Roche'un, kendi ilacını kullanan
hasta sayısı ile bu ilaçları veren
hastane ve doktor isimlerini takibe aldığı ileri sürüldü.
Roche ilaç şirketi hakkındaki bu iddialar, "sansürsüz.com" adlı internet sitesinde yayımlandı. Emine Algan imzasıyla çıkan haber şöyle:
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi’nde süren Roche davasına yeni giden bir
dosya, insan sağlığının yıllardır nasıl hiçe sayıldığını bir kez daha çarpıcı biçimde ortaya koydu.
İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Roche
yönetici ve çalışanlarının e-
mail yoluyla yaptıkları iç yazışmaları çözdü ve bir
raporla
mahkemeye gönderdi. E-mail’lerden birinde, vizite raporunda yazan
ölüm nedeninin, bir Roche çalışanı tarafından değiştirildiği belirtiliyor.
Çete davasının sanıklarından eski Roche Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Demir’e ait yazışmalardan birinde, çeşitli hastanelerde Roche ilacı kullanan hastaların takibe alındığı ve sonuçların rapor edildiği yer alıyor. Hasta sayısı, hastane ve doktor isimlerinin de bulunduğu yazışmada 6 doktorun katıldığı bir vizite raporu var.
Raporda, “Diyaliz çalışmasında takibimizde olan 2 hasta ex. olmuştur.(*) (Ciddi hipotansiyon şikayetleri olmaktadır.)” Ardından Gökhan Demir’in ifadeleri geliyor. Demir, bu raporu sakıncalı bulmuş olacak ki şöyle diyor: “CRF’de (vizite raporu) vericinin ölüm nedeni bölümü bulunmaktadır. Bu sayfanın değiştirilmesine ve yeni halinin CRF’lere takılmasına karar verildi. Buna göre X (bir Roche çalışanı) yeni sayfaları
Sürat Daktiloya yaptıracak ve elimizdeki dosyalara bu sayfalar takılacak.”
7 HASTA EX, 3’Ü ÇALIŞMA DIŞI
Yazışmalarda yer alan bir başka klinik çalışma raporunda da 22 hastanın tedaviye alındığı, 10 hastanın tedaviyi bıraktığı yazıyor ve neden bıraktıkları şöyle açıklanıyor: “7 hasta ex, 3 hasta çalışma dışı.”
Diyaliz ve
kanser hastalarında kullanılan ilaçlardan sorumlu genel müdür yardımcısı Gökhan Demir’in kişisel bilgisayarından aktarılan e-mail’lerde, vizite raporları ayrıntılarıyla yer alıyor. Başka
firmaların ilaçlarının da kullanıldığı anlaşılan hastaların
izleme raporlarından birinde yine şöyle bir ifade yer alıyor: “Tedavisine
yanıt vermeyen ya da relaps gelişmiş olan KHC (kronik hepatit C) hastalarında PegIntron Rib. Kombinasyonu (başka bir firmaya ait ilaç). Bu çalışmaya da 6 hasta alındı ve 10’a tamamlanacak.”
Takibe alınan hastaların kullandığı ilaçlar nedeniyle mi yoksa başka bir nedenle mi öldüğünü söylemek, sadece bu raporlara bakarak elbette mümkün değil. Ancak bir ilaç firmasının, vizite raporunda hastaların ölüm nedeni yazdığı için bu sayfayı değiştirmesi ve yeni halini, doktorların da oluru ve imzasıyla rapor ettirmesi, açıklanması ve sorgulanması gereken bir durum. Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürlüğü’nün, yazışmalardaki bu bölümlere
yıldız işareti koyarak “çok çok önemli” diye düştüğü not da bu nedenle mahkeme dosyasına girdi.
ŞİFRELER POLİSTEN GİZLENDİ
Roche şirketindeki yasadışı uygulamalara karşı çıkan ve işine son verilen eski Satış İdaresi Müdürü Veysi Mungan ve avukatı Ayhan Erdoğan, İstanbul
Cumhuriyet Savcılığı’na, polisin raporunu da ekleyerek yeni bir suç duyurusu yapacak.
İstanbul
Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş’un isteği üzerine Organize Suçlar Şube Müdürlüğü, 13
Ağustos 2004’te Roche şirketinin merkezine
baskın düzenlemiş ve çuvallar dolusu belgeye el koymuştu. Bu belgeler arasında 20 adet yedekleme kartuşu da bulunuyordu. Kartuşların çözülebilmesi uzun zaman aldı. İstanbul’da çözülemeyince
Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönderildi. Burada da uzun süre çalışıldı ve gerekli programlar bulundu. Ancak bu kez de dosyaların açılması için şifre gerektiği anlaşıldı.
Roche firmasından şifreler istendi, firma bir yıla yakın oyalama taktiği uygulayarak şifreleri vermedi. Sonunda mahkeme kararıyla şifrelere ulaşıldı. İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Mutlu Ekizoğlu başkanlığındaki 10 kişilik
ekip bir yıl çalışarak yüzbinlerce e-mail kaydını inceledi. Sonunda suç ve suç unsuru teşkil eden 416 e-mail tespit edildi. Buradaki bilgilerle bir inceleme tutanağı düzenlenerek savcılığa gönderildi. İstanbul 10.
Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın bir sonraki duruşması 22
Aralık’ta yapılacak.
(*) "Ex olmak", tıp dilinde "ölmek" anlamında kullanılıyor.
HÜRRİYET