Prof. Dr. Keleş, yaptığı yazılı açıklamada, saman nezlesinin (
mevsimsel alerjik rinit) sıklıkla polenlere karşı oluşan bir
bağışıklık sistemi reaksiyonu olduğunu söyledi.
Alerjinin kendini hapşırma,
burun akıntısı, burun ve genizde kaşıntı, burun tıkanıklığı ve geniz akıntısı gibi belirtilerle gösterdiğini kaydeden Keleş, ''Kişinin söz konusu mevsimi rahat geçirmesi için polen mevsimi başlamadan 2 hafta önce ilaç
tedavisine başlaması ve mevsim süresince ilaçlarını kullanması önerilir'' dedi.
Alerjisi olan hastanın kendi haline bırakılmasının, kişinin hem hayat kalitesini bozduğunu hem de sinüzit, uyku bozukluğu gibi başka sağlık problemlerine yol açabildiğine işaret eden Prof. Dr. Keleş, ''Unutulmamalı ki, mevsimsel alerji, okuyan ve çalışan kişilerin hastalığıdır. Dolayısıyla tedavi edilmediği takdirde kişinin okul ve iş performansı etkilenir'' diye konuştu. Sıklıkla çim poleni alerjisinin ilkbahar, yabani polen alerjisinin de sonbahar aylarında görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Keleş, polenlerin yanı sıra
hayvan tüyleri, ev tozu akarları, küf mantarı,
hava kirliliği, sigara dumanı,
deterjan ve
parfüm kokusu gibi kimyasal maddelerin de alerjik yakınmaların ortaya çıkması ya da artmasında tetikleyici rol oynadığını vurguladı.
ÖNERİLER
Hayvan tüylerinden korunma için tek geçerli yöntemin, hayvanın evden uzaklaştırılması ve bütün
halı,
yatak takımı ve mobilyaların vakum-temizleyici ile temizlenmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Keleş, ev tozu akarlarına karşı da yatak odası ve oturma odasından halının kaldırılması, mobilyaların haftada 2 defa vakum temizleyicilerle temizlenmesi önerisinde bulundu. Kişinin yatak,
yastık ve yorganının alerjen geçirmeyen kılıflarla kapatılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Keleş, çocuklar için de tüylü oyuncaklarla uyumamaları çağrısı yaptı. Prof. Dr. Nesil Keleş ayrıca, hafif ve kolay yıkanılabilir perdeler seçilmesi, plastik,
tahta veya
deri mobilyalar
tercih edilmesini
tavsiye etti. Alerjinin genetik bir hastalık olduğunu ve özellikle annede olması halinde çocukta ortaya çıkma olasılığının daha yüksek olduğuna işaret eden Prof. Dr. Keleş, tedavide ''alerjenlerden korunma, ilaç ve seçilmiş hastalarda aşı'' uygulandığını sözlerine ekledi.