Mühendislik dalında bu yıl
TÜBİTAK özel ödülünü alan Prof. Dr. Fuat Akyıldız, insan vücuduna yerleştirilen yapay
nano hücrelerle hastalıkların daha oluşmadan teşhisine imkân verecek bir proje geliştirdi. Akyıldız, deneme çalışmaları 30 yıl sürecek projesi ile insan ömrünü 250 yıla çıkarmayı hedefliyor.
ABD'de yürüttüğü kablosuz
iletişimhatları ve uydu haberleşmesi araştırmaları dolayısıyla mühendislik bilimleri dalında bu yıl TÜBİTAK özel ödülünü alan Prof.Dr. Fuat Akyıldız, son araştırmasındaki yöntemle insan ömrünü 250 yıla çıkarmayı hedefliyor. Akyıldız, insan vücuduna yerleştirilen nano aygıtların haberleşmesini sağlayacak proje ile hastalıkların daha oluşmadan teşhisine imkan verecek teknolojilerin altyapısını hazırlıyor.
3 MİLYON DOLARLIK DESTEK
ABD'nin TÜBİTAK dengi kuruluşu NSF'den bu çalışmaları için 3milyon dolarlık
destek alan, Atlanta'daki
Georgia Teknoloji Enstitüsü
Elektrik ve BilgisayarMühendisliği Bölümü
Telekomünikasyon Grubu Başkanı Prof.Dr.Akyıldız, projesinin 30 yıl sonra deneme çalışmalarının başlayacağını öngörüyor.
Araştırmacı, projeninmeyvelerinin alınması ile gelecekte insan ömrünün 250 yıla kadar çıkarılmasının yolunun açılacağını belirtiyor.
Vücutta nano hücreler dolaşacak
Üç kıtada araştırmalar yapan ve pek çok merkezde de başkan olarak görev alan Akyıldız, son araştırma konusunun ise saç telinden daha ince özellikteki nano cihazların birbirleriyle nasıl iletişim kurabilecekleri üzerine olduğunu bildirdi. Akyıldız, çalışmasına ilişkin şu bilgileri verdi:
‘'Bu nano aletler, insan vücuduna enjekte edilecek, akyuvarlar, alyuvarlar gibi yeni kan hücreleri olarak vücutta milyarlarca ek hücre olarak dolaşacak. Bunlar herhangi bir tümörde, hastalıkta, virüslere karşı kullanılacak. Bunların haberleşmesi, beraberce çalışmaları ilginç araştırma problemlerini kapsıyor.Moleküler iletişim adı altında gerçekleşen bu çalışma şu an bütün dünyaya yayılıyor.''
KANSERİ TAKİP EDEBİLECEK
Çalışmasıyla insan vücudu içerisinde kablosuz iletişimin sağlanmasını hedeflediklerini belirten Akyıldız,moleküllerin bilgi paketleri ve biyolojik ortamın yayılımkanalı olarak kullanılmasına dayalı bu sistemin, sağlık alanında yürütülen diğer projelerle birleştiğinde kanserin yayılmasının takip edilmesi gibi amaçlarla kullanılacağını söyledi. Çalışmalarının gerçekleşmesinin 25-30 yıl sürebileceğini belirten Akyıldız, ‘'Çünkü daha her şey yeni başlıyor'' dedi.
Kadınlar
kalpten erkekler kanserden ölüyor
Türkiye İstatistik Kurumu (
TÜİK), ilk kez 2009 yılına ait ÖlümNedeni İstatistikleri'ni açıkladı. Buna göre kadınların yüzde 44'ü kalp hastalıkları, erkeklerin ise yüzde 41,2'si akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybediyor. Türkiye'de ölümnedeni bilinen vaka sayısı 280 bin 531 olurken, bu ölümlerin 155 bin 274'ünü erkek ve 125 bin 257'sini ise kadınlar oluşturdu.
Dolaşımsistemi hastalıkları, yüzde 39,9 oranıyla ölüme yol açan birinci hastalık grubu. Kan kanseri, kalp romatizması,
kalp yetmezliği, kalp krizi ve
AIDS dolaşım sistemi hastalıkları arasında yer alıyor. Ölüme neden olan hastalıklar arasında ikinci sırayı, yüzde 20,7'lik oranla habis urlar alıyor. Bu hastalık da temel itibariyle kanseri işaret ediyor.
Yılda bir
diş fırçası değiştiriyoruz
Türkiye, kişi başına yıllık diş fırçası tüketiminde yılda bir adet fırça değiştirmeyle Avrupa'nın gerisinde kaldı. Türk halkı, 2002 yılında 3 yılda bir kez diş fırçası değiştirirken, 2010'da yılda bir diş fırçası kullanımına başladı. Türkiye'de kişi başına düşen diş fırçası tüketimi 2010 yılında yıllık 0,94 iken, Avrupa'da yılda en çok diş fırçası kullanımı 2,2 ile Fransa'da oldu. Türkiye dişmacunu tüketiminde de alt sıralarda yer aldı.