5 yaşındaki bir çocuğu annesi örtülü olduğu için
tedavi etmediği iddia edilen Zeynep Kamil Hastanesi
Çocuk Kliniği Şefi Doç. Dr. Aysu Say hakkında
İstanbul İl
Sağlık Müdürlüğü tarafından
soruşturma başlatıldı. Tedavisi yapılmayan
Muhammed Nur Engiz’in
babası Talhat Engiz de dün
Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı’na avukatı ile birlikte gelerek doktor hakkında “ayrımcılık,
hakaret ve görevi kötüye kullanma” gerekçeleri ile suç duyurusunda bulundu.
Geçtiğimiz hafta sonu yaşanan ve basına yansıyan olayda Dr. Aysu Say’ın,
menenjit şüphesi ile hastaneye yatırılan 5 yaşındaki Muhammed Nur Engiz’i annesi örtülü olduğu için tedavi etmediği ve anne Songül Engiz’e sözlü hakarette bulunduğu iddia edilmişti. Çocuğunun ve eşinin başına gelenlerle ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunan Baba Talhat Engiz, şikayet dilekçesinde 5 yaşındaki oğlu Muhammed’i rahatsızlanması üzerine 10
Ağustos’ta Zeynep Kamil Hastanesi’ne götürdüğünü, çocuğunun aynı gün hastaneye yatırıldığını söyledi.
12 Ağustos günü sabah saatlerinde vizite esnasında, sonradan isminin Çocuk Kliniği Şefi Doç. Dr. Aysu Say olduğunu öğrendikleri bir doktorun çocuğun yanında refakatçi olarak kalan eşine tesettürlü olduğu için hakaret ettiğini belirten Engiz, “Eşim, doktor hanımın ‘Ne bileyim bu kıyafetinin altında
bomba olmadığını, kimyasal
silah saklamadığını, çocuğunuzu siz bu kıyafette oldukça tedavi etmeyeceğim, gidin istediğiniz yere şikayet edin, burada kuralları ben koyarım’ sözleriyle rencide edilmiş ve aşağılanmıştır.” dedi. Talhat Engiz, dilekçesinde ayrıca 5 yaşındaki oğlunun tedavisinin de yapılmadan
taburcu edildiğini belirtti.
Şikayetinde doktorun yaptığı davranışlar ile
Anayasa ile garanti altına alınmış olan din ve vicdan hürriyetine ve vatandaşların ayrımcılığa tabi tutulamayacağı ilkesine aykırı davrandığını dile getiren Engiz, “İdeolojik davranışlar ile başta oğlum ve eşim olmak üzere tüm ailem
mağdur edilmiş, ‘İstediğinize şikayet edin. Burada benim istediğim olur, gönderin bunları’ diyerek verilen talimatla hukuk devleti ilkesi ve mevzuat hükümleri hiçe sayılmıştır.” ifadelerine yer verdi.
Engiz’in avukatlığını yapan
Mazlum-Der avukatlarından Elif Koşaroğlu, gerekçesi ne olursa olsun kimsenin hastalar arasında ayrım yapamayacağını söyleyerek, doktorların yaptığı Hipokrat yeminini hatırlattı. “Burada 5 yaşında bir çocuğun hayatı söz konusu.” diyen Koşaroğlu, doktorların hastalar arasında dil, din, ırk gibi ayrımlar yapma hakkına sahip olmadığını söyledi. Koşaroğlu, sonuna kadar konunun takipçisi olacaklarını belirtti.
Anne Engiz: Bana
teröristmişim gibi davrandılar
Hastaneden, çarşaflı olduğu gerekçesiyle çıkarılan anne Songül Engiz, karşılaştığı muameleden dolayı son derece üzgün. Klinik Şefi Aysu Say’ın, “
Çarşafının altında bomba mı var kimyasal silah mı var ne bileyim. O kıyafetle buraya giremez ve refakatçilik yapamazsınız. Çocuğunuzu alın ve gidin.” sözleri üzerine şoke olan Engiz, “Ben inancımdan dolayı bu kıyafeti giyiyorum ama bana terörist muamelesi yaptılar. Ben de oğlumun tedavisine zarar gelmesin diye sustum. Ama kendimi çok kötü hissettim. Sadece ‘saygı gösterin’ dedim ve ağlamak istedim.” diyor.
Hastanenin tüm idari birimlerine başvurusu ve görüşmelerinden sonuç alamayan Engiz, bundan önce de benzer olaylar yaşamış. Astım rahatsızlığından dolayı daha önceki bir tarihte
Haydarpaşa Numune Hastanesi acil servisine giden Engiz’le burada kimse ilgilenmemiş. İhtiyacı olan buharı alamadığı gibi, ‘
Acil olsaydı yüzü açık olurdu’ sözlerine muhatap olmuş. Engiz, “Daha önce de böyle davranışlarla karşılaşmıştım; ancak ilk kez kovuldum. Ben 16 yıldır çarşaf giyiyorum.” diyor.