Türk Kanser
Araştırma ve
Savaş Kurumu Genel Başkanı ve Dünya Kanser Kontrol Örgütü Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Prof. Dr. Kutluk, kronik bir hastalık olan
kanserde iyileşme oranlarının ciddi ölçüde arttığını belirtti.
Kanser
tedavisinin temel olarak cerrahi, kemoterapi ve radyoterapiden oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Kutluk, şöyle konuştu:
''Tüm kanserlerde iyileşme oranı yüzde 66'ya, 'meme, testis,
prostat, hodgkin' gibi birçok kanser türünde ise iyileşme oranları yüzde 90'a ulaşmıştır. Birçok kanser türünün
erken evrede tanımı yapıldığı zaman iyileşme şansı artıyor. Ayrıca, ülkemizde onkoloji alanında tedavi imkanları bulunmaktadır. Dolayısıyla hastaların yurtdışına gitmesi gerekmiyor. Kanser tedavisinde '
hedefe yönelik tedavi' dediğimiz, kansere yol açan mekanizmayı hedef alan moleküler tıbbın kazandırdığı ilaçlar artık bazı kanser türlerinde kullanılmaya başlamıştır. Bu gelişmelerin giderek daha da hız kazanması bekleniyor.''
-''Erkeklerde 50, kadınlarda ise 40 yaş önemli''-
Kanserde erken tanıyla tedavi başarısının önemine dikkati çeken Prof. Dr. Kutluk,
Türkiye'de kanser taramalarına ilginin artması için çalışma yaptıklarını anlattı.
Kanser konusunda farkındalığın daha da yükseltilmesi için bilgi düzeyinin artırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kutluk, şunları kaydetti:
''Genel olarak 50 yaşını geçen erkeklerin prostat ve kalın barsak kanseri için, 40 yaşını geçen kadınların ise meme ve serviks kanseri için kanser taramalarını yaptırmaları, bu 4 kanserin erken tanısı için önemlidir. Dünyada her yıl 12 milyon 700 bin kişi kansere yakalanıyor. Böyle giderse 2030 yılında bu rakam 13 milyon 200 bine ulaşacak. Ülkemizde de her yıl 150-200 bin kişi kansere yakalanıyor. 'Globocan' 2008 verilerine göre, ülkemizde erkeklerde akciğer,
mide, mesane, prostat ve kolorektal kanseri, kadınlarda ise meme, kolorektal, mide, uterus ve akciğer kanseri sık görülen kanser türleri olarak açıklandı.''
-''Kanserin önlenmesi için
tütünün yasaklanması gerekiyor''-
Türk insanının kanserin belirtilerini kısmen bildiğini anlatan Prof. Dr. Kutluk, ''Vücudun herhangi bir yerinde açıklanamayan bir şişlik,
idrar ve dışkı ile kanamalar, iyileşmeyen ve uzun süren morarmalar, uzun süren, düzelmeyen öksürük,
ses kısıklığı, vücuttaki benlerde büyüklük ve renginde değişmeler ipucu olabilecek belirtilerdir. Bu belirtiler mutlaka kanser demek değildir ama hekime danışmayı gerektiren belirtilerdir'' dedi.
Kanserin önlenmesi konusunda obezite ve tütün konularında halkın bilinçlenmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Kutluk, şöyle konuştu:
''Kanserin önlenmesi için tütünün yasaklanması gerekiyor. Çünkü tütün tek başına kanserin en önemli nedenidir, tüm kanserlerin üçte birinden sorumludur. Türkiye, bu açıdan çok önemli ve çok iyi bir noktaya gelmiştir. Tütün konusunda herkesin daha da duyarlı olması gereklidir. Ayrıca obezite konusu da önemlidir. Bu konuda da halkın bilgilendirilmesi gerekmektedir. Çünkü obezite ile bazı kanser türleri arasında ilişki vardır.''