Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ)
öğretim üyesi Yard. Doç. Dr.
Erkan Karataş,
soğuk algınlığını önlemek için bol bol
C vitamini, mentol,
sarımsak ve çinko alarak
vücut direncinin ve
savunma mekanizmasının güçlendirilebileceğini söyledi.
GAZÜ
Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Karataş, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
soğuk algınlığının aslında dört
mevsim görülebildiğini, daha çok kış aylarında ortaya çıkan, hapşırma,
burun akıntısı,
boğaz ağrısı ve burun tıkanıklığı ile kendini gösteren, hafif kırgınlık oluşturan, çeşitli virüslerin yol açtığı, hafif seyirli bir
hastalık olduğunu anımsattı.
Hastalığa yakalanmamak için öncelikle soğuk ve yağışlı havalarda soğuğa maruz kalmamaya önem verilmesi gerektiğini ifade eden Karataş, ''Soğuk ve yağışlı hava, soğuk algınlığı virüsünü getirmez. Daha çok soğuk algınlığı olan bir kişinin burun akıntısının aksırık, öksürük veya elden ele bulaşması sonucunda virüslerin aktarılmasıyla hastalığın yayıldığına inanmamız gerekir. Hapşıran ve öksüren kişilerin elleriyle veya
maske ile ağızlarını kapatması gerekir'' dedi.
Soğuk havada insanların kapalı mekanları
tercih ettiğini, bu tür ortamlarda virüsün bulaşmasının kolaylaştığını anlatan Karataş, kapalı ortamların sık sık havalandırılması gerektiğini söyledi. Karataş, soğuk algınlığı yapan virüslerin, saatlerce ellerde ve çeşitli eşyada (havlu, mendil,
masa) canlı kaldığını,
kirli hava,
sigara kullanımı, yetersiz ve dengesiz beslenmenin
soğuk hava ile birleşince, vücudun direncinin daha çok düşürdüğünü ve virüslerin bulaşmasının kolaylaştığını belirtti.
Bu nedenle ellerin yıkanması, çevrenin
temiz tutulması gerektiğini dile getiren Karataş, şöyle konuştu:
''Portakal, limon ve
mandalina gibi C vitamini içeren yiyecekler ile birlikte yüksek dozda C vitamini kullanımı, esansiyel yağlardan oluşan mentol, içinde bir sülfür bileşiği olan sarımsak ve çinko alınarak vücut direncimizi ve savunma mekanizmamızı arttırabiliriz. Ayrıca istirahat edilmesi ve stresten uzak durulması da vücut direncinin yeniden kazanılmasına
yardım eder. Soğuk algınlığı hastalıklarında organizmanın sıvı ihtiyacı önemli ölçüde artar.
Düzenli biçimde bolca sıvı tüketilmelidir. Sigara savunma sistemimizin çalışmasını yavaşlatır ve daha kolay şekilde hasta olmamızı sağlar. Toplumda
alkolün soğuk algınlığına iyi geldiği sanılır ama alkol damarlarda genişlemeler yaparak geçici rahatlama sağlar ve koruyucu tedavide yeri yoktur. Terleme geçici olarak kendinizi iyi hissetmenizi sağlayabilir, çünkü burun ve baştaki dolgunluk hissini giderir. Vücut 3-4 gün içinde virüsleri yok edebilecek antikorlar üretir ve ancak o zaman soğuk algınlığından tamamen kurtulabiliriz.''