Türkiye'de obezite hızla artıyor. Yapılan araştırmalara göre Türkiye'de obezite yaygınlığı
18 yaş ve üzeri toplumda yüzde 10,7 ile yüzde 32,1 arasında değişiyor. Artışın devam etmesi halinde
2020 yılında obezite sıklığı erkeklerde yüzde 32.3, kadınlarda ise yüzde 48,2 oranında olacağı ön görülüyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çağın en büyük sorunu haline gelen obezite beslenme alışkanlıklarımızı tartışmaya açtı.
Türk
Diyabet Cemiyeti Başkanı İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, toplumda sadece fast food ürünlerinin obeziteye yol açtığına yönelik yanlış bir kanı oluştuğunu söyledi. Türkiye
Obezite
Araştırma Derneği tarafından 12 ilde, 15 yaş üstü, bin 563 kişi üzerinde yapılan "Türkiye'de
Beslenme Alışkanlıkları ve Fiziksel Hareketlilik Düzeyi Saptama Araştırması"nın sonuçlarını paylaşan Bağrıaçık, "Özellikle çocuk ve gençlerin hep
hamburger tükettiği için kilo aldığını düşünüyorduk, ancak araştırmamazı bu tezi çürüttü" dedi.
MİLLİ GIDAMIZ SİMİT VE TOST
Prof. Dr. Bağrıaçık, Türk toplumunda fast food'dan ziyade
simit, tost, lahmacun,
döner ve böreğin daha çok tüketildiğini belirtti. Toplumun yüzde 34'ü tost, yüzde 26'sı simit, yüzde 26'sının da sandviçi
tercih ettiğini ifade eden Bağrıaçık hamburger gibi fast food
tüketim oranının yüzde 5 olduğunu anlattı. Bağrıaçık şunları kaydetti: "Dolayısıyla sadece hamburger üzerine değil, sık tükettiğimiz bu gıdalar üzerinde yoğunlaşmamızda fayda var. Ayrıca ara öğünler tüketip, içerisinde yağ, karbon hidrat olmayan gıdaları tercih etmeliyiz. Yanında da bir beyaz
peynir veya
salata yemek doğru olacak. Bunun yanı sıra
cips ve çerez yerine yoğurt yemeyi tercih etmeliyiz."
Günde en az 4-5 öğün tüketmeliyiz
Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, Türkiye'de ara öğün tüketme alışkanlığının yüzde 4 gibi düşük bir oranda olduğunu kaydetti. Toplumun ara öğün tüketmeye alışması gerektiğine vurgu yapan Bağrıaçık, "Günde en az 4-5 öğün yemek faydalı olacak. Günlük alınacak 2000 kaloriyi bu öğünlere bölmeliyiz. İçinde yağ ve tuz bulunan gıdalardan kaçınmalıyız" diye konuştu
Obezlerde
kanser riski yüksek
Obezitenin kanserle yakın ilişki içinde olduğu ortaya çıktı.
Ege Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları
Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Füsun Saygılı, obez bireylerin meme, rahim, kolon ve
prostat gibi kanserlere yakalanma oranlarının, zayıf insanlara göre çok daha fazla olduğunu söyledi. Prof. Dr. Füsun Saygılı, zayıflamanın riskleri azalttığına dikkati çekerek “Gerçekten de kilo vermekle, meme kanserine yakalanma oranında yüzde 20-40 arasında azalma olduğu kanıtlandı. Bir başka durum da egzersiz. Haftada 3-4 saat egzersiz yapan kişilerde meme ve kolon kanserinin azaldığını oransal olarak görüyoruz" dedi.