Etlik Zübeyde Hanım
Kadın Hastalıkları Eğitim ve
Araştırma Hastanesi'nde düzenlenen panelde, son günlerin en çok tartışılan konusu 'Sezaryen mi? Normal
doğum mu? konusu ele alındı.
Anne adayları ve halka açık panelde konuşan Başhekim Doç. Dr. Ümit Göktolga, Op. Dr.
Önder Ercan, Op. Dr. Oya Aldemir iki doğum eylemini karşılaştırdı. Başhekim Göktolga, normal dogumun fizyolojik bir olay olduğunu belirterek, "
Hekim müdahalesi olmasa bile dogum gerçekleşebilir. Doğuma müdahale etmek,
doğal olana müdahale etmek demek oluyor." dedi.
Op. Dr. Önder Ercan ise 100 doğumdan 95'inin
sürpriz olduğunu dile getirdi. Gebeliğin, son adetin ilk gününden itibaren 280 gün sürdüğüne işaret eden Ercan, "Ancak tüm
gebeliklerin sadece yüzde 5 kadarı beklenen günde sona erer. Gebe kadınların büyük bir kısmı ise beklenen doğum tarihinden yaklaşık 1 hafta kadar önce doğum eylemine girer." diye konuştu.
Bir gebeliğin normal yoldan sonlanabilmesinin 3 ana faktöre bağlı olduğuna dikkat çeken Ercan; bunların rahime, bebeğe ve annenin
kemik çatısına bağlı faktörler olduğunu kaydetti. Doğumun, basit bazı fizik kurallarının insan fizyolojisine yansıması olduğnu belirten Ercan, "Kapalı bir yerde bulunan bir nesnenin dışarıya çıkabilmesi için dış dünyaya açılan bir kapıya gerek vardır. Bu kapı rahim ağzıdır. Normalde tüm gebelik süresince bebek rahim içinde dış dünya ile temas etmeden gelişir. Doğum zamanı geldiğinde rahim ağzı açılarak bebeğin çıkışına olanak tanır." ifadelerini kullandı.
100 DOĞUMDAN 46'SI SEZARYEN
Op. Dr. Oya Aldemir ise son yıllarda, anne adaylarının çoğunda gelişen yanlış kanı ile
sezaryen ile doğumun daha kolay ve sağlıklı olduğu görüşü olduğunu dile getirdi. Op. Dr. Oya Aldemir ise Türkiye'de 2009 yılına ait sezaryen oranının yüzde 46 olduğuna işaret etti.
Aldemir, Dünya
Sağlık Örgütü'nün öngördüğü kabul edilebilir sezaryen oranının yüzde 15 seviyesinde kaldığına dikkat çekti. Gebelerin doğum hakkında doğru ve temel bilgilere ulaşamaması sebebiyle sezaryene yöneldiğini aktaran Aldemir,
normal doğumda çıkabilecek sorunlardan dolayı hekimlerin de risk almaktan kaçınmasının sezaryen oranlarının artmasında etkisi bulunduğunu vurguladı. Aldemir, diğer sebepleri de şöyle sıraladı: "Artan obezite oranları ve normal doğum ağrılı bir süreç olduğu için gebelerin doğum korkusu yaşaması sezaryenle doğumun
tercih nedenleridir."