'Türkiye'nin sağlık göstergeleri...!

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'nin sağlık göstergelerinin dünyanın takdir ettiği seviyelere hızla yükseldiğini belirtti. Akdağ, "Hastanelerde de sen işçisin, emeklisin, yeşil kartlısın ayrımı yok. Bütün hastanelerden hep beraber gayet güzel hizmet alıyoruz." dedi.

'Türkiye'nin sağlık göstergeleri...!

Vatandaşların kurumlardan sağlık hizmeti alırken kendisini çaresiz hissetmemesini isteyen Bakan Akdağ, "Biz onların arkasındayız. Böyle bir şey başına geldiğinde, bir anlamda mecburen para ödemek zorunda kaldığını hissettiğinde bizim 184 numaralı hattımızı arasın, bu hat 24 saat 365 gün açıktır." diye konuştu. Bir dizi açılış ve toplantıya iştirak için Niğde'ye gelen Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, ilk olarak Vali Alim Barut'u makamında ziyaret ederek il hakkında bilgi aldı. Bakan Akdağ, burada yaptığı konuşmada, sağlık alanında kat ettikleri mesafeden söz ederek Tam Gün Yasası'ndaki iptalleri değerlendirdi. Bakan Akdağ, "Türkiye'de 8 yıldır ciddi bir Sağlık Reformu, sağlıkta dönüşüm çalışması yapıyoruz. Bunda da gerçekten çok mesafe aldık. Vatandaşlarımızı sağlık hizmetlerine daha kolay ulaşmaya başladı. Sağlık göstergelerimiz çok iyi seviyelerde gerçekten tüm dünyanın takdir ettiği seviyelere hızla yükseliyoruz. Bugün artık hava ve kara ambulanslarımızda tamamen ücretsiz olarak vatandaşlarımız rahatça hastanelere ulaştırılıyor. Hastanelerde de sen işçisin, emeklisin, yeşil katlısın ayrımı yok. Bütün hastanelerden hep beraber gayet güzel hizmet alıyoruz." şeklinde konuştu. "DÖRT DÖRTLÜK İYİLEŞME SAĞLAMIŞTIK, MAHKEME DÖRT İKİLİK İYİLEŞMEYE İNDİRDİ" Akdağ, özel muayene işini; devlette çalışan doktorlar ister üniversitede olsun ister Sağlık Bakanlığı hastanelerinde olsun, tamamen ortadan kaldıracak bir kanun yaptıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti: "Ancak ana muhalefet partisinin bu kanunu, iptali için Anayasa Mahkemesi'ne götürmesi ve Anayasa Mahkemesi'nin bu kanunun bazı maddelerini iptal etmesi ve daha sonra Danıştay'ın bir basın açıklamasıyla yürütmeyi durdurma vermesi sebebiyle birazcık yara aldı. Biz dört dörtlük iyileşme sağlamıştık. Dört ikilik iyileşmeye indi. Yarı yarıya. Çok net olarak ifade ediyorum; vatandaşımız sağlık hizmeti almak için devletin hastanesine ister sağlık bakanlığına ait olsun ister bir üniversiteye ait olsun vardığında asla bir muayene veya hoca parası adı altında bilinen özel muayeneye yönlendirilmeye karşı kendisini çaresiz hissetmesin biz onların arkasındayız. Böyle bir şey başına geldiğinde, bir anlamda mecburen para ödemek zorunda kaldığını hissettiğinde bizim 184 numaralı hattımızı arasın bu hat 24 saat 365 gün açıktır. Bizin bütün çabamız vatandaşın önündeki sağlık hizmetleri engellerini kaldırmaktır. Sağlık insanın hakkıdır. Bu hakkı kimse engelleyemez. Sağlığın parayla alınıp satılmasına biz sosyal devlette müsaade edemeyiz. Vatandaşlarımız kendilerini bu konuda güçlü hissetsinler. Hükümet onların arkasındadır, sağlık bakanlığı onların arkasındadır, Başbakanımızın da bana talimatları budur." "HUKUK MUTLAKA KAMUNUN YARARINA SONUÇLAR DOĞURMASI GEREKİR" Hukuğun bir ülkede çok önemli olduğuna işaret eden Bakan Recep Akdağ, hukuğun mutlaka kamunun yararına