Ak
deniz Üniversitesi (AÜ)
Tıp Fakültesi Enfeksiyon
Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özge Turhan yaptığı açıklamada, düzenli
kontrolü yapılmadığı ve
temizlik kurallarına uyulmadığı için çeşitli yollarla mikroorganizmaların bulaştığı
havuz ve su parklarının, sağlık açısından büyük riskler içerebildiğini söyledi.
Ortalama büyüklükteki bir havuza gözle görülemeyecek kadar
küçük bir dışkının bırakılmasının bile bütün suyun mikroorganizmalarla kirlenmesine yol açabildiğini ifade eden Turhan, bu havuzda yüzenlerin su yutması halinde büyük olasılıkla
enfeksiyona bağlı bir rahatsızlığa yakalanabileceklerini anlattı.
Turhan, özellikle son 20 yılda yaz aylarında görülen enfeksiyon
hastalıklarında hem Türkiye'de hem de diğer ülkelerde büyük artış kaydedildiğini belirtti. Turhan, bu artışın tek başına sulardaki kirlenmeye bağlanamayacağını, ancak sıcaklık, başka fiziki ve beslenme koşulları da rol oynamakla birlikte, önemli nedenlerinden birini, kirli suların oluşturduğunu söyledi.
Deniz, havuz ve su parklarından bulaşan enfeksiyon hastalıklarının başında ishal, cilt tahrişi ve göz yanması rahatsızlıklarının geldiğini anımsatan Turhan, öncelikle mikroorganizma bulaştırmayacak düzeyde
klor içeren ve bu düzeyi sürekli kontrol altında tutulan temiz havuzlarda yüzülmesi gerektiğini vurguladı. Turhan, ''Kontrolü düzenli yapılan havuzlar
tercih edilmeli. İdeal kontrol, klor seviyesinin günde iki kez denetlenmesidir. Havuzdaki suyun klor seviyesi de mikro organizmaları bulaştırmayacak kadar olmalı, ama insanın gözünü ve cildini yakacak kadar da olmamalı'' dedi.
''DENİZ SUYU MİKROBU ÖLDÜRMÜYOR''
Yrd. Doç. Dr. Turhan, tuzlu suyun da mikroorganizmaları hemen öldürmediğine işaret ederek, özellikle denizlerin kanalizasyon sularının boşaldığı,
hayvan leşlerinin bırakıldığı bölgelerinde yüzülmemesini istedi. Turhan, aşırı yağışların hemen ardından bu suların karıştığı denizlerin hastalık bulaştırabileceğine de işaret etti. Turhan, bazı mikroorganizmaların tuzlu suda günlerce yaşayabildiğini söyledi.
İnsanların havuza girmeden önce alabileceği önlemler olduğunu belirten Özge Turhan, havuza girilmeden önce mümkünse
sabun ya da şampuan ile duş alınmasını, yüzerken su yutulmamasını, tuvalete gidildiği zaman ellerin iyi yıkanmasını, annelerin çocuk bezlerini havuz yakınında değiştirmemelerini, çocukların iyi yıkanmasını önerdi.
Turhan, kemoterapi görmüş kişilerle
AIDS ve
kanser hastası olanların kirli havuzlardan kaçınmaları gerektiğinin altını çizerek, bu kişilerin kirli bir havuzdan enfeksiyon kapmaları halinde sonuçların ölümcül olabileceğini vurguladı.
Özge Turhan, hamile kadınların gerekli
temizlik koşullarına uymaları ve kontrolü yapılan havuzlarda yüzmelerinin sakıncası bulunmadığını, ıslak mayo ile uzun süre oturulmasının ise ciltte tahrişlere yol açabileceğini sözlerine ekledi.