Doktor Özer, Türk filmlerinde sıkça görülen, ısırık yerine kesik yapılması ya da zehrin emilmesi gibi uygulamalardan kaçınılması gerektiğini söyledi.
UZEM Danışma Doktoru Naci Özer, CİHAN'a yaptığı açıklamada, Türkiye'de yılan ve
akrep sokmalarının
Mayıs ayından itibaren arttığına; Temmuz ve
Ağustos aylarında ise en üst seviyeye ulaştığına dikkat çekti.
Akrep sokmalarının, en fazla
Güneydoğu Anadolu'da yaşandığını belirten Özer, "
Yılan sokmalarının ise en az olduğu yerler; Orta
Karadeniz ve İç Anadolu bölgesi. Çünkü bu bölgelerdeki yılanların dişleri geride. Bu yüzden
zehirlerini aktaramıyorlar. Bu, dişin ağızdaki konumu ile ilgili bir şey." dedi.
UZEM'e gelen telefoların yüzde 2'sinin yılan ve akrep sokmaları ile ilgili olduğunu kaydeden Özer, "Akrep ve yılandan sonra sırasıyla arı sokmaları ve örümcek ısırmaları geliyor. Akrep ve yılan sokmaları en fazla 20-40 yaş arası vatandaşlarda görülüyor."diye konuştu.
Özellikle kırsal bölgede yaşanan ve tarlada çalışanların dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Özer, şöyle devam etti: "Buralarda
araç-gereçlerin nasıl kullanılacağını bilmek önemli. Mesela, saman yığını ya da taşı kaldıran kişi, bunu ileriye doğru değil, kendisine doğru çekmeli. Altta yılan ya da akrep varsa, böylece havyan ile arasına malzeme girmiş olur. Bu havyanlar düz zemine de tırmanamıyorlar. Mesela doğuda talvar denen yataklar vardır. Bunların ayakları da verniklenerek, kaygan hale getirilebilir."
"ZEHRİ EMMEYİN, KESİK ATMAYIN'
Yılan veya akrep sokmalarında yapılmaması gerekenler konusunda da uyarılarda bulunan Özer, ısırık yerinin biraz yukarısından turnike yapılmasını
tavsiye etmediklerini söyledi.
Türkiye'deki yılanların zehirlerinin kana geçmesinin zaman aldığını ifade eden Özer, bu nedenle 1-2 saat içinde
hastaneye gidilecekse böyle bir uygulamaya gerek olmadığını belirtti. Özer, "Yine ısırık yerine kesik yapılmasını istemiyoruz. Bazen Türk filmlerinde de görüyoruz, zehir emilerek tükürülüyor. Bu, uygulamada yapılmaması gerekenler arasında yer alıyor. Zehri emen kişinin ağzında
çürük olabilir, böyle bir durumda o kişi de zehri alabilir, tıpkı dil altı hapları gibi." şeklinde konuştu.
Yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Özer, "Isırılan yer vücudun hangi bölgesinde ise o yer az hareket ettirilmeli, mümkünse
kalp seviyesinin üstünde tutulmalı ve hasta derhal en yakın sağlık merkezine götürülmeli." dedi.