Kaya, koyu çay,
kahve, kolalı içecekler,
alkol, aşırı sigara içimi, aşırı
yemek yemek,
tatlılar, uzun süre aç kalmanın panikatağı tetiklediğini aktardı. Dr. Kaya, panikatağı olanların beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini belirtti.
Beslenme alışkanlıkları
panikatak rahatsızlığını tetikleyebiliyor. Psikiyatri uzmanı Dr. Nihat Kaya çay, kahve ve kolalı içeceklerin panikatak rahatsızlığını tetiklediğini
balık,
ıspanak,
pırasa, muz,
brokoli, kereviz,
enginar,
mercimek, nohut, fasulye, bezelye, barbunya gibi gıdaların ise panikatak hastalarını rahatlattığını söyledi. "Sorularla
Panikatak" kitabının yazarı
psikiyatri uzmanı Dr. Nihat Kaya, yeme-içme davranışlarının panikataklarla yakından ilgili olduğunu belirtti.
Uzun süre aç kalmanın kan
şekerini düşüreceğini, düşen şekeri normale çıkarmak için böbreküstü bezlerimizden adrenalin salgılanacağını ifade eden Kaya, "Kortizol ve
büyüme hormonları salgılanır. Bu hormonlar depolarımızdaki yağlardan, proteinlerden şeker üretmeye çalışır. Bu arada çarpıntı,
ağız kuruluğu,
terleme, sinirlilik, ortaya çıkar. Panikli bir insan normal olan bu durumu hemen panikatak olarak değerlendirir ve korkuya kapılır. Korkuyla beraber adrenalin daha da yükselir ve gerçek panik başlar." diye konuştu.
Yemek sonrası alınan gıdaların hazmı için midenin daha çok enerjiye gereksinimi olduğunu ifade eden Dr. Kaya, bu enerjinin kanla sağlandığını dile getirerek, "İstirahat durumundaki çalışmasını terk eden
kalp, hızlanmaya ve mideye daha çok kan pompalamaya başlar. Panikataklı biri kalbine çok duyarlı ve odaklı olduğundan bunu hisseder. Çarpıntıyı, "Panik başladı" diye düşünür ve korkar. Oysa bu da fizyolojik, normal bir durumdur. Panikle tanışmamış olsa belki hiç dikkatini çekmeyecektir.
Dolayısıyla
açlık-tokluk durumumuz, ne yiyip-içtiğimiz panikataklarımızla yakından ilişkilidir." dedi. Dr. Kaya, koyu çay, kahve, kolalı içecekler, tatlı
yiyecekler ile aşırı yemek yeme, yemeklerden sonra hemen uyuma ve uzun süre aç kalmanın panikatağı tetiklediğini, buna karşılık ıspanak, pırasa, muz, brokoli, kereviz, enginar, balık, kepekli
buğday ekmeği, mercimek, nohut, fasulye, bezelye, barbunya yemenin ve panikatak ve kaygı giderici özelliği olan melisa, papatya gibi bitkisel çayları tüketmenin panikatak hastalarını rahatlatacağını söyledi.
Panikatakta beslenme nasıl olmalı?
* Panikatağı tetikleyici yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalı.
* Günde 3 öğün yerine 5 öğün, ama az az yemek
tercih edilmeli.
* Mevsimsel beslenilmeli (kışın kış, yazın yaz
sebze ve yiyeceklerini tercih etmek).
* Özellikle sebze yemeklerini az pişirip vitaminlerinin
hasar görmesine engel olmalı. Yemeklerde mutlaka sıvı yağ kullanılmalı. Yağı kesinlikle yakmamalıyız.
*
Kaygı giderici özelliği olan melisa, papatya bitki çaylarından 3 fincan içilmeli.
* Çay tiryakileri günde beş-altı bardağı geçmemeli ve açık çay içmeli.
* Omega-3 ve omega-6 bakımından zengin
balıklar yenmeli. Balık sevmeyenler her gün bir yemek kaşığı keten tohumu yiyebilir.
* B vitaminlerinin sinir sistemini güçlendirdiği ve beyindeki serotonini artırdığı, âdet öncesi gerilimi azalttığı bilinmektedir. Bu nedenle kepekli buğday ekmeği yemek; mercimek, nohut, fasulye, bezelye, barbunya yemek faydalıdır.
* Evde, işyerinde lavanta bulundurup ondan yayılan rahatlatıcı kokular içe çekilmeli. Güzel kokulu duş jelleri kullanılmalı.
Panikatağı tetikleyen yiyecekler
* Koyu çay,
* Kahve,
* Kolalı içecekler,
* Alkol,
* Aşırı sigara içimi,
*
Esrar, 'ecstasy',
kokain,
* Aşırı yemek yemek,
* Özellikle tatlı yiyecekler (Bunlar kan şekerini aniden yükseltir. Doğrudan glikoz içeren yiyecekler kan şekerini aniden yükselttiğinden şekeri düşüren insülin hormonunu aşırı salgılatır ve kan şekerini aniden düşürüp paniğe sebep olabilir),
* Yemeklerden sonra hemen uyumak (özellikle ağır yemeklerden sonra),
* Aşırı ve hızlı kilo vermek-rejim yapmak (Bu durum
vücut kimyasını bozarak paniğe, depresyona yol açabilir. Ayda en fazla iki-üç kilo verecek şekilde diyet yapılmalıdır),
* Düzensiz ve tek yönlü beslenme,
* Uzun süre aç kalmak,
* Vitaminden yoksun yiyeceklerle beslenmek,
* Rejim amaçlı
iştah kesici ilaçlar, paniğe, depresyona sebep olabilmektedir.