Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Orhan Koç,
Türkiye'de
Ankara,
Bolu,
Giresun,
İstanbul,
Kütahya,
Samsun ve Kahramanmaraş'ta 10 adet fizik
tedavi ve rehabilitasyon hastanesi bulunduğunu belirtti. Trafik kazası ya da yüksekten düşme gibi vakaların ardından
felç kalan hastaların, akut dönemde rehabilitasyon
hizmeti alması gerektiğini söyleyen Koç, bu hizmetin Doğu ve Güney
doğu Anadolu bölgesinde verilemediğine dikkat çekti. Hakkari'deki felçli bir vakanın, rehabilitasyon için büyük şehirlere gelmek zorunda kaldığını kaydeden Koç, "Bunları dikkate alarak bir rehabilitasyon hastanesi planlaması geliştirdik. Türkiye genelindeki 29 sağlık bölgesinde, bu hizmete ulaşılabilirliği esas alarak, rehabilitasyon hastanesi planlaması yaptık." diye konuştu.
Rehabilitasyon sürecinde sadece fizik tedavi uzmanı bulunmasının yeterli olmadığını söyleyen Koç, "Kardiyolog, nörolog, ortopedist,
beyin cerrahi gibi branşların da olması gereken bir süreç. Spastik çocukların rehabilitasyonu ise ayrı bir başlık. Tüm bunları içine alacak şekilde bir yapılanma söz konusu." dedi.
Koç, bu hastanelerin yataklı, rehabilitasyon hizmetlerinin en son evresinin yapılacağı yerler olacağını aktardı. Koç, rehabilitasyon hastalarının bir çoğunun
trafik kazası, yüksekten düşme,
inme vakaları, ortopedik özürlüler, kansere bağlı rehabilitasyona ihtiyaç duyan vakalardan oluştuğunu dile getirdi. Rehabilitasyon ve evde sağlık hizmeti alması gereken grubun büyük oranda önlenebilir sebeplerden dolayı hastalandığını kaydeden Koç, bu noktada bilinçlendirmenin de önemini vurguladı.
HASTALARA YENİ YAŞAMLARINA UYUM EĞİTİMİ
Hastaların yeni
yaşamlarına uyum eğitiminin de son derece önemli olduğunu dile getiren Koç, "Tekerlekli sandalyeye mahkum kişi için caddedeki
kaldırım, bulunduğu evin asansörünün olup olmaması, evin içindeki kapı eşiğinden, tuvaletindeki klozetine kadar tüm yaşam alanları önemli. Mesleki rehabilitasyon gerekiyor, eğitim boyutu gerekiyor. Bunun için yapacağımız çalışmalarda kişinin yeni hayatında uyum eğitimlerinin verilmesi, kişinin yaşamış olduğu ortamın sosyal hizmet uzmanı tarafından değerlendirilmesi, iş-uğraş terapisti tarafından değerlendirilmesi ve ilgili kurumlarla gerekli koordinasyonların sağlanması çok önemli." şeklinde konuştu.
(CİHAN)