Ani ısı değişikliklerini sıkça yaşadığımız son günlerde havalar bizi epey şaşırtır oldu.
Sabah günlük güneşlik bir güne uyanıyor, öğlen de
sağanak yağmurun altında kalabiliyoruz. Hele bir de hazırlıksız yakalanmışsak hastalıklar buldukları ilk açık kapıdan giriyor hayatımıza.
Memorial Hastanesi İç Hastalıklar Bölümü'nden Uz. Dr. Gürkan Yurteri, ani ısı değişikliklerinde vücudun kendini korumak için birtakım önlemler alacağını, bizim de her zaman bu önlemlerin önünde durmamız gerektiğini söylüyor. Yani vücudun kendisini yormasına fırsat vermeden, üşüdüğümüz zaman kalın,
vücut ısındığı zaman da ince giysiler giymemiz gerekiyor. Yurteri, "Yaz mevsiminde cekete ne gerek var?" diye düşünüldüğünde vücudun stres altına gireceğini, bağışıklık sisteminin zayıflayacağını ve hastalıkların baş göstereceğini belirtiyor.
Yurteri'nin dikkat çektiği noktalardan biri de sıcak havalarda kaçınılması gereken davranış ve beslenme şekilleri. Havanın 40 derece ve üzerine çıktığı durumlarda vücudun koruma özelliğinin azaldığını söyleyen Yurteri, özellikle nem yüzde 70'in üzerine çıktığında vücudun
terleme özelliğini kaybettiğini belirtiyor.
Uzman doktor, "Vücut terleyemeyince ısısını düşüremiyor, vücut iç ısısı artıyor. Tüm bunlar da kalbin gereğinden fazla çalışmasına, kişinin ateşinin yükselmesine, organlarının yetersizliğine hatta şuur kaybına kadar gidebilecek ciddi rahatsızlıklara sebep oluyor." diyor.
Sıcaklarda bunları yapmayın
Klimanın altında uzun süre kalmayın: Klimaların filtrelerinin düzenli
kontrol edilip temizlenmesi çok önemli. Çünkü birçok hastalığa klimalardan yayılan mikroplar sebep oluyor.
Çok nemli ve sıcak havalarda güneşe uzun süre maruz kalmayın: Saat 11.00 ile 16.00 arasında güneşin zararlı ışınları daha fazla yansıdığından bu saatler arasında dışarıda bulunmak tehlikeli olabilir.
Öğle saatlerinde ağır işler ile uğraşmayın:
Tarım, inşaat, yol işçileri gibi direkt güneş altında çalışanlar, daha fazla ısıya maruz kalıyorlar.
Uzun süre güneşlenmeyin: Özellikle kilolu hastaların çok fazla güneşlenmemeleri gerekiyor.
Obezite, vücutta yağ dokusunun artmasıdır. Yağ dokusu tıpkı bir termos gibi vücudu sarıyor. Normalde kilolu insanların daha fazla terlediği düşünülür. Oysaki kilolu insanların terleme ihtiyaçları çok daha fazla. Bu durum,
tansiyon düşmesi,
bayılma, çarpıntı gibi sonuçlar doğurabiliyor. Mecburi sebepler sonucu tehlikeli saatlerde güneş altında bulunması zorunlu olan kişilerin geniş şapkalar, güneş gözlükleri, 40-50 faktörlü koruyucu kremler kullanmaları doğru olacaktır. Sıvı tüketimi de güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmada önemli. Tansiyonu olmayan kişilerin özellikle tuzlu
ayran içmesi, iyi bir
seçim.
Yağlı ve ağır yiyecekleri tüketmeyin: Sıcaklarda
Akdeniz diyeti, yani bol sıvılı, tahıllı, sebzeli, zeytinyağı ağırlıklı bir beslenme öneriliyor. Sık sık az
yemek yemek de metabolizmayı çalıştıracağından vücut direncini kuvvetlendirecektir.
Güneş altında
spor yapmayın: Sıcak havalarda, öğle saatlerinde güneş altında ağır egzersizler yapılması halsizliğe, bayılmaya,
mide bulantılarına sebebiyet verebilir. Bir sonraki aşama sıcak çarpmasıdır ki; bu da şuur kaybına kadar gidebilir.
Çocukları ve yaşlıları arabada veya kapalı ortamlarda bırakmayın: Güneş altında çocuklar ve yaşlılar çok daha fazla hassas olabiliyor. Yaş ile birlikte
kalp ve sinir sistemi gibi vücuttaki birtakım sistemler yavaşlıyor ve yaşlılar ani ısı değişimine uyum sağlayamıyor. Ani tansiyon düşüklüklerinde kalbin daha fazla çarpması gerekiyor. Yaşı ilerleyen insanlarda ise kalp sistemi düzenli çalışmadığından daha fazla atma eylemini gerçekleştiremiyor ve bu durum bitkinliğe sebep oluyor. Bağlantılı olarak cilt yapısı bozulmaya, kırışmaya başlıyor.
Cilt, terleme eylemini gerçekleştiremiyor ve vücut soğumuyor. Yaşlılar ve çocuklar için kat kat kıyafetler yerine pamuklu, vücudun nefes almasını sağlayacak giysiler
tercih edilebilir.