(...)
Bu yazı 29 Temmuz 1995'te Milliyet gazetesinde yayımlandığı zaman, askeri vesayet yanlılarının çeşitli saldırılarına maruz kaldım. Milliyet'in Kemalistleri benim için “Gazetenin altını oyuyor…” buyurdular; 2001'de işime son verildiğinde adeta bayram ettiler. Ama kabul etmem gerekir ki, o günlerde küfür edenlere, tehdit edenlere pek rastlamadım. Tabii, o günlerde “tvitter, mvitter…” yoktu, ama e-posta vardı. Şimdilerde ise Hizmet Hareketi'nin değerini bilen, “paralel yapı” safsatasına hak ettiği cevabı veren yazılarımın hedef olduğu, çoğunlukla AKP trollerinden gelen örgütlü küfür kampanyasında savrulan hakaretlerin ve tehditlerin bini bir para. Bu vesile ile hakaretleri sahiplerine aynen iade ediyorum.
Peki, yazılarıma o günkü tepkilerle, bugünkü tepkilerin ortak noktaları yok mudur? Hem de nasıl… 1) Farklılığın her türlüsüne engin hoşgörüsüzlük... 2) Azgın bir devlete tapınma ve sivil toplum düşmanlığı...