlu bir hayat için ülkemize gelen mültecilere sahip çıkan büyük bir çoğunluk var." diyor. Anaokulu eğitmeni Angelina, Clausnitz'e getirdiği gıda ve ihtiyaç malzemelerini arkadaşları arasında topladıkları paralarla aldığını ve kendisi gibi düşünen binlerce insan olduğunu hatırlatıyor.
Babaannesinin İkinci Dünya Savaşı'nda mülteci olduğunu söyleyen Angelina "Babaannemden mülteci olarak yaşadığı zorlukların hikayesini dinlerdim. Kimse bu duruma düşmesin diye dua ederdi. Bugün ülkemize gelen insanların yerinde bizde olabilirdik. İnsanlar zor durumda gittikleri yeni ülkelerde yardım eli uzatılmasını isterler. Ben turist olarak bile gittiğim ülkede bana yardım edildiğini ne kadar mutlu oluyorum. Bir de mültecileri düşünün." diyor.
ALMANLAR ARASINDA MÜLTECİLERE SAHİP ÇIKMA TARTIŞMASI
İranlı Sadıgh Ranjbar'ın üst kattaki Alman komşusunun binanın merdivenlerinin kirlendiği, binanın düzenin bozulduğu ve entegrasyonun Almanya'nın düzenini öğrenmekle başlayacağı şikayeti ile kapının zilini çalmasına tepki gösteren Anaokulu Eğitmeni Angelina, Alman komşuya "Bak ben de Almanım. Senin yaptığın hoş bir davranış değil. Bu insanlar geçen hafta büyük bir şok ve korku yaşadı. Alman komşular olarak o otobüsü durduranlara 'Mültecilerle siz değil biz kalacağız. Mültecileri değil aşırı sağ insanları istemiyoruz' deseydiniz bunlar yaşanmazdı. Siz sessiz kalmayı tercih ettiniz. Sen bir komşu olarak bu insanlara sahip çıksaydın ben 250 kilometre mesafeden gelmeyebilirdim. Önce bu insanlar kendilerini huzurlu ve güvende hissetsinler onlara yardımcı ol sonra düzeni ve uyumu konuşursun." sözleriyle tepkisini gösteriyor.
VİDEODA GÖRDÜKLERİM BENİ DEHŞETE DÜŞÜRDÜ
Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinden mültecilerle dayanışma ve durumlarını yerinde görmek için yüzlerce kilometre yol kat ederek Clausnitz'e gelen Roland Adam isimli bir vatandaş ise "Otobüsü durduran insanlar Almanya değil. Bu görüntüler beni rahatsız etti. Mültecilerle dayanışma için buraya geldim." diyor.
POLİS: MÜLTECİLERE KARŞI BÖYLE BİR TEPKİYİ BEKLEMİYORDUK
Clausnitz'de bir polis yetkilisi ise mültecilere karşı böyle bir tepkiye hazırlıklı olmadığını söyledi. Mülteci krizi nedeniyle polislerin sınır bölgelerinde göreve kaydırıldıklarını hatırlatan polis yetkilisi, "Clausnitz'de böylesine organize bir tepkiyi beklemiyorduk. Ayrıca burası tepelik ve küçük küçük köylerden oluştuğu için olay anında polis takviyesinin olay yerine ulaşması hemen mümkün olamıyor. Clausnitz'de aşırı sağ bir yapılanmanın olduğunu bilmiyorduk. Bizim için de şaşırtıcı oldu. Soruşturma devam ediyor." bilgisini verdi.
Aşırı sağ grubu dağıtma yerine yaka paça mültecilerin otobüsten indirilmesi sorusu üzerine ise "O anki polis gününün grubu dağıtma imkanı yoktu. Mecburen mültecileri indirmemiz gerekiyordu." cevabını verdi. Clausnitz'in aşırı muhafazakâr bir köy olduğunu söyleyen polis yetkilisi, kendilerini endişelendiren diğer bir durumun ise köydeki insanların büyük çoğunluğunun bütün olaylar karşısında sessiz kalması olduğunu vurguladı. CİHAN