Arı soktuğunda ilk önce
iğnenin çıkartılması gerektiğini belirten Dr.
Tuğrul Korukoğlu, iğnenin derinde olması durumunda cımbızla da çekilebileceğini, ancak mutlaka yara yerinin sabunlu suyla temizlenerek buz tatbik edilmesi gerektiğini söyledi. Korukoğlu, "Arının soktuğu
bölge mutlaka yuk
arıda tutulmalıdır.
Böylelikle şişme azalacaktır. Enfeksiyon olmaz, ancak alerji ilaçları ya da ağrı kesici verilebilir. Daha ciddi reaksiyonlarda yani
nefes darlığı, güçsüzlük, bulantı gibi durumlarda en kısa zamanda hastaneye gitmek gerekir. Çünkü damardan mutlaka iğne yapılması şarttır.
Alerji ve nefes açıcı ilaçların damardan serumla verilmesi gerekir. Hafif reaksiyonlar ağrı kesicilerle geçer. Arının soktuğu yeri 10-14 gün geçene kadar incelemeliyiz" diye konuştu.
Arı sokmalarında iki tür reaksiyon gelişebileceğine dikkat çeken Koruoğlu, "Bu reaksiyonlar lokalize ve generalize reaksiyonlardır. Lokal reaksiyonlar, sokma yerinde meydana gelen şişmedir. Komşu eklemi etkileyebilir. Ama bütün vücudu etkileyen şikayetlere sebep olmazlar. Ciddi lokal reaksiyonu olan bir kişiyi arı tekrar sokarsa ciddi sistemik reaksiyonlar gelişebilir. Hayatı tehdit edebilir. Toksik reaksiyonlar ise birden fazla arının ısırması ile gelişir.
Gerçek alerjik reaksiyonlarda görülenlere benzer etki gösterirler.
Nefes darlığı ve ürtiker yapmazlar, ama
mide barsak sistemi ile ilgili şikayetlere sebep olurlar. Sistemik veya anaflaktik reaksiyonlar ise hafiften ölüme kadar değişen gerçek alerjik reaksiyonlardır. Sokmadan sonra ne kadar kısa sürede şikayetler gelişirse o kadar ciddidir.
İlk şikayetler olarak gözlerde kaşınma, ürtiker, öksürük gelişir. Olayın ilerlemesi ile solunum sıkıntısı ve
tansiyon düşmesi,
kalp durması olabilir. Arı sokmasından bazen 10-14 gün sonra gecikmiş reaksiyonlar da görülebilir. Ateş, huzursuzluk,
baş ağrısı ve üritiker, lenf bezlerinde şişme ve eklemlerde ağrılar kendini gösterir" dedi.
İHA