Arslan, yaptığı açıklamada, Türkiye'de insan sağlığını tehdit eden sağlıksız et konusunda bilinç oluşması gerektiğini belirterek, bu konu ile ilgili acil olarak önlem alınması gerektiğini kaydetti.
Bugün gelinen noktada dünyanın en pahalı etini Türkiye'nin tükettiğine dikkati çeken Arslan,
kırmızı et fiyatlarındaki yükselişin et sahteciliğini artırdığını ve bu işi fırsat bilen kalpazanların insan sağlığını hiçe sayarak hastalıklı etleri piyasaya sunduğunu ifade etti.
Arslan,
Avrupa ve Amerika'da sütten çıkan yaşlanmış ineklerin etlerinin genellikle kedi ve köpek maması üretiminde kullanıldığını dile getirerek, ''Avrupa'da kedi köpek maması olan etler Türkiye'de 14 dolar'' dedi.
Son iki yıl içerisinde Türkiye'de kırmızı et fiyatlarının yüzde 120 oranında artış gösterdiğini vurgulayan Arslan, şöyle devam etti:
''Bu artışla beraberinde
halk sağlığını tehdit eden unsurlar öne çıkmaya başladı. Ne olduğu belirsiz hastalıklı etler ve
kaçakçılık ciddi boyuta ulaştı. Haram olan hastalıklı atlar, eşekler ve domuzlar kırmızı et olarak halkın sofrasında yer edinmeye başladı. Azalan
hayvan varlığımız, birçok toplumsal sorunları da beraberinde getiriyor. En önemlisi ham maddesi kırmızı et olan kasap,
restoran,
lokanta, catering, yemek üreten firmalar, oteller ve turizm firmalarında sıkıntılar büyümeye başladı. Hizmet sektöründe faaliyet gösteren firmaların birçoğu iflas etti. Ayakta kalan firmalar ise şube sayısını düşürdü, sesiz sedasız binlerce insanımız işsiz kaldı, pahalı olan kırmızı et sadece et sektörü değil yukarıda bahsedilen
hizmet sektörlerinde de büyük sorunlara yol açtı.
Bu durum böyle devam ederse milyonlarca insan önümüzdeki zamanlarda işsiz kalacak.
Kasapların ortalama haftalık et satışları iki
dana iken (yaklaşık 500 kilogram) şu anda haftalık kırmızı et satışları 80 kilogram. Restoran ve lokantalar ise menülerinden kırmızı eti çıkardılar, daha çok hamur işlerine ve
tavuk etine yöneldiler. Catering ve yemek şirketleri ise soyalı kıyma ve tavuk etini kullanıyorlar. Oteller ise her şey dahil sistemde kırmızı et kullanmadan ağırlıklı karışım et ürünleri ve tavuk ağırlıklı yiyecekleri
servis ediyorlar.
Ulusal markalar,
sucuk fabrikaları ise sucuk,
salam,
sosis gibi ürünlere hiç et kullanmadan bol katkılı, tavuk kemiği ve dananın böbrek yağından et mamulü üretiyorlar.''
Arslan, Türkiye'de kırmızı ete her hafta kilosuna 1 dolar zam geldiğine dikkati çekerek, Amerika'da kişi başı kırmızı et tüketiminin 90 kilo, Avrupa'da 70 kilo, Türkiye'de ise 6 kilo olduğunu belirtti.
(AA)