Imperial College London yüksek okulundan bilim insanlarının prototipini geliştirdikleri algılama cihazı, hastalıkların ve virüslerin daha başlangıç aşamasında belirlenmesine imkan sağlayacak derecede hassas
ölçümler yapılmasına imkan sağlıyor.
Bilim insanları, geliştirdikleri görsel algılama teknolojisinin, başlangıç safhasındaki
prostat kanseri ve HIV de dahil olmak üzere virüs
enfeksiyonlarının teşhisinde kullanılan, tıpta
altın standart olarak adlandırılan metotlardan 10 kat daha hassas ölçüm yapılabilmesine olanak sağladığını bildirdi.
Bilim insanları cihaz sayesinde, hastalıkları belirlemek için gereken gelişmiş
araç gereçlerin kısıtlı olduğu ülkelerdeki hastalar için daha
ucuz ve daha basit teşhis ve
erken tedavi imkanına kavuşacaklarını belirtti.
Araştırma ekibinin başı, Imperial College London'ın Materyaller ve Biyo Mühendislik Bölümü'nden Prof. Molly Stevens yaptığı açıklamada, ''Retroviral tedavilerde kaydedilen iyileşmeleri değerlendirmek ve yeni enfeksiyon vakalarının kontrolünü yapmak için hastaların belirli aralıklarla tıbbi
testlerden geçirilmeleri hayati önem taşır. Ne yazık ki tıpta altın standart adı verilen mevcut hastalık belirleme metodları, sınırlı kaynaklara sahip ülkeler için aşırı derecede pahalı olabiliyor. Bizim pek çok hastalığın daha iyi izlenmesine imkan vermek üzere daha fazla tıbbi test yapılmasını sağlayan yaklaşımımız, daha hassas ölçümler yapılmasını mümkün kılıyor, karmaşık aletler gerektirmiyor ve on kat daha ucuz'' dedi.
Bilimsel çalışmada cihazın hassasiyetini kandaki p24 adı verilen,
AIDS hastalığına yol açan HIV'in biyolojik belirleyicisi üzerinde deneyen araştırmacılar cihazın, düşük seviyelerde virüse maruz kalan hastalardan alınan kan örneklerindeki p24 seviyelerinde meydana gelen çok
küçük değişiklikleri saptayabilecek kadar hassas olduğunu belirtti.
Bilim insanları şu an HIV teşhisinde kullanılan elisa testi ve HIV teşhisinde altın standart kabul edilen nükleik asite dayanan testte böylesine hassas ölçümler yapmanın mümkün olmadığını vurguladı.
Cihazı
prostat kanserinin biyolojik belirleyicisi olan Prostat Spesifik Antijeni (PSA) üzerinde de test ettiklerini belirten araştırmacılar, geliştirdikleri cihazın, kendine özgü biyolojik belirleyicileri bilinmeyen diğer hastalıklar ve virüsleri saptayacak biçimde yeniden şekillendirilebileceğinin altını çizdi.
Cihaz tek kullanımlık bir muhafazada bulunan kandan türetilen serumu
analiz etmek suretiyle çalışıyor. Analiz edilen serumdaki p24 veya PSA sonuçlarının pozitif olduğunda kaptaki solüsyonda,
mavi renk oluşmasına yol açan düzensiz
nano parçacık kümeleri yaratan bir reaksiyon oluşuyor. Sonuçların negatif olduğu durumlarda ise nano parçaçıklar top biçiminde şekillere ayrılarak solüsyonda kırmızımtrak bir renk oluşturuyor. Her iki reaksiyon da çıplak gözle görülebiliyor.
Nature Nanotechnology adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırmanın yazı heyetinde yeralan Dr. Roberto de la Rica, cihazın hassasiyetine ilişkin yaptığı açıklamada, ''Eskiden saptanabilmesi mümkün olmayan HIV enfeksiyonları ve kanser göstergelerinin saptanmasına imkan sağlayacağına inandığımız tıbbi bir test geliştirdik. Bu, hastaların tedavilerine daha erken başlanabileceği anlamına geliyor'' dedi.