Hacettepe Üniversitesi Rektörü ve eski
Sağlık Bakanlığı Kanserle
Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr.
Murat Tuncer, ''kişiye özel'' yaklaşımla klasik kemoterapi ile
yanıt alamadıkları
kanser türlerinde sonuç alabildiklerini bildirdi.
Kanser Haftası dolayısıyla
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde düzenlenen basın toplantısında
tedavide yeni gelişmelerle ilgili bilgiler verildi.
Prof. Dr. Murat Tuncer, Türkiye'de kanser vakalarındaki artışın dünyaya paralel olduğunu, ancak bazı kanserlerde Türkiye'de daha hızlı artış görüldüğünü söyledi.
Alkol, sigara ve obezitenin kansere neden olan etkenlerin başında geldiğini ifade eden Tuncer, Türkiye'de tarama programlarıyla meme, kolon,
prostat gibi kanserlerin
erken tanısının mümkün olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin her yıl kanser tedavisine ödediği 2,3 milyar Avro ile Avrupa'da altıncı sırada olduğunu anlatan Tuncer, önlem alınmadığı takdirde bu rakamın yakın bir gelecekte 10-12 milyon Avro'ya çıkacağını belirtti.
Kanserde ''kişiye özel ilaç'' adı verilen yeni tedavi yaklaşımıyla ilgili de bilgi veren Tuncer, şunları söyledi:
''Bu her
hasta için değil, belirli bir hasta grubu için farklı tedavi yaklaşımı anlamına geliyor. Her hasta grubu için farklı doz ilaç uygulanması gerekebiliyor. Bunlar çok yeni yaklaşımlar. Ülkemizde kanser konusunda çok araştırma
destekleniyor. Ama araştırma geliştirmeye ayrılan parayla elde edilen arasında bir orantı kurulamıyor. Bu 2,3 milyar Avro'luk harcamayı nasıl etkin kullanırız ona bakıyoruz. Bunun için de bir kanser araştırma enstitüsü kurulması planlanıyor.''
''Kişiye özel tedavi'' yaklaşımının, tedavide başarı oranı düşük kanserler için söz konusu olduğunu dile getiren Tuncer, ''Kanserin moleküler seviyesine kadar inip ilaç dozlarını ve diğer yaklaşımları buna göre belirliyoruz. Klasik kemoterapi ile yanıt alamadığımız kanser türlerinde kişiye özel tedaviden sonuç alabiliyoruz'' diye konuştu.
Kanserde palyatif bakımın önemine işaret eden Tuncer, bununla hastaların en sıkıntılı döneminde psiko-sosyal destek sağlanmasının öngörüldüğünü belirtti.
Tuncer, Hacettepe Üniversitesi teknokentinde
kanser hastaları için ağrı kesici üretilmesine yönelik çalışma başlatılacağını da bildirdi.
-''Şüpheli unsurlardan kaçınılmalı''-
Anadolu Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Süleyman Büyükberber de Türkiye'de kanser tedavisinde ilaçlara erişim sorunu olmadığını, ancak bu konuda dışa bağımlılığın ortadan kaldırılması için araştırma ve geliştirmeye önem verilmesi gerektiğini söyledi.
Kanserle mücadelede halkın bilinçlenmesinin önemine işaret eden Büyükberber, kanser riski taşıdığı konusunda şüphe bulunan unsurlardan kaçınılması gerektiğini kaydetti.
Büyükberber, ''Mutasyon ya da enzim değişikliğine göre alt gruplar için tedaviler yaygınlaşıyor. Bu tedavi yaklaşımı ülkemizde dünya ile paralel yürüyor'' dedi.
Pfizer Global
Araştırma ve Geliştirme Diagnostik Birimi Başkanı ve İdari Direktörü Dr. Hakan Şakül de kanserin karmaşık bir hastalık olduğuna işaret ederek, bütün vücuda verilen kemoterapinin hastada yan etki ortaya çıkarabildiğini, kişiye özel tedavide ise genetik yapı dikkate alındığı için bu tür durumlar görülmeyebildiğini söyledi.
AA