Selçuklu Üniversitesi Selçuklu
Tıp Fakültesi Hastanesi
Çocuk İmmünoloji ve
Alerji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasibe Artaç;
astım, alerjik rinit ve atopik dermatit gibi alerjik
hastalıkların;
savunma sisteminin genellikle vücuda zararsız bir maddeye karşı aşırı cevabı, bir anlamda tolerans bozukluğu olduğunu söyledi.
Bir alerjenin immün sistem tarafından yanlış algılanmasıyla başlayan alerjinin bir hastalık olduğunu ve
tedavisinin bulunduğunu ifade eden Artaç, ''Yaklaşık 100 yıllık bir süreç sonucunda bilim adamları alerjik hastalıkları yenmek için 'immünoterapi'yi geliştirdi. Bu bir aşı tedavisidir ve hastanın
yaşam kalitesini düşüren, hayatını özellikle alerjenlerin çok olduğu bahar aylarında adeta kabusa çevirebilen alerji çilesine karşı oldukça etkilidir'' dedi.
Doç. Dr. Artaç, yalnızca Avrupa'da 150 milyondan fazla insanı etkileyen alerjik hastalıklara karşı geliştirilen immünoterapinin çocuklarda ve
genç erişkinlerde en sık görülen astım ve alerjik rinittedavisinde kullanıldığını belirterek, şunları kaydetti:
''Alerjik hastalar; erişkinlerde kariyerin ilerlemesi, kişisel gelişme ve hayat tarzının seçimi gibi yaşam kalitesinde önemli etkilenmeler yanında iş gücü performansında azalma veya işe gitmeme gibi nedenlerle makroekonomik kayıplara neden olmaktadır. Çocuklarda ise hasta gün sayısında artış ile uyku problemleri, öğrenme güçlükleri ve okul performansında düşüş gözlenmektedir.
Zamanımızın yaşam koşulları, endüstrileşme,
hava kirliliği ve iklim değişiklikleri gibi alerjinin tetikleyicilerini
kontrol altına almayı düşünmek, önlem ve tedavi stratejileri ile ilgili ileriye dönük bir yoldur ve zor görünmektedir. Alerjik hastalıklarla tedavi genelde ilaçlarla yapılıyor ancak sıkıntılı semptomlar tam olarak kontrol altına alınamadığı için ilaç kesildiği anda aynı rahatsızlıklar yeniden ortaya çıkıyor.
Bu nedenle alerjik hastalıklar için en etkili yöntem olan immünoterapi uygulanmalıdır. Bu tedavi, özellikle alerjik rinit, astım ve venom alerjisinde kanıtlanmıştır. Beş yaşın üstündeki hastalarda uygulanmaktadır.
Aşı en az 3, ortalama 5 yıl süren uzun bir tedavidir. Doğru alerjen ve dozlarda uygulandığında ortalama tedavi başarısı yüzde 90'lara ulaşmaktadır.''
Artaç, immünoterapinin, mutlaka olası yan etkilere müdahale edebilecek donanıma sahip sağlık kuruluşlarında, alerji ve klinik immünoloji uzmanlarının gözetiminde ve sorumluluğunda yapılması gerektiğini vurguladı.
Konya'da, çocuklardaki alerjik hastalıklarda ilk immünoterapi uygulamasının Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kendileri tarafından yapılmaya başlandığını anlatan Artaç, halen, alerjik rinit ve astımı olan toplam 9 hastaya immünoterapi uygulamasının devam ettiğini sözlerine ekledi.