sonuçlar doğurması gerektiğini ifade etti. Kamunun yararına sonuçlar doğurmayan hukuk anlayışını tamamen reddettiğini belirten Akdağ, "Böyle bir hukuk anlayışı olamaz. Yani hukuk vatandaşların muayenehaneye gitmeleri için bir sebep olamaz. Bizim anayasamızda böyle bir şey söyleyemez. Dolayısıyla gerekçesi henüz açıklanmadan iptal kararı verilen bazı maddelerle ilgili olarak Tam Gün Yasası hususunda. Gerekçeli karara ne yazılacak bütün Türk halkı gibi bende çok merak ediyorum. Nasıl olurmuş da benim anayasam, bir sosyal devlet anayasası vatandaşının muayenehaneye gitmesini önleyecek, bu hususta çilesini önleyecek, vatandaşının sağlık hakkını tam teslim edecek bir kanuna karşı olabilir. Göreceğiz bakacağız merakla bekliyorum. Ama biz vatandaşımızın arkasındayız. Yapmış olduğumuz kanunda istediğimizden biraz geriye bırakıldık ama bu durum bizim vatandaşın hakkını korumamıza mani olmayacaktır. Artık gerekçeyi görmek lazım. Anayasa Mahkemesinin gerekçesi olmadığı halde Danıştay iki gün içeresin de bu şekilde yorumlayarak bize göre hukuka aykırı bir şey yapmıştır. Yüksek mahkemeler hukuka aykırı bir şey yapmaz diye bir şey yok. Büyük bir yanlış yapmıştır. Hukuk fakültelerinde okutulacak örnek bir yanlış yapmıştır. Ama sonuçta hukuk yanlış yapsada ona uymak zorundayız. Gerekçeyi bekleyeceğiz göreceğiz. Ama ben şunun üstünde duruyorum. Ben bu ülkenin vatandaşına muayenehanenin kapısında çile çektirmemeye kararlıyım." diye konuştu. "REFERANDUMLA, YARGININ TBMM ÜZERİNDEKİ VESAYETİNİ KALDIRMA PEŞİNDEYİZ" Bir gazetecinin, 82 Anayasasının evet oylarının yüksek çıktığını hatırlatarak, bu referandumdan beklediği oranı sorması üzerine Bakan Akdağ, şunları söyledi: "82 Anayasasının evet oylarının yüksek çıkmasının hiçbir anlamı olamaz. Ben o anayasaya oy vermemiş bir kişiyim. Ama oy verenler açısından da mesele şudur; bir taraftan sizin oy verdiğiniz taraf olduğunuz liderleri hapse koyacaklar, ondan sonra fısıltı gazetelerini çalıştıracaklar 'Eğer bu anayasaya evet oyu çıkmazsa liderleri asacağız, keseceğiz' diye, o zamanları yaşadık biz. Hayır oyları fazla çıkarsa o günkü konseyin sizi cezalandıracağını bileceksiniz. Böyle bir referandum olur mu. Darbelerden sonra yapılan hiçbir şey meşru değildir. Bugünkü anayasayı mecburen meşru sayıyoruz. Bir kaos olmasın diye ama bir darbe anayasanı meşruluğu bile tartışılır. Onun için bu anayasa mutlaka değiştirilmelidir. Biz bu darbe anayasanın halkın kendini ifade etme ve iradesini kullanmasını engelleyen birçok maddesini kaldırıyoruz. Bu referandumla biz yargının TBMM üzerindeki vesayetini kaldırma peşindeyiz. Bu anayasa tamamen değişmeli. Nasip olursa inşallah bu anayasanın değişmesine bir kapı açmış olacağız 12 Eylül referandumunda ve gelecek yıl bu zamanlarda yapacağımız seçimlerden sonrada Türkiye'yi yepyeni bir anayasa bekliyor. Bunu yapmaya mecburuz. Bizi darbeciler mi yönetecek, darbecilerin yaptığı anayasa ile mi bu ülke yönetilecek 2010 yıllarında yoksa halkın iradesiyle mi yapılan bir anayasa mı? Artık bu ülke ayaklarına vurulan prangadan mutlaka kurtulmaz zorundadır." "NİĞDE'YE TIP FAKÜLTESİ İSTİYORUM" Diğer yandan, Niğde'ye Tıp Fakültesi istediğini hatırlatan Bakan Akdağ, "Nüfusu 750 binin altında olan yerlerde tıp fakülteleri başarılı olamadı. Bu fakültelerin eğitim materyalleri hastalarla alakalıdır. Hastalıkların çeşitliliği açısından nüfus çok önemlidir. 