Öztürk yaptığı açıklamada, mantarların, ilkbahar yağmurlarıyla birlikte kendini göstermeye başladığını belirtti. Ancak, kırlarda
doğal olarak yetişen mantarların zehirli ve zehirsiz türlerinin birbirinden ayrılmasının son derece zor olduğunu,
uzmanların bile bu konuda zaman zaman yanılabildiğini ifade eden Öztürk, ''Vatandaşlarımızdan riske girmemeleri için, kontrollü yetiştirilen kültür mantarı yemelerini
tavsiye ediyoruz'' dedi.
Mantarın, bir başka
besinle birlikte tüketilmesinin ise hiç bir zararı olmadığının altını çizen Öztürk, şunları kaydetti: ''Bizim insanımızda mantar alışkanlığı yeni yeni gelişiyor.
Amerika ve Avrupa'da ise mantar kullanımı çok yaygın. Bizim kültürümüzdeki et gibi, artık gelişmiş ülkelerde mantar, hemen her yemeğin içine girdi. Mantarın yoğun olarak
tercih edilmesinin çeşitli sebepleri var. En önemli özelliği, çok az miktarda
şeker ve yağ ihtivaetmesi nedeniyle, kalorisinin oldukça düşük olmasıdır. 100 gram taze mantarda 20-40 kalori bulunur. Bu nedenle özellikle diyet yapanlarca tercih ediliyor.''
''SİNİRLERE İYİ GELİYOR''
Mantarın B kompleks vitaminleri ve
C vitamini bakımından da zengin olduğu belirten Öztürk, ''
Vitamin yönünden zengin olmasının sinir sistemi üzerinde de önemli etkisi var. Mantar yenmesi, sinir sisteminde yatıştırıcı etki yapmaktadır'' dedi. Öztürk, mantarın, mineral madde bakımından zengin olmasının da besin değerini artıran unsur olduğunu, bol miktarda
kalsiyum, fosfor, potasyum gibi mineraller ihtiva ettiğini ifade etti. Ayrıca, içinde bol miktarda folikasit bulunması nedeniyle, mantarın kansızlığı giderici özelliği de bulunduğunu belirten Öztürk, kolesterolü düşürücü etkisi nedeniyle ise
kalp ve
damar hastalığı bulunanlar tarafından rahatlıkla diyet olarak tüketilebileceğini sözlerine ekledi.
AA