Adem Çekiç, yaptığı açıklamada,
Karadeniz Bölgesi'nin Türkiye'de iklimsel özellikler bakımından zengin bir
ürün çeşitliliğine sahip olduğunu hatırlattı.
Söz konusu özelliğin bölgede çok değişik ürünlerin yetişmesine imkân sağladığına dikkat çeken Çekiç, Bu ürünler içerisinde ülkemize 1980'li yıllarda giren kivi
meyvesi önemli bir yere sahip olma eğilimindedir. Bölgemizde özellikle son yıllarda kivi üreticiliğinde önemli artış gözlemektedir.'' dedi.
Başta
Karadeniz Bölgesi olmak üzere
Marmara ve Ege Bölgelerinde de kivi yetiştiriciliğine uygun alanların bulunduğunu ifade eden Çekiç, ‘vitamin deposu' olarak adlandırdığı kivinin özeliklerini şöyle sıraladı: “A ve C vitaminleri ile potasyum açısından çok zengin bir meyve olan kivi, ayrıca
kalsiyum,
demir ve magnezyum gibi mineraller açısından da zengindir. Besleyici değeri yüksek bir
besin olan kivinin bir tanesi ile günlük A, C ve E vitamini ihtiyacı karşılanabilmektedir. Bu miktar turunçgillerin 2-4 katıdır. Ayrıca Demir, potasyum, kalsiyum ve P minarelilerini yüksek oranda içerir. Buna karşılık düşük oranda
şeker içerdiği için kalorisi de düşüktür. Bu yüzden kivi ‘sağlık meyvesi' olarak da bilinir. Özellikle içerdiği petkin sayesinde vücudu toksinlerden arındırır. Zararlı kolesterolü düşürür. Faydalı kolesterolü yükseltir.”
Sert geçen kış günlerinde bolca kivi tüketilmesini
tavsiye eden Çekiç, “Özellikle çocuk ve yaşlıların bu meyveyi daha fazla tüketmesi gerekir. Hastalıkların daha sık kendini gösterdiği sert kış aylarında kivi tüketmek olası hastalıkların önüne geçecektir.
Hamile bayanlar iki kişi için yerken ne yedikleri konusunda çok dikkatli olmalıdırlar.
Sağlıklı bir hamilelik ve bebeğin düzenli gelişimi için hamilelikten önce ve sonrasında çok sağlıklı bir beslenme metodu uygulamak çok önemlidir. Bu beslenme vitamin mineral ve lifli
yiyecek yönünden zengin olmalıdır.
Kivi çok fazla oranda üreme ve doğurganlığı arttırıcı E vitamini içerir. Kivi beslenmemizde çok önemlidir. Kivi
beyin aktivitelerimizde sakinleştirici etkiye sahip serotin gibi phytochemical maddeler içerir. Son olarak kivinin düşük sodyum ve yüksek potasyum içeriği
kalp ve
kan basıncı üzerinde pozitif etkiye sahip olduğunu da belirtmek isterim.” ifadelerini kullandı.
KİVİNİN YARARLARI
İçerisinde yüksek oranda
C vitamini içeren kivinin bazı yararları ise şöyle: “Lif açısından da zengin bir besin olan kivi bağırsakları çalıştırarak sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler. Vücudu ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
Nezle ve grip gibi
soğuk algınlıklarına iyi gelir.
Nefes açıcı etkisi ile astımlılara faydalıdır. Başta göğüs
kanseri olmak üzere, kanser oluşumuna ve ilerlemesine karşı koruyucudur. Kan basıncını dengeler. Tansiyonu ve kandaki kolesterol oranını düşürür. Karaciğeri çalıştırır ve kanı temizler. Kansızlığa ve
mide rahatsızlıklarına iyi gelir. Yaşlanmanın ciltteki belirtilerini azaltır. Kivi içeriğindeki asitler sayesinde cilde çok iyi geliyor. Meyve asitleri, cildin yüzeyindeki ölü
deri tabakasını hafifçe soyarak, peeling etkisi yaratıyor. Antioksidanlar (E ve C vitamini) ve 'karotenid'ler açısından (beta caroten, lutein) zengin olan kivi, yaşlılığa bağlı görme bozukluklarının önlenmesinde önemli yer tutuyor. Yaşlılarda görme bozuklarını engelliyor. Kivinin bitkisel besinleri DNA'yı korur. Antioksidan özelliği vardır. Kan şekeri kontrolü için yararlıdır.”