Özel Hastaneler Platformu Derneği Başkanı Mehmet Altuğ, daha önce, SSK'lı
hastaların, Bağ-Kur'lu ve
Emekli Sandığı mensupları gibi özel sağlık kurumlarında
tedavi oldukları ilgili uzman hekimin gerekli görmesi halinde, buralarda fizik tedavi olabildiklerini söyledi.
SSK
Sağlık İşleri Genel Müdürlüğünün 22 Haziranda yayınladığı genelgeyle SSK'lıların özel sağlık kuruluşlarında fizik tedavi olabilmeleri için bir kamu hastanesinden
heyet raporu alınması ve sevk zorunluluğunun getirildiğini kaydeden Altuğ, bunun yanlış bir
uygulama olduğunu savundu. Altuğ, ''SSK'lı hastalar özel hastanelerden yararlanmaya başladıktan sonra diğer
geri ödeme kuruluşlarının mensupları gibi ilgili uzman hekimin gerekli görmesi halinde özel sağlık kuruluşlarında fizik tedavi olabiliyordu. Ancak son genelgeyle artık böyle bir haktan yararlanamıyorlar'' diye konuştu.
Söz konusu genelgeyle, bu kişilerin özel sağlık kuruluşlarında anjiyo yaptırmalarının da önce kamu hastanelerinden alacakları heyet raporu şartına bağlandığını, ancak daha sonra bu uygulamadan vazgeçildiğini belirten Altuğ, ''Artık eskiden olduğu gibi SSK'lılar kurul raporu ve sevk olmadan özel sağlık kuruluşlarında anjiyo olabiliyor'' dedi.
SSK Sağlık İşleri Genel Müdürü Sami
Türkoğlu da, 22 Haziranda yayınlanan genelgeyle, SSK'lıların özel sağlık kuruluşunda fizik tedavi yaptırabilmeleri için bir kamu hastanesinden heyet raporu almaları gerektiğini söyledi. Bunun anjiyo için geçerli olmadığını bildiren Türkoğlu, ''SSK'lıların özel hastanede anjiyo olabilmeleri için bu hastanenin raporu yeterli'' dedi.
SSK'LILARIN İLAÇLARI
Tüm
Eczacı İşverenler Sendikası (
TEİS) Genel Başkanı
Nurten Saydan da, geçen yılın
Şubat ayında SSK'lı hastaların serbest
eczanelerden ilaç alımına olanak sağlanmasından bu yana bazı sıkıntılar yaşandığını söyledi.
Saydan, ''Geçen yılın Şubat ayından bugüne kadar SSK
provizyon sistemi düzenli çalışmadığı gibi birçok ilde avans olarak faturalardan kesilen yüzde 10'luk miktar 10 aydır ödenmiyor'' dedi.
Saydan,
Mayıs ayında SSK Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü ile Türk Eczacılar Birliği (TEB) arasında imzalanan protokolün yürürlüğe girmesiyle bu sıkıntıların arttığını savundu.
Resmi Gazetenin 29
Nisan 2006 tarihli sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren Bütçe Uygulama Tebliğinde, tüm sosyal güvenlik kurumlarının ilaç alım koşullarında uyacağı esasların
tek tip hale getirildiğini kaydeden Saydan, buna karşın SSK'nın ''kendi iç yapısından kaynaklandığını'' ileri sürdüğü uygulamalarına ısrarla devam ettiğini ileri sürdü.
Saydan, kurumun ödediği eşdeğer ilaç yerine, farkını ödeyerek reçetede yazılı ilacı almak istemesi durumunda, SSK'lı hastalara, reçete arkasına okumakta ve anlamakta bile zorluk çektikleri, ''Kuruma kabil-i rücu olmamak şartıyla kurumca verilen eşdeğer ilaç yerine reçetede yazılı ilacı kendi rızam ile
fiyat farkı ödeyerek aldım'' ibaresinin yazdırıldığını belirtti.
Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü
İlaç ve
Eczacılık Daire Başkanlığına, ''bunun eczanelerde yığılmalara neden olduğu, özellikle okur-yazarlığı yeterli olmayan sigortalı hak sahiplerine metni yazdırmanın güç olduğu''nu belirten bir yazı gönderdiklerini belirten Saydan, gelen cevapta, bu zorlukların aşılması için yazının ''kaşe haline getirilmesi'' önerisinde bulunulduğunu anlattı.
Saydan, cevabi yazıda ayrıca, ''Kaşenin reçetenin arkasına basılması, bu ibare okur-yazar hastalar için sigortalı ya da yakını tarafından okunduktan sonra, kaşenin altına 'okudum kabul ediyorum' ibaresinin yazılarak imzalanması, okur-yazar olmayan hastalar için de kaşenin eczane görevlileri tarafından hasta ya da yakınına okunduktan sonra, kaşenin altına 'anladım kabul ediyorum' ibaresinin eczane görevlilerince yazılarak sigortalı ya da yakınına
parmak bastırılabileceği''nin belirtildiğini söyledi. Saydan, ''Hiçbir hukuki dayanağı olmayan ve
Maliye Bakanlığının 29 Nisan 2006 tarihli Tebliğine, Anayasaya ve mevcut yasalara aykırı olan bu uygulama hemen yürürlükten kaldırılmalıdır'' dedi.
2006 Yılı SSK İlaç Listesi ve Uygulama Tebliğine göre, SSK'lılar fark ödeyerek eşdeğer ilaç yerine reçetede yazılı ilacı alabiliyor.