Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Kurucu Başkanı
Emin Çakmak, turizm
ülkesi olan Türkiye'nin dünyada hızla büyüyen
sağlık turizmi pastasından daha fazla pay almasını sağlamak amacıyla oluşturulan konseyin yoğun
tanıtım çalışması yürüttüğünü, geçen yıl
fuar katılımlarının da bulunduğu 28 etkinlik yaptıklarını, dünya genelinde 57 merkezde ofisler oluşturduklarını anlattı.
Türkiye'nin dinamik yapısıyla bu sektörde hızla büyüdüğüne dikkati çeken Çakmak, sağlık tesisleri için verilen uluslararası kalite sertifikası olan JCI belgesine sahip 46
hastaneye sahip olduklarını, Türkiye'nin bu sayıyla dünyada bir numara olduğunu, 33 butik kliniğin de yabancılara
hizmet verir durumda olduğunu söyledi.
Sağlık turizmini geliştirme çabalarına 7 yıl önce başlayan Türkiye'nin, bu alanda 20 yıldır çalışan ülkeleri geride bırakarak 5'inci sıraya yükseldiğini, hedeflerinin ABD ve Almanya'nın ardından 3'üncü sıraya yerleşmek olduğunu belirten Çakmak şöyle konuştu:
''Türkiye bu sektöre yaptığı yatırımlar ve dinamik pazarlama yapısıyla artık markalaştı. 2011 yılında sağlık için gelen 587 bin turistle ekonomiye 3.4 milyar dolar katkı sağladık. Bunun bir kısmı fizik
tedavi ve termal turizm, ancak daha büyük kısmı tıp turizmi oldu. Eskiden Türkiye'ye gelen vakalar genelde göz, diş ve
estetik cerrahi gibi alanlardı. Son üç yılda tablo değişti. Bu vakaların toplam içindeki payı azalıyor. Artık daha ağır vakalar almaya başladık.
Özellikle
Arap Baharı olarak tanımlanan
Libya,
Suriye,
Ürdün ve Yemen'deki olaylar nedeniyle Türkiye'ye çok sayıda hasta hareketi oldu. Türkiye bölgenin bir anlamda sağlık merkezi haline geldi. Son dönemde
Ortadoğu gibi
Afrika ülkelerinden de çok sayıda hasta
şifa bulmak için Türkiye'deki sağlık tesislerine geldi. Bu sayının katlanarak artacağını öngörüyoruz.''
-''Türkiye güvenilir ülke''-
Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden gelen ziyaretçi sayısı hızla artsa da halen Türkiye'yi en çok AB üyesi ülkelerden turistlerin
tercih ettiğine dikkati çeken Çakmak,
Avrupa ülkelerinden vatandaşların Türkiye'de tedavisi konusunda
sigorta kurumlarıyla görüşmelerin devam ettiğini, bu konuda siyasetçiler arasında da
müzakereler bulunduğunu, yakın bir dönemde bu yönde olumlu gelişmeler beklediklerini, bunun gerçekleşmesi halinde Türkiye'ye gelen sağlık turisti sayısının 2-3 milyonlara çıkacağını ifade etti.
Çakmak, 7 yıl önce bu işe başladıklarında en büyük problemin
imaj ve güvenilirlik olduğunu, hastaların kendilerini Türkiye'deki tesislere teslim etmekte çekince yaşadığını, ancak bugün bu sorunun önemli ölçüde aşıldığını söyledi.
Türkiye'de tedavi olan hastaların memnuniyetini ülkelerindeki yakınlarına aktardığını, tedavi olmak isteyen yeni hastaların büyük bölümünün referansla geldiğini belirten Çakmak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ülkemizde tedavi görüp ülkesine dönen ziyaretçilerimiz ülkelerinde oluşturduğumuz ofislerde görevli doktorlar tarafından belli sürelerle kontrole çağrılıyor. Bu süreçte bize çok olumlu geri dönüşler oluyor. Artık imaj sorununu çözdük. ''Türkiye'ye gidip sağlığımızı nasıl teslim ederiz'' diye soranlar buraya gelip gittikçe gördüler ki ülkelerinden çok daha kaliteli, hijyenik, rahat ve hızlı bir hizmet alıyorlar. İnsanların deneyimlerini birbirlerine aktarması en büyük reklamımız oluyor.
Son dönemde yapılan yüz nakilleri çok büyük popülarite oluşturdu. Başarılı yüz nakil ameliyatları Türkiye'nin dünya çapında tanınırlığını artırdı. Türkiye'deki hekimlerimizin ciddi altyapısı ve birikimlerinin olduğunu ispat ettik.''