Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''12 yaşından büyük erkek çocuklarını, sığınma evlerinde kalan annelerinden ayırmak zorunda kalıyorduk. Onlar için yeni modeller geliştireceğiz. Sığınma evleri yönetmeliğimizi de değiştiriyoruz'' dedi. Şahin, Turgut Özal Üniversitesi Münazara ve Diplomasi Kulübü'nün düzenlediği ''Kadına Şiddet'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Turgut Özal'ın yüreklerinde başka bir yeri bulunduğunu, aydınlık Türkiye'nin temelinin onun döneminde atıldığını söyledi. Gençlerin Türkiye'nin geleceği olduğunu ifade eden Şahin, ''Gelecek adına petrolümüz, madenimiz yok. En büyük gücümüz beşeri sermayedir'' diye konuştu. En büyük hedeflerinin 74 milyonu birinci sınıf vatandaş haline getirmek olduğunu belirten Şahin, herkesin ülkenin kaynaklarını adil ve eşit paylaşmasını amaçladıklarını bildirdi. Bakanlığın yenilenen yapısıyla ilgili bilgi veren Şahin, sosyal yardımlar ve sosyal hizmetlerin tek çatı altında birleştirildiğini ifade etti. Kadın ve erkeklerin nimet ve külfetlerden eşit faydalanması gerektiğini düşündüklerini dile getiren Şahin, merkeze kadını ve genci alamayan hiçbir çalışmanın sürdürülebilir olmadığını vurguladı. Kadına yönelik şiddetle mücadelede önleyici tedbirlerin önemine işaret eden Şahin, kadının statüsünü geliştirmenin en önemli yolunun, birey olarak kadının güçlendirilmesi olduğunu ifade etti. Kız çocukların okullaşması, yoksulluğun eğitimin önünde engel olmaması konusunda yaptıkları çalışmalara değinen Şahin, anne ve çocuk ölüm hızı oranlarının da azaltıldığını, 2015 hedefinin 2010'da yakalandığını bildirdi. Şiddetle mücadele öncesinde bütün bunların kontrol altına alınması, ekonomik olarak da kadınların güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Şahin, anayasa ve kanunlarda kadına yönelik şiddetle ilgili yaptıkları değişiklikleri anlattı. Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunması Kanunu'na değinen Şahin, tanımları genişlettiklerini, uygulamada yaşanan sorunları giderecek çalışmalar yaptıklarını bildirdi. Sığınma evlerindeki kadınlara yönelik önemli çalışmalar yürüttüklerini bildiren Şahin, bu kadınlardan isteyenlerin meslek edindirme kursuna gitmesi, İŞKUR'un da bu kadınlara iş bulmada öncelik vermesi konusunda çalışma yaptıklarını söyledi. Şahin, ''Çocuk okula gittiği için, çocuğun üzerinden kadına ulaşıldığı birçok vakaların yaşandığını gördük. Gizlilik maddesiyle bunların hepsini de kendi içinde gidereceğiz. Hakikaten, gerekiyorsa onun kimliğini değiştirecek, çok radikal tedbirlerde bulunacak uygulamalar yapacağız'' ifadesini kullandı. Şahin, ''Biz belli bir tarihten, medeniyetten geliyoruz. Bu medeniyetin bize getirdiği mirasın gereğini yapmak durumundayız. Şiddetle anılan bir ülke olamayız. Biz 74 milyon vatandaşımızı koruyan, kollayan, yanında olan, herkesin ihtiyacını karşılayan bir ülke olmak durumundayız. Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna şeref getiren bir ülke olmak durumundayız'' diye konuştu. -''Erkeğin de 'mağdurum' demesi lazım önce. Diyen erkekler başladı''- Bakan Fatma Şahin, daha sonra öğrencilerin ve katılımcıların sorularını yanıtladı. Şahin, bir öğrencinin ''sığınma evlerindeki kadın ve çocuklar'' ile ilgili sorusu üzerine, 12 yaşından büyük erkek çocuklarını, sığınma evlerinde kalan annelerinden ayırmak zorunda kaldıklarını belirterek, ''Onlar için yeni modeller geliştireceğiz. Sığınma evleri yönetmeliğimizi de değiştiriyoruz. Erkek çocuk annesinden ayrılıp, bizim kurumlarda başka birime geçmek zorunda kalıyordu. Aileyi parçaladığınız zaman sorunları da büyütüyorsunuz. Onlar için de ayrı modeller uygulamak için çalışma yapıyoruz. Engelli olup da sığınma evimizden istifade etmek isteyenlerle ilgili de sorunumuz vardı. Şu an yeni çıkardığımız Kadın Sığınma Evleri Yönetmeliği'nde de buna göre düzenleme yapıyoruz'' cevabını verdi. Bir öğrencinin ''erkeğe yönelik şiddet için ne yapılıyor?'' sorusunu da yanıtlayan Şahin, erkeklerden ciddi talep gelmeye başladığını belirterek, ''En son bir açıklama yaptım, 'Ben Aile Bakanıyım, erkeklerin de bakanıyım. Mağdur olan erkekleri de biz koruyacağız' demek zorunda kaldım. Şimdi çok doğru bir şey söylüyorsun. Bize de bu tür, özellikle psikolojik şiddetten dolayı erkeklerde büyük mağduriyet olduğu yönünde şikayet geliyor. Bu da bir sorun. Bunu da çözmemiz gerekir. Sizinle beraber, ne yapılabilir çalışalım. Ama erkeğin de 'mağdurum' demesi lazım önce. Diyen erkekler başladı'' dedi. Bakan Şahin, ''4 4 4 eğitim sistemi'' ile ilgili soruyu yanıtlarken de bir ailenin evladına din eğitimi aldırmak istemesi kadar doğal bir şey olmadığını belirterek, ''Temel eğitimin içine tercih hakkı koymadığınızda bu sefer şikayet ettiğiniz birçok merdiven altı sistemlerini hayata geçirirsiniz. Bilimi ve aklı kullanacağız, doğru neyse onu yapacağız. Tek tipçi bir anlayışla olmaz'' değerlendirmesinde bulundu. Bir öğrencinin ''dizilerle ilgili önlem alınacak mı?'' sorusu üzerine Bakan Şahin, toplumun okumadığını, spor yapmadığını, en hızlı yükselen oranın da televizyon izleme süresi olduğunu ifade etti. Bakan Şahin, ''Gördüğümüzle algı oluşturuyoruz, fikir sahibi oluyoruz. Kaplumbağayı bir anda sıcak suya koyduğunuzda zıplıyor, ısıyı yavaş yavaş açtığınızda ise yavaş yavaş haşlanıyor, kendi de fark etmiyor. Toplum bu şekilde dizilerle hem şiddeti normalleştiren hem kadınları ikincilleştiren bir süreçle karşı karşıya kalıyor'' diye konuştu. Halkın yüzde 80'inin dizilerden şikayet ettiğini belirten Şahin, ''Şikayet ediyorsan bu reytingleri kim artırıyor? Yüzde 80 şikayet, yüzde 2,5 müracaat. Memleketin hali bu. Diyor ki 'Ben şikayet ediyorum, kendimi de kontrol edemiyorum, siz beni kontrol edin.' Böyle bir sonumuz var'' diyerek sorunun çözüm yolunun bilinci artırmak olduğunu kaydetti. AA