Şu seçimler olsa da kurtulsak

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaşmasıyla siyasi gerilim artıyor. Bu süreçte hem siyasetçilerin birbirine yönelik ağır eleştirileri hem de bazı çevrelerin demokrasi dışı tutumları vatandaşın ruhsal dengesini bozuyor.

Şu seçimler olsa da kurtulsak

Ünlü psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan, gerilimin tırmandırıldığı günlerde toplumun siyasetle ilgilenen kesimlerinde ümitsizlik duygusunun arttığını belirtiyor. Böyle durumlarda bazı insanların kişilik yapılarına göre çok etkilendiğini vurgulayarak, "Bu tip kişilerin içe kapandığını, gelecekle ilgili yoğun korku ve kaygı hissine kapıldıklarını görüyoruz. Bazı kişiler ise aksine saldırganlaşabiliyor." değerlendirmesini yapıyor. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Kemal Sayar ise siyasi gerilimlerden etkilenen kişilerde anksiyete bozukluğu ve depresyon gibi şikâyetlere rastlanıldığını aktarıyor. Prof. Dr. Hamdi Tutkun da siyasi gerilimlerin arttığı zamanlarda pek çok hastanın, "Televizyonda haberleri izleyemiyorum, gazeteleri okuyamıyorum." şeklinde şikâyette bulunduğunu aktarıyor. Nevzat Tarhan, toplumun önemli bir kesiminin cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin tartışmaları ilgiyle takip ettiğini ifade ederek, "Böyle durumlar dezenformasyon amaçlı haber ve fısıltılar için çok uygun. Kontrollü bir gerilim ortaya çıkararak istediklerini yaptırmak isteyenler çıkacaktır. Bunlara karşı dikkatli olmalı." diyor. Türk toplumunun olaylara akıl ve mantığından çok duygularıyla yaklaştığını hatırlatan Tarhan, siyasi tartışmalardan etkilenen kişilere şu tavsiyede bulunuyor: "Duyduğunuz her şeye inanmayın, gördüklerinizin de yarısını doğru kabul edin. Aksi halde hata yapma ve olumsuz etkilenme ihtimaliniz artar." Toplumun bir kesiminin ise benzer siyasi olaylarla hiç ilgilenmediğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, "Toplumsal barış ve bireysel huzur açısından herkesin içinde yaşadığı geminin nereye gittiğini ya da kaptanın kim olacağını düşünmesi doğal bir durum." şeklinde konuşuyor. Kemal Sayar ise siyasi kriz ve gerginlik dönemlerinde karşıt görüşteki insanların birbirini çeşitli sıfatlarla damgaladığını dile getirerek, "Bu yaklaşım toplumda eşitlik ve adalet duygusunu zedeliyor. Vatandaşların bir bölümü kendini dışlanmış hissediyor. Ülkedeki tüm yurttaşlar eşittir, kimse aslında vatan haini değildir, bu çerçevede hiç kimse birtakım haklardan alıkonulamaz" anlayışını içselleştirmesi gerektiğini söylüyor. ZAMAN
<< Önceki Haber Şu seçimler olsa da kurtulsak Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER