Daha çok kadınlarda görülen
alışveriş hastalığı, korku, hayal kırıklığı, endişe,
yalnızlık ve
öfke gibi durumlarda ortaya çıkıyor. Kendinizi mutsuz, gergin hissettiğiniz anlarda alışveriş merkezlerinden uzak durun. Alışverişe yalnız çıkmayın ve elinizde mutlaka liste olsun.
En çok da kocasına kızdığında çıkıyordu alışverişe.
İntikam alırcasına kocasının
kredi kartını kullanıyordu. Hayatın ona yüklediği ağırlıklardan kurtulmaya çalışıyor ama bu ona çok pahalıya mal oluyordu. Alışveriş yapmak onu sanki dertlerinden kurtarıyordu. Sıkıntılarını aldığı şeylerle yenmeye çalışıyordu. Ev, alıp da kullanmadığı onlarca eşyayla dolmuştu. Ama alışveriş çılgınlığına bir türlü engel olamıyordu. Bir tek endişesi ve üzüntüsü vardı; o da çocuklarına kötü örnek olmaktı. Çünkü o, iyi ve eğitimli bir anneydi. 13 ve 9 yaşlarında 2 kızı vardı. Biliyordu ki bu davranışı doğru değil; ama bundan da vazgeçemiyordu. Paketleri saklıyor, vicdan azabı çekiyor bir yandan da paraları boşa harcadığını düşünüyordu. Bu, israf etmenin bir vicdan azabıydı aynı zamanda.
Yine böyle gergin olduğu bir günde '
ucuzluk' yazan bir mağazanın içerisindeydiler. Kızlara bir şeyler almalı diyerek sepete 5 pantolon, 7 penye, 5
ayakkabı, 3
elbise atıvermişti. Abarttığının farkına varmış, günah çıkarırcasına "Bakın kızlar bunlar şu an çok ucuz, o yüzden bu kadar fazla aldım. Önümüzdeki yaza kadar başka hiçbir şey almayacağım." demişti. Büyük kızı gelerek; "
Anne benim için sorun değil. Ama ben senin kendini tutabileceğini hiç sanmıyorum!" demişti.
Akşam evde sohbet ederken büyük kız annesine "Anne biliyor musun beni dünyada en çok ne mutlu ediyor?" diye sormuştu. Anne merakla 'ne' deyince; "Alışveriş yapmak" cevabını vermişti. Küçük kızı ise "Sen bir çılgınsın anne" demiş ve eklemişti: "Bir mağazaya girip tüm
kıyafetleri satın alabildiğin için." Anne üzgün ve pişmandı. Anneler çocuklarının çok iyi birer gözlemci olduğunu unutabilir. Ama anneler çocukların çok kuvvetli sezgileri olduğunu da unutuyor. Özellikle kız çocuklarının
modeli anneleridir. İyi bir anne olmak "iyi bir insan" olmanın yollarını aramaktan geçer. Nefsin doyumsuz olduğunu bildiğin halde her giydiğinin yeni ve markalı olmasını istemek çocuklara birer model olarak sunulmamalıdır.
ALIŞVERİŞ HASTALIĞI NEDİR ?
Zihinsel ve duygusal zorluklar yaşayan kişinin (korku, endişe, öfke, hayal kırıklığı, yalnızlık) kendini
kontrol edememesi, dürtüsel olarak gelen bir şeyler satın alma istek/arzusuna karşı koyamaması ve ihtiyacı olmadığı halde çok sayıda kendini
çekici, güçlü ya da güvenli halde düşündüğü eşyaları satın alması, aldığı anda rahatlama, haz alma ve doyum bulma, sonrasında ise depresive duyguların önde olduğu pişmanlık, suçluluk kendine öfke seyrinde devam eden psikiyatrik ciddi bir rahatsızlıktır. Alışveriş, kişinin stresle başa çıkma yöntemi olmuştur ve yüzde 80 oranında kadınlarda görülmektedir. Diğer psikiyatrik rahatsızlıklar ile birlikte görülme ihtimali çok yüksektir. (Dürtü kontrol bozukluğu, obsesif kompülsif bozukluk, depresyon ve anksiyete) Bu hastalığı
bağımlılık (ilaç,
alkol) olarak tanımlandıranlar da vardır. Tedavide ilaç ve psikoterapi etkilidir. Amaç aşırı alışveriş davranışını sağlıklı bir seviyeye getirmektir.
Ucuz diyerek gereksiz şeyler almayın
Kendinizi mutsuz, gergin, çökkün, endişeli, korkulu hissettiğiniz zamanlarda alışverişi erteleyin ve alışveriş merkezlerinden uzak durun. Daha çok fiziksel aktivitelerde bulunun. Doğal ortamlarda, yeşil alanlarda veya
deniz kenarında yürüyüş yapın.
Alışverişe çıkmadan önce muhakkak bir ihtiyaç listesi yapın ve bu listenin dışına kesinlikle çıkmayın.
Alışveriş esnasında "çok ucuz" şeklinde düşünerek gereksiz alma isteğinize engel olmaya çalışın. Aynı renkten iki kıyafet almayın.
Olabildiğince kredi kartı kullanmayın veya kullandığınız kredi kartının limitini düşük tutun.
Yalnız alışverişe çıkmayın. Yanınızda sizi engelleyebilecek, kontrol edebilecek birisi bulunsun.
Unutmayın siz kıyafetlerinizle ve eşyalarınızla değerli değilsiniz. Sizi siz olduğunuz için seven arkadaşlarınızla birlikte olun.