Sütlüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doğu Karadeniz'de
Rize başta olmak üzere
Trabzon,
Artvin,
Giresun ile Ordu'da 767 bin dekar alanda yaklaşık 204 bin üretici tarafından çay tarımı yapıldığını, son yıllarda üretilen yılda 1 milyon 200 bin ton civarındaki yaş çaydan 220 bin ton arasında civarında kuru çay elde edildiğini belirtti.
Bahçede yeşil olarak hasat edilen çayın zahmetli bir süreçle toplanıp fabrikada işlendiğini ve birkaç saatlik işlemin ardından
siyah renge dönüştüğünü anlatan Sütlüoğlu, ''Yaş çayın kaliteli olması için üreticilerce bahçeden dikkatlice toplanması gerekiyor. Yaş çay
yabancı unsurları temizlendikten sonra toplandığı gün satılır. Fabrikalarda belirli işlemlerden geçirildikten sonra paketlenir ve tüketiciye ulaşır'' dedi.
Üretilen çayın değerlerini ve içeriğini belirlemek, pestisit kalıntısı olup olmadığını tespit etmek için laboratuvarlarında testlerden geçirdiklerini vurgulayan Sütlüoğlu, ''Ülkemizde üretilen çay, iklimimizden dolayı dünyada en
doğal çaydır. Dünyada çaylıkların üzerine kar yağan tek
ülke Türkiye'dir. Ancak bu önemli unsurları yeterince anlatamadık. Bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz'' diye konuştu.
-''En kaliteli çay, tomurcuktan üretilen toz halindeki çaydır''-
Bazı tüketicilerin kuru çayı kullanmadan önce elediğini, ince olan bölümleri ayırdığı ve attığına işaret eden Sütlüoğlu, şunları söyledi:
''Bazı kişiler ince çay partiküllerini toz olarak nitelendiriyor. Halbuki onlar, çayın en değerli bölümü olan yaş çayın tepe tomurcuğundan üretilen çaydır. Toz veya başka bir şey değildir.
Çayın en fazla dem veren, en iyi aroma veren bölümü en üst bölümü olan tomurcuk dediğimiz bölümüdür. Bu bölüm, imalatta ince partiküle dönüşüyor. Tomurcuktan geriye doğru
yaprak büyür, ama dem verme kabiliyeti uç bölüme göre azalır.''
Bazı kişilerin yabancı çayların demlendiğinde yaprak gibi açıldığını, Türk çayının ise toz gibi olduğundan şikayet ettiğini dile getiren Sütlüoğlu, ''Açılan o çay, bizim toz olarak nitelendirdikleri çay gibi kaliteli değildir. Daha düşük standartlardaki bir çaydır. Bunu herkesin bilmesinde fayda var. Bu nedenle çayı kullanmadan önce
eleme veya yıkama yapıp, en değerli bölümünü atmasınlar. Paketlerimizde çayın dışında hiçbir şey yoktur. Ne varsa hepsi çaydır, çayın bir bölümüdür. İnce olanlar da, çayın en fazla dem veren, en değerli bölümüdür'' diye konuştu.