Muayene odasının kapısına cep telefonu numarasını yazan ve 'muayene ücretsizdir' yazısı asan Prof. Dr.
Aktaş, "Özellikle il dışından gelen
hastaların kapıda beklemesi ve günler sonra randevu verilmesi beni üzdüğü için bu uygulamayı başlattım" dedi.
Özel muayenesi bulunmayan, mesaisinin tümünü öğrencilerine ve hastalarına adayan 59 yaşındaki Prof. Dr. Ekrem Aktaş, 1985 yılından bu yana
Erciyes Üniversitesinde görev yaptığını,
öğretim üyelerinin bulunduğu bloğun ikinci katındaki muayenesinin kapısına 'muayene ücretsizdir' yazısı asmasına gördüğü bazı olumsuzlukların yol açtığını belirtti. Prof. Dr. Aktaş şöyle konuştu:
"Halka
hizmet hakka hizmet mantığıyla, tüm garibanlara, fakir fukaraya hizmet için
muayene ücreti almıyorum. Devletin bana verdiği parayı yeterli buluyorum.
Çocukluğumuzda su,
karpuz, kavun,
simit ve
sakız satarak buralara geldim. Oğlum da, kızım da benim gibi doktorluk mesleğini seçti. Beni okutan ve bu günlere gelmemi sağlayan devletime olan borcumu böyle ödüyorum.
Bazı hastalara bize gelen
tanıtım amaçlı ilaçlardan da vererek tedavilerine yardımcı oluyorum. Günde ortalama 40 ile 80 arasında hasta muayene ediyorum. Bazı meslektaşlarım
tam gün yasasından ve muayenehanelerin kapatılmasından rahatsız oldular ama benim böyle bir kaygım bulunmuyor.
Kent dışından örneğin Niğde'den, Nevşehir'den Kırşehir'den gelen hastaların burada beklemeleri, birkaç gün veya hafta sonrasına gün verilmesi beni çok etkiledi."
ABASI ARAYIP KUTLAMIŞ
Ankara'da bulunan 88 yaşındaki
işçi emeklisi babasının ve yakınlarının yaptığı bu uygulamayı destekleyip, kendisini kutladıklarını anlatan Prof. Dr. Ekrem Aktaş, "Babam Kazım Aktaş, bu uygulamam kendisine iletilince çok sevinmiş.
Beni arayıp
tebrik etti. Biz 5 erkek kardeşiz. Onlar da mutlu oldular. Özel muayeneler dışında kapım sürekli açık.
Cep telefonum da kapımın üzerinde yazılı. Kim ulaşmak isterse arayıp bulsun" diye konuştu.