Sakla samanı, yok yok sakla SÂMÂNI!..

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Temmuz 17 2018
Atalarımız, “Sakla samanı gelir zamanı” demişler. Ben de güzel bir şey duyunca onu bir yere kaydederdim.

Abdullah Aymaz - Samanyoluhaber.com
Atalarımız, “Sakla samanı gelir zamanı” demişler. Ben de güzel bir şey duyunca onu bir yere kaydederdim. Şimdi tekrar gözden geçirince, onlar birer saman olmayıp bilakis birer servet-i sâmân olduğunu anladım. Zaman zaman, parça parça bile olsa sizlere takdim etmek istiyorum. Kırık, dökük, intizamsız ve insicamsız olduklarına bakmayın, lütfen…
“İtikada ait meselelerde, kabir, cennet ve cehennemle ilgili hususlarda güldürmek için  uydurulan ve  ayet ve hadiste yeri olmayan şeyler söylemek hiç uygun değildir. Torpil v.s. uydurmalar, haşa  Kayseri’linin Cenab-ı Hakla pazarlığı gibi şeylere dikkat edelim, ebedî hayatımızı mahvetmeyelim. Âyet ve hadislere sadık kalalım, bunların şakaya tahammülü yok… 
* * *
Sahtekâr ile tamahkâr hemen anlaşırlarmış. On – on beş  sene önce arasıra yanıma uğrayan birisi vardı;   “Hava alanında yanıma bir Türk gelip elinde son derece gelişmiş bir cihaz olduğunu, para bastığını söyledi. Sonra da “Bak işte Mark basıyor” dedi. Bir sürü mark çıkardı. (Meğer cihazın içine önceden yerleştirmiş) Güya âcil bir 50 bin marka ihtiyacı varmış onu satılığa çıkarmış. O anda aklıma gelmiyor ki, sabah-akşam uğraşsın elli bin mark bassın. Ama ben bunları düşünemiyorum bile. Ama 35 bin markım var. ‘Bankada 35 binim var olur mu?’  dedim. Eh ne yapalım olsun!” dedi. Hâlâ nasıl 50’den düştü hesaplayıp fark edemiyorum. Neyse sevinçle eve getirdim. Hanıma, ‘Yaşadık, zengin olduk!..’  dedim. Sonra uğraştım, uğraştım, hiçbir şey basmadı. Bu sefer ‘Eyvah aldandım!..’  diye feryadı bastım. Seneler geçti her hava alanına uğradığımda hâlâ gözlerim o sahtekârı arar, daha doğrusu 35 bin markımı ararım…”
Galata Köprüsünde bir adam denize beş kuruş düşürmüş. Senelerce hep “Ben burada beş kuruş düşürmüştüm!” deyip duruyormuş. Bir de artık bu takın

Bu haberler de ilginizi çekebilir