Meclis’te geçen hafta kabul edilen Sosyal
Güvenlik Reformu’na ilişkin kanunlar
emeklilik ve sağlık sisteminde önemli değişiklikler getiriyor. Kazanılmış haklarda geriye gidiş olmazken,
reformun yürürlüğe gireceği 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren yeni sosyal güvenlik sistemi hayatımızdaki yerini alacak. Sistemin işleyişinden ise SSK, Bağ-Kur ve
Emekli Sandığı’nı tek
çatı altında toplayan
Sosyal Güvenlik Kurumu sorumlu olacak.
Sosyal Güvenlik Reformu’nun önemli ayaklarından biri olan Genel
Sağlık Sigortası ise sağlıkta devrim niteliğinde yenilikler getiriyor. Bütün vatandaşları sağlık
sigortası kapsamına alan reform paketi,
tedavi hizmetlerinde özel-kamu ayrımına son veriyor. Kurum ile
protokol imzalayan özel hastanelerde her türlü tedavi masrafını devlet karşılayacak. Özel oda ya da
öğretim üyesi doktor
tercih edenler hastaneye fark ödeyecek. Uygulama, Sosyal Güvenlik Reformu’nun yürürlüğe gireceği 1 Ocak 2007’de hayata geçecek. Yasa ile işe yeni girenlerin genel
sağlık sigortasından yararlanmaya başlamaları için 30 gün
prim ödemesi yeterli olacak.
Kurumun Başkanı
Tuncay Teksöz, yeni sistemin neler getirdiğinin yanı sıra merak edilenleri Zaman’a değerlendirdi. Öncelikli olarak “Reform IMF istediği için yapıldı.” eleştirilerine karşı çıkan Teksöz, “Sosyal Güvenlik Reformu hükümetin acil
eylem ve
kalkınma planlarında yer alıyordu. Yani IMF’nin değil vatandaşın menfaati düşünülerek yapıldı.” diyor. Teksöz’e göre reformun temelinde 10 yılda 350 milyar dolar harcanmasına rağmen kapatılamayan sosyal güvenlik açıkları var. Harcanan milyarlarca doların ihtiyaç sahiplerine gitmediğini vurgulayan Teksöz, yeni sosyal güvenliğin
yoksul kesimleri gözetme üzerine kurulu olduğu görüşünde. Mevcut sistemde çalışanların emeklileri finanse edemediğine dikkat çeken Kurum Başkanı,
emeklilik yaşındaki kademeli artış ve prim gün sayısındaki yükselmenin
Hazine tarafından sigorta sistemine aktarılan parayı engelleyerek açığın kapatılacağını düşünüyor. “Sosyal sigorta sistemi çarpık olduğu için şimdiye kadar devlet katkısı yanlış yere kullanıldı. Sosyal sigorta sisteminin kendi kendine yetmesi gerekir.” diyen Teksöz, devletin yoksulu koruyacak şekilde sosyal
yardım yapması gerektiğini; ancak şu an ihtiyacı olmayana katkı verildiğini dile getiriyor.
AÇIK 2036 YILINDA SIFIRLANACAK
Yılbaşından itibaren
uygulamaya girecek sosyal güvenlik sisteminin üç nesli ilgilendirdiğini aktaran Tuncay Teksöz, mevcut sistemin emeklilik yaşının düşürülmesinden sonra çöküşe geçtiğini, düzelmesinin ise en az 30 yıl alacağını kaydediyor. Teksöz, yaş ve prim ödemesindeki değişiklikle birlikte emeklilik sistemindeki açıkların 2036 yılında sıfırlanacağı