Ondokuz
Mayıs Üniversitesi
Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana
Bilim Dalı Nefroloji Bilim Dalınca yapılan araştırma sonucunda,
sarımsak ve sarımsak tabletlerinin
kan basıncı üzerine kısa süreli bir etkisi saptanmadı.
Araştırmayı yürüten ekipte yer alan Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tekin Akpolat, Türkiye'de sarımsağın kan basıncını düşürdüğüne dair yaygın bir inanış bulunduğunu, sarımsak tabletlerinin reçetesiz satılabilen ilaçlar olarak hipertansif
hastalar tarafından kullanıldığını belirtti.
Bunu araştırmak üzere yaptıkları çalışma çerçevesinde anket uygulanan 7 bin 703 hipertansif hastanın 4 bin 102'sinin (yüzde 53.3) sarımsak kullandığını beyan ettiğini kaydeden Akpolat, kısa süreli etkisinin belirlenebilmesi için de bu hastalara belirli miktarda sarımsak verildiğini söyledi. Akpolat, şunları kaydetti:
''Gerek bizim yaptığımız araştırma, gerekse daha önce yayınlanan kılavuzların bize öğrettikleri sonucunda varılan nokta, sarımsağın hipertansif hastalarda kan basıncını düşürdüğüne dair kanıtın olmadığıdır. Bu son derece önemli. Çünkü hastalarımızın birçoğu, kan basıncını düşürdüğüne inanarak sarımsak kullanmakta ve bunun sonucunda da tedavilerini aksatmaktadırlar. Hastalarımız sarımsak kullanabilirler. Ama hiçbir şekilde ne ilaç tedavilerini, ne de
yaşam düzeni değişikliği dediğimiz sigara,
alkol, tuz gibi alışkanlıklarını terk etmeyi
ihmal etmemelidir. Çünkü tedavinin ihmal edilmesi,
hastalarımıza zarar verebilir.''
Sarımsak kullanımının
tansiyonun düşürülmesinde
psikolojik etkisi olabileceğini anlatan Akpolat, ''Hastalarımız yararlı olduğuna inanıyorlarsa, tedavilerini aksatmamak koşuluyla sarımsak kullanabilirler'' dedi. Akpolat, şu uyarılarda bulundu:
''-Hastalarda sarımsağın kan basıncını düşürdüğüne dair mevcut olan
inanç, bir kanıta dayanmamaktadır.
-Hastaların sarımsak kullanırken ilaçlarını ve yaşam düzeni değişikliklerini aksatmaları kendilerine zarar verebilir.
-Hastalar diğer tedavilerini aksatmamak koşuluyla sarımsak kullanabilirler.
-Hipertansiyon tedavisinin başarıya ulaşması için hastalar kanıta dayanmayan inanışları konusunda eğitilmelidir.
-Bu konuda yeni çalışmalara gerek vardır.''
BİLİNEN DİĞER YANLIŞLAR
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Sindel de,
halk arasında tansiyonla ilgili pek çok yanlış inanış bulunduğunu söyledi. Tansiyonu düşürmek için limon ve limon suyuna başvurulduğunu ifade eden Sindel, bunların tansiyonun düşürülmesinde hiçbir yararının bulunmadığını söyledi.
Tuzlu
ayran içmenin, tansiyonu aniden yerine getireceğinin sanıldığını belirten Sindel, ''Ancak bu da yanlış bir inanış'' dedi. Stresin, tansiyon yüksekliği ve düşüklüğünde önemli bir faktör olduğunu ifade eden Sindel, ''Stresle ilgili faktörler ortadan kalktığı zaman zaten kişi kısa sürede normal tansiyonuna
döner. Halkımız bu maddelerin etkisiyle tansiyonlarının düzene girdiğini sanıyor ama bunlar yanlış inanışlar'' dedi.
NE YAPILMALI?
Sindel, tansiyonu düşen bir insanın baş ve vücudun üst kısmının
kalp hizasının altına indirilmesi gerektiğini belirterek, bunun bacaklar yukarıya kaldırılarak yapılabileceğini bildirdi. Tansiyon yüksekliğinde ise hekim-hasta diyaloğunun önemine işaret eden Sindel, hipertansif hastaların hekime danışarak tansiyonu düşüren ilaçlar almalarının şart olduğunu söyledi.