'Sahura kalkmayanlar, metabolik stres nedeniyle depresyona girebiliyor'


Uzman Diyetisyen Müge Özturna, Ramazan ayında oruç tutacakların mutlaka sahura kalkması gerektiğini, sahura kalkmadan oruç tutulmasının aç kalma süresini artırdığından, halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk, tansiyon ve düşük kan şekeri depresyon, konsantrasyon güçlüğü ve dikkatte azalmaya neden olduğunu söyledi. Sahura kalkmadan oruç tutanların metabolik stres nedeniyle depresyona girebileceğini de ifade etti. İftarda boş mideye bir anda yüklenme yapılmaması gerektiğini de belirten Özturna, mideye birdenbire yüklenmenin, çok hızlı yemenin, midede ağırlık, bulantı, gaz, yanma ve kabızlık gibi sorunlara yol açabileceğini söyledi.

"GÜNDE 10-12 BARDAK SU İÇMEK, BAĞIRSAK VE BÖBREKLERİN DAHA İYİ ÇALIŞMASINI SAĞLAR"

Diyetisyen Özturna yaptığı yazılı açıklamada, oruç tutarken sağlıklı beslenme kurallarına dikkat edilirse bir ay boyunca sindirim sistemi kendini yenileyeceğini ifade edip, mide bağırsak ve karaciğere kendini yenileme fırsatı vermek gerektiğini vurguladı. Oruç tutanlarda gün boyu su içilememesi nedeniyle vücut suyunda azalma olacağını, vücudun sıvı dengesini koruyabilmek için iftardan sahura kadar bol sıvı almak gerektiğini kaydetti. Günlük 10 -12 bardak su tüketilmesinin bağırsak ve böbreklerin daha iyi çalışmasını sağlayarak hem kabızlık problemini engelleyeceğini hem de karaciğere binen yükü azaltacağını belirtti. Bir günde alınması gereken besinlerin iftar, sahur ve gece öğünlerine eşit ve dengeli bir biçimde paylaştırılırsa Ramazan'da çok sağlıklı beslenilebileceğini ifade eden Özturna, hatta kilo dahi verilebileceğini kaydetti. Açlık süresinin uzaması ile metabolizmanın hızının yavaşlayacağını ve normalden daha az enerji harcayacağını ifade eden Özturna, enerji verilmediği zamanlarda vücut ve metabolizma, harcamalarını kısmazsa kısa süre içinde yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı sağlık sorunları oluşabileceğini kaydetti.

'SAHURDA KAHVALTILIK BESİN TÜKETİMİ ÖNEMLİ'

Sahurda kahvaltılık besin tüketimi sağlık açısından çok önemli olduğunu ifade eden Özturna, genelde, midenin geç boşalmasını sağlayacak, bağırsakların çalışmasını hızlandıracak ve bağırsak düzenini bozmayacak, kan şekerinin ani yükselmesini engelleyecek kepekli, bol posalı ve proteinli besinler tüketilmesinin önemli olduğunu kaydetti. Kepekli ekmek, yumurta, süt, peynir kaliteli protein kaynağı olup, tok tutucu özellikleri var olduğu, susuzluk hissini azaltması için şekersiz çay içilebileceğini kaydetti.

'İFTAR VE SAHURDA BESİNLERİ AZAR AZAR AMA SIK TÜKETİN'

İftar ve sahurda besinleri azar azar ama sık sık tüketerek beslenmenin çok önemli olduğunun altını çizen Özturna, iftara çorba gibi sindirimi kolay ve mideyi rahatlatan bir besin ile başlanması gerektiğini belirtti. Çorba, kahvaltılık ürünler ve salata ile oruç açıldıktan yarım saat sonra ana öğünü tüketmenin hem metabolizmayı çalıştırma hem de boş mideye birden yemek yemenin yol açabileceği sağlık sorunlarını engelleme açısından önemli olduğunu ifade etti. Lifli ve kana geçiş hızı düşük olan esmer tahıl ürünleri, sebzeler, kuru baklagiller, salata gibi besinleri tercih etmenin iftar sonrası yaşanabilecek sağlık sorunlarını engelleyeceğini kaydeden Özturna, iftardan birkaç saat sonra ana öğünde etli veya etsiz, az yağlı sebze yemeği ile az miktarda pilav, makarna veya börek yenebileğini belirtti. Bunun yanında yoğurt, ayran veya süt tüketimine özen göstererek, günde en az 2 porsiyon meyve veya şekersiz hoşaf tüketilmesinin önemine değindi. Şerbetli hamur tatlıları ya da kızartılan tatlılar yerine sütlaç, güllaç gibi sütlü tatlılar veya meyve yemenin ideal olduğunu kaydetti. CİHAN
<< Önceki Haber 'Sahura kalkmayanlar, metabolik stres nedeniyle depresyona... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER