Açıklamada, gelişen teknolojinin insanların beslenme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkilediği belirtilerek, ''
Beslenme tarzındaki değişiklikler ve fiziksel hareket azlığı gibi bir
takım olumsuz şartlar bir araya geldiğinde obezite (şişmanlık) riskinin arttığı'' kaydedildi.
Obezitenin,
kalp-
damar hastalıkları, yüksek
tansiyon,
şeker hastalığı, bazı
kanser türleri, solunum sistemi hastalıkları, kas-
iskelet sistemi hastalıkları gibi pek çok sağlık probleminin oluşmasına zemin hazırladığı ve
yaşam kalitesi ile süresini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekilen açıklamada, ''Bu nedenle obezitenin mutlaka
tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğu'' belirtildi.
Yapılan araştırmaların ''dünyada olduğu gibi Türkiye'de de fazla kilolu olma ve obezite sıklığının giderek arttığını ve obezitenin özellikle çocukları ve gençleri etkisi altına almaya başladığını gösterdiği'' ifade edilen açıklamada, ''Obezitenin bu kadar yaygınlaşması, tedavisinin uzun ve süreklilik gerektiren bir süreç olması yaz aylarının yaklaştığı şu günlerde kısa sürede sonuç alabilmek için bireyleri istenmeyen uygulamalara yönlendirebilmektedir. Özellikle
zayıflamak için bilinçsiz ilaç ile çeşitli zayıflama ürünlerinin kullanımının sağlığı son derece olumsuz yönde etkileyeceği unutulmamalıdır'' denildi.
-DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER-
Obezite tedavisinde gözönünde bulundurulması gereken hususlara da değinilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
''Obezite tedavisinde bireye özgü diyet, egzersiz ve davranış değişikliği tedavinin temel ilkeleridir.
Zayıflama sürecinde aşırı ve hızlı ağırlık kaybından mutlaka uzak durulmalı, ağırlık kaybı için bireyin cinsiyeti, yaşı, boyu ve fiziksel aktivitesi dikkate alınmalı, kişinin beslenme alışkanlıklarına uygun alınan enerji ile tüketilen enerjinin dengelendiği doktor ve diyetisyen
kontrolünde bir beslenme programı uygulanmalıdır.
Obezite tedavisinde kullanılan ilaçların hafif ve orta derecede ağırlık fazlalığı olan bireyler için uygun olmadığı unutulmamalıdır.
Kullanılan ilaçların, sağlık yönünden güvenirliğinin saptanmış olması, obeziteye neden olan etiyolojiye uygun bir etki göstermesi, kısa ve uzun dönemde önemli yan etkisinin olmaması ve
bağımlılık yapmaması büyük önem taşımaktadır.
Zayıflama ilaçları asla gelişigüzel kullanılmamalıdır. Zayıflama ilaçlarını kimlerin ne kadar süre ile kullanacağı mutlaka doktor önerisi ve kontrolünde olmalıdır.
Obezite tedavisinin başarılı olması için hastanın ilaç tedavisinin yanı sıra tıbbi beslenme tedavisi ve egzersiz tedavisini sürdürmeyi kabul etmesi ve düzenli olarak kontrollerini yaptırması gerekmektedir.
Obezite ilaçlarının maliyetinin yüksek, yan etkilerinin fazla olduğu unutulmamalıdır.
Tedavi süresince gebe kalınmamalı ve ilaç tedavisi
gebelik ve emziklilik dönemlerinde kullanılmamalıdır. Ayrıca şeker hastaları, kalp, troid ve bunun gibi sağlık problemi olan kişilerin doktor önerisinde ilacı kullanıp kullanmayacağına karar verilmelidir.
Kullanılan ilaçların
Sağlık Bakanlığı tarafından izinli olması da çok önemlidir. Aksi durumda kilolu bireyler tarafından uzman kontrolünde kullanılmayan bu ürünler insan sağlığını tehdit edebilmekte ölüme kadar varabilen ciddi sorunlar yaratabilmektedir.
Bunun yanında zayıflama amacı ile bir çok ürünün
gıda takviyeleri adı altında aktar, market, distribütörlük ile satışı yapılmakta ve her geçen gün bunlara yenisi eklenmektedir. Ancak genel olarak bakıldığında bu ürünler ile yapılmış uzun süreli kullanımda etkinliği ve güvenliği gösteren çalışma sayısı son derece kısıtlıdır. Bu tür ürünlerin yarar ve zararları iyi değerlendirilmeli, kullanılan diğer ilaçlarla etkileşimi ve yan etkileri göz önünde tutulmalıdır.
5179 sayılı Kanun kapsamında ''gıda'' olarak yer alan ürünlerin özellikle ''zayıflatıcı bitkisel ürünler'', ''gıda takviyeleri'' ve ''özel beslenme amaçlı gıdalar''ın kontrol ve denetimi ile gıdaların ithalat ve ihracat kontrolleri ve
üretim izinleri görevi de
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından yapıldığından bu ürünler satın alınırken mutlaka Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı izni aranmalıdır.''
AA