Türk
Sağlık-Sen,''Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik''in bazı hükümlerinin iptali için
Danıştay'a
dava açtı.
Türk
Sağlık Sen'in açıklamasına göre, Danıştay'a yapılan başvuruda, yönetmelikte yer alan
aile hekimlerine ödenecek
ücretlerin kişi sayısı yerine 65 yaş üstü, gebeler, bebekler için farklı, diğer vatandaşlar için farklı ödeme yapılması, aile hekimliklerinin sahip oldukları fiziki ve
teknik şartlara göre sınıflandırılması, aile hekimlerinin A, B, C ve D olarak gruplara ayrılması ve Sağlık Bakanlığınca belirlenen yerlerde kayıtlı kişi sayısının 2 bin 400'den, diğer yerlerde ise 4 binden fazla olması halinde bu sayıları aşan kısım için aile hekimlerine herhangi bir ödeme yapılmamasına yönelik düzenlemelerin iptali talep edildi.
Dava dilekçesinde, söz konusu düzenlemelerin aile hekimlerinin gelirlerini düşüreceği ve Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu öne sürüldü.
Yönetmelikte, izinlerle ilgili kısıtlama getiren, aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları tarafından kullanılmayan izin sürelerinin bir sonraki
sözleşme dönemine aktarılamaması, mazeret izinlerinin 5 gün olarak kısaltılması ve bir sözleşme dönemi boyunca
rapor süresi 180 günü aşan
aile hekimi veya aile sağlığı elemanının sözleşmesinin fesholunmuş sayılması gibi hükümlerin de iptali istendi.
Söz konusu hükümlerin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yer verilen düzenlemelere aykırı olduğu ifade iddia edildi.
Yönetmelikteki sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimi ve aile sağlığı elemanının sözleşmesinin, vali tarafından herhangi bir ihbar veya ikaza gerek duyulmadan bazı hallerde sona erdirilmesi, aile hekimine kayıtlı kişi sayısının bin kişinin altına düşmesi gibi, sözleşme feshini kolaylaştıran düzenlemelerin de iptali talep edildi.
Yönetmelikte yer alan, çalışanların 40 saatten fazla çalıştırılmasının önünü açan hükmünün de iptali istendi.
Türk
Sağlık-Sen Genel Başkanı
Önder Kahveci, Danıştay'a açılan davayla ilgili değerlendirmesinde, söz konusu yönetmelikte aile hekimlerinin ve aile hekimliğinde görev yapan sağlık çalışanlarının
mağduriyetine yol açacak düzenlemeler bulunduğunu ileri sürerek, ''Bu tür düzenlemeler yapılırken çalışanları temsil eden
sivil toplum örgütleri ile
diyalog kurulsa, talepler dikkate alınsa çalışanları bu kadar mağdur edecek düzenlemeler hayata geçmezdi'' ifadesini kullandı.