OSM
Ortadoğu Hastanesi Kulak Boğaz Hastalıkları
Uzmanı Dr. Rafet Keleş, günde 10
bardak su içerek ses sağlığının korunabileceğini söyledi. Su içmeyi gün içerisine yaymanın faydalı olacağını ifade eden Dr. Keleş, saatte bir bardak su içilmesinin yararlı olacağını kaydetti.
Düzenli su içmenin yanında sesi yoran davranışlardan da uzak durulmasının önemine işaret eden Keleş, "Gereğinden fazla yüksek tonlarda ses çıkarmaya çalışmak ve fazla konuşmak sesi yoran temel nedenler arasındadır. Örneğin, maça gidip aşırı derecede ve uzun süreyle bağırmak ses tellerinde kanamaya varan sorunlara yol açar. Bu nedenle daha az maça giden bir kişinin, sürekli maça giden fanatiklerle 90 dakika boyunca bağırması yanlıştır." dedi.
Bağırma yüzünden ses telinde polip oluşabileceğini dile getiren, Keleş, Sesin gereksiz yere yüksek tonlara çıkmaktan uzak durmaya özen göstermelisi gerektiğini savunarak, Uzun süreli konuşmalarda da sesin düzgün kullanılması gerektiğini söyledi. Sesin her zaman kullanıldığı tonlarda kullanılması en sağlıklı olacağına işaret eden Keleş, Akşamları eğlence yerlerine gidip gürültülü ortamda daha farklı tonda sohbet etmek sesin kısılmasına yol açar, ama bu
ses kısıklığı ertesi gün ya da sonraki gün düzelir, haftada 3-4 gün aynı şekilde gürültülü ortamlara gider ve yüksek sesle konuşursanız, nodül oluşur. Genelde bu tür nodüllerin sesini çok kullanan şarkıcı ve öğretmenlerde olduğu düşünülüyor ama sesini kötü kullanan herkeste bu nodüllerin olması mümkündür." diye konuştu.
"HER SES KISIKLIĞI NODÜLE YOL AÇMAZ"
Anne babalara da tavsiyede bulunan Uzman Doktor Rafet Keleş, bağırmayı alışkanlık haline getirenlerin ses tellerinde problem oluştuğunu vurguladı. "Çukları yaramazlık yaptı diye avazı çıktığı kadar bağırmayı alışkanlık haline getiren anne babalar da ses tellerinde sorunla karşılaşacaklarını bilmelidir." uyarısında bulunan Keleş, Sesinizde oluşan her kısıklığın nodüle yol açacağını söylemek doğru olmadığını söyleyerek, Ses kısıklığının altında daha kötü şeyler de olabileceğine işaret etti.
Ses kısıklığı iki haftayı geçmesi durumunda bir KBB uzmanına başvurulması gerekmektiğini kaydeden Keleş, Bu sayede
erken başlayan
kanser vakalarının yakalanması mümkün olacağını belirtti.
"ALKOL VE SİGARA GIRTLAK KANSERİ İÇİN BÜYÜK ETKENDİR"
Gırtlak kanseri ameliyatları eskiden daha sık yapıldığını anlatan Keleş, son zamanlarda hastalığın daha erken teşhis edildiğini ifade etti. Lazer uygulamasıyla ses kısıklığı sorunu yaşayanlar
tedavi edilebildiğini ve aynı gün hastaneden çıkabildiğini Belirten Keleş, şunları söyledi: "Bu aşamalara gelmemek için sigara ve
alkolden uzak durulması gerekiyor. Gırtlak kanserinin altında yatan bir numaralı etken, sigara ve alkol kullanımıdır. Reflü hastalığı yüzünden oluşan
mide asidi de, ses tellerine çıkarak kansere yol açabilir ya da ses hastalıklarını tetikleyebilir. Bu bağlamda mideye de dikkat edilmesi gerekiyor. Bunların dışında bazı ilaçların kullanılması, kuruluk, kuru ortamlarda ve tozlu yerlerde bulunmak da sese zarar verebilir."
(CİHAN)