Vücutta birdenbire ortaya çıkabilen ya da kendini göstermek için uygun zamanı bekleyen bazı hastalıklar, şişmanlamanıza ve obez bir birey haline gelmenize neden olabilir. Bu hastalıklara karşı önlem alıp, düzenli takip ve tedavilerle kilo alımının da önüne geçebilirsiniz.
Obezite, vücuda besinler ile alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanan ve
vücut yağ kitlesinin, yağsız vücut kitlesine oranla artması ile kendini gösteren kronik bir hastalıktır. Diğer bir deyişle vücutta aşırı miktarda yağ toplanmasıdır. Dengeli ve sağlıklı bir şekilde yemek yememenin dışında kimi hastalıklar ve durumlar da kişide obezite riskini artırabilmektedir.
Harcadığınızdan fazla kalori alınması durumunda alınan fazla enerji vücutta yağ olarak depolanarak şişmanlığa sebep olur. Bunun yanı sıra, şişmanlığın oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin,
psikolojik durumun da önemli etkisi vardır.
Kilo aldıran nedenler iyi araştırılmalı
Çevresel faktörler: Alınan bazı ilaçlar ve hormonlar (kortizon kullanımı veya psikiyatride kullanılan bazı ilaçlar), yanlış beslenme alışkanlıkları, aşırı ve sık yemek yeme, yağlı yemek yeme ve ihtiyaçtan fazla kalori almak, hareketsiz
yaşam,
spor yapmamak...
İnsülin direnci: Günümüzde en sık obezite nedeninin insülin direnci olduğu düşünülmektedir.
Genetik yatkınlığı olan kişilerde çevre şartları sebebiyle insülin direnci meydana gelmektedir. Hiperinsülinemi de hipoglisemileri tetikleyerek obeziteye sebep olmaktadır. Ülkemizde ve tüm dünyada obezite yaygınlığının altında insülin direnci yatmaktadır.
Hormonel sistemin diğer bozuklukları:
Hipofiz bezi hastalıkları: Kortizol ve
büyüme hormonu fazlalığı, hipogonadizm adı verilen hastalıklar obezite sebebidir.
Tiroid bezi hastalıkları: Hipotiroidi-tiroid bezinin çalışmaması veya az çalışması kilo artışı ve ödeme sebep olur.
Poli
kistik over sendromu: Overlerde çok sayıda kist ve insülin direnci bir aradadır. İnsülin direnci ve hiperinsülinizm obeziteyi tetikler.
Sürrenal bez hastalıkları: Cushing sendromu, aldosteronoma, adrenogenital sendrom obezite ile beraberdir.
Endokrin pankreas hastalıkları: İnsülin direnci, reaktif hipoglisemi, Tip 2 diyabet, de obeziteye neden olur.
Genetik obezite sendromları: Prader Willi, Leprechanism, Rabson-Mendenhall sendromu, lipoatrofik diyabet, Down's sendromu, Laurence-Moon- Biedle sendromu, genellikle kromozom anomalileri ile birliktedir.
Uyku apnesi:
Santral sinir sistemi ve simpatik sinir sistemini uyararak şişmanlık ve
hipertansiyon, obstruktif akciğer hastalığı gibi durumlara yol açabilir.
Hipotalamus bozuklukları: Leptin hormonu eksikliği ve leptin direnci, hipotalamik merkezlerin;
tümör, travma gibi durumlarda etkilenmesi de enerji alınımının artmasına yol açmaktadır.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Obezite, kişide sistemik, hormonal, metabolik,
estetik, psikolojik ve sosyal sorunlara yol açabilmektedir.
Obezite sıklığı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde hızla artmaktadır.
TURDEP'in (
Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans) yaptığı araştırmaya göre; bölgesel dağılımlar göz önüne alındığında obezite, Doğu Anadolu'da en düşük (yüzde 17,2) ve İç Anadolu'da en yüksek (yüzde 25,0) olmak üzere, güneyde yüzde 24, kuzeyde yüzde 23,5 ve
batıda yüzde 21,6 bulunmuştur.
Obezitenin
Afrika ve Asya'da görülme oranı daha azdır. Kırsal bölgelere göre kentlerde daha yaygındır.
Batı toplumlarında erişkinlerin yarısının kilo fazlalığı olduğu ve özellikle kadınlarda daha fazla yaygın olduğu bilinmektedir.
Dünya
Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre; dünyada 400 milyonun üzerinde obez ve 1,6 milyar civarında da hafif obez birey bulunmaktadır. 2015 yılında bu oranın sırasıyla 700 milyon ve 2,3 milyar seviyesine ulaşacağı düşünülmektedir.