Yaz aylarında
uygulama sayısı artan
sünnet, sadece dini ya da kültürel bir işlem olmanın dışında, tıbbi olarak da birçok
hastalık riskini azaltıyor.
2 yaş öncesi ve 6 yaş sonrası dönemde yapılması önerilen sünnet,
idrar yolu
enfeksiyonu, penis cildi
kanseri ve cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlüyor.
Üroloji Uzmanı Op. Dr. Mustafa
Kıraç, sünnetin çok eski dönemlerden beri uygulanan bir yöntem olduğunu, özellikle
Müslüman ve
Yahudi toplumlarda yaygın olarak yapıldığını söyledi. Sünnetin, penisin başını kaplayan derinin çıkartılması işlemi olarak tanımlandığını belirten Kıraç, ilk sünnetin milattan önce 5 binli yıllarda yapılmaya başlandığını anlattı. Kıraç, sünnetin
İslam dininde yapılması gereken bir işlem olarak kabul edildiğini anımsatarak, diğer dinlerin mensuplarında da sünnetin uygulandığını ifade etti.
Kıraç, sünnetin birçok faydası bulunduğunu vurgulayarak, bunlardan en önemlisinin
küçük çocuklarda sünnet yapıldıktan sonra idrar yolu enfeksiyon riskinin belirgin derecede azalması olduğunu dile getirdi. Sünnet olmayan çocuklarda sünnetli olanlara göre idrar yolu enfeksiyonu riskinin yaklaşık olarak 10-12 kat yüksek olduğuna dikkati çeken Kıraç, ''Sünnetin bir diğer faydası penis cildi kanserinin önlenmesidir. Sünnetli kişilerde penis cildi kanseri, hemen hemen yok denecek kadar azdır. Ancak sünnet olmayan erkeklerde bu kanser daha sık görülmektedir'' diye konuştu.
Kıraç, sünnet olmayan kişilerde cinsel yolla bulaşan hastalıkların da daha yaygın görüldüğünü de işaret ederek, sünnet bu riski önemli ölçüde azalttığını belirtti. Sünnet olan kişilerde HPV (kanser yapıcı bir virüs) denilen virüsün daha az görüldüğünü dile getiren Kıraç, sünnetin sadece dini veya kültürel bir işlem olmadığını, tıbbi olarak faydaları tespit edilen ve ürologların
tavsiye ettiği faydalı bir işlem olduğunun altını çizdi.
SÜNNET İÇİN EN UYGUN DÖNEM 6 YAŞ SONRASI
Kıraç, ideal sünnet yaşının 2 yaş öncesi ve 6 yaş sonrası dönem olarak gösterildiğini ifade ederek, ''Ancak 2-6 yaş arası dönemde yapılmasının sakıncalı olduğunu gösterir yeterli tıbbi bir dayanak da bulunmamaktadır. O yüzden sünnet çocuk doğduktan sonra her an yapılabilir'' dedi.
Genel olarak sünnetin 6 yaş sonrası yapılmasının daha uygun olduğunu belirten Kıraç, sünnetin bazen zorunlu olabildiğini söyledi. Kıraç, ''Örneğin, penis ucunda darlık olması durumunda çocuk idrar yapma problemi yaşar ve zorunlu sünnet yapılabilir ya da sık idrar yolu enfeksiyonu varlığında sünnet zorunlu hale gelebilir'' diye konuştu.
SÜNNETTE İDEAL YÖNTEM; CERRAHİ
Kıraç, birçok farklı sünnet metodu olduğunu, ancak ideal olan yöntemin cerrahi sünnet olduğunu belirtti. Cerrahi yöntemde, sünnet derisinin tamamen
doğal bir biçimde kesilip ve dikiş atıldığını, ardından da pansuman yapıldığı anlatan Kıraç, sünnetin lokal ya da genel anestezi ile yapılabildiğini, ancak hastanın konforu açısından genel anestezinin önerildiğini söyledi. Kıraç, cerrahi uygulama sonrasında yapılan pansumanın 24 saat kaldığını bildirerek, şunları kaydetti:
''24 saat sonunda hasta ılık suya girerek pansumanını kendi çıkarmaktadır. Pansuman çıktıktan sonra ilave bir pansuman veya
krem uygulaması yapılmaz. Bu yöntem son derece rahat ve tolere edilebilir bir yöntemdir. Cerrahi sünnetin, iyileşme zamanı çık kısadır. 3-4 gün sonra çocuk normale dönmektedir. Toplu sünnetler, tıbbi açıdan çok uygun değil. Toplu sünnetlerde özellikle sterilizasyon problemi ve enfeksiyon problemi ortaya çıkabilir. Sünnet, sanıldığı gibi basit bir işlem değildir. Aksine başlı başına bir cerrahi işlemdir. Doktor tarafından
hastane şartlarında yapılması gerekir. Doktor dışındaki personelin sünneti yapması ya da uygun olmayan ortamlarda yapılması doğru değildir.''