15 yıldır Anadolu'nun çeşitli illerinde kurulmuş Tıp Fakülteleri bir türlü ayağa kalkamıyor. Bütün iller Tıp Fakültesi istiyor. Maksat vatandaşa iyi bir sağlık hizmeti sunmaksa biz Niğde'de bunu Tıp Fakültesi olmadan da sunabilecek durumdayız yeni yapılacak olan Devlet Hastanesiyle birlikte. Anadolu'nun orta ve küçük ölçekli illerindeki Üniversitelerine benim tavsiyem diğer sağlık birimleriyle ilgili alanlardaki fakülteleri süratle kuralım. Çok büyük ihtiyaç var. Bu fakültelere alınacak öğrenci sayısı ise Tıp fakültelerine alınacak öğrenci sayılarından çok fazladır. Sağlık Bakanlığı, Devlet Planlama ve YÖK Tıp Fakültelerinin kurulması için genel kurallar koymak üzere çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde bunları göreceğiz." dedi. Konuşmaların ardından Vali Alim Barut, Bakan Akdağ'a, plaket ve halı hediye etti. Valilikten sonra Niğde Belediyesi'ne geçen Bakan Akdağ, AK Partili Belediye Başkanı Faruk Akdoğan'ı ziyaret etti. AKDAĞ: SENDİKALARA YAZIKLAR OLSUN, SAĞLIKTA ÖZELLEŞTİRME YOK Niğde Belediyesinden sonra Niğde'deki programına devam eden Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Dr. Doğan Baran Çocuk Hastanesindeki Yeni Doğan Merkezi ile yanında bulunan 300 Yataklı Devlet Hastanesi İnşaatında incelemelerde bulundu. Aynı yerde açılan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezini gezen Akdağ, "Eskiden çok güzel bir devlet hastanesi sağlıkla alakalı çok güzel bur kuruluş yapılınca şöyle denirdi; 'Özel Hastane gibi devlet hastanesi.' Biz şimdi şunu söyletmeye çalışıyoruz. Birçok hastanemizde kuruluşumuzda bu gerçekleşti. 'Şuraya bakar mısın devlet hastanesi gibi özel hastane yapmışlar.' Bu lafı değiştiriyoruz artık Türkiye'de. Devletin gücü en iyisini yapmaya muktedirdir." dedi. Ağız Diş Sağlı Merkezi'nin bir köşesinde bulunan sendika panosundaki kamu hastaneleri bitiyor mu, yok mu oluyor? gibi yazıları gören Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Bazı sendikalar Kamu Hastaneleri Birlikleri Kanunu ile alakalı olarak kamu hastaneleri bitiyor mu, yok mu oluyor gibi propagandalar yapıyorlar. Yani hakikaten bu kadar insafsızlık olmaz diyesi geliyor insanın. Bu kadar mükemmel kamu hastaneleri yapacaksınız. En mükemmelini yapmak için yolunuza devam edeceksiniz. Vatandaşlarınız en güzel hizmeti almaya başlayacak. Ondan sonra birileri çıkacak tamamen iftira olarak. Kamu hastaneleri satılıyor, atılıyor falan diye propagandalar yapacak. Yazık yani, yazıklar olsun başka ne deyim." şeklinde konuştu. Öte yandan, defalarca kamu hastanelerini özelleştirmeyi düşünmediklerini ifade eden Bakan Akdağ, şöyle devam etti: "Özelleştirmeyi düşünen bir devlet böyle bir hastane yapar mı, böyle emek sarf eder mi bu işte. Onun için bu haksızlıklara ne sağlık bakanlığına, nede halka yapmasınlar. Açıkça söylüyorum. Önümüzde kamu hastanelerini özelleştirme gibi bir düşünce kesinlikle yoktur. Kamu hastanelerini, kamuya ait ağız ve diş merkezlerini, diğer kurumları da mükemmel hale getirmeye vatandaşımıza en mükemmel hizmeti buralarda sunmaya devam edeceğiz."
<< Önceki Haber 'Türkiye'nin sağlık göstergeleri...! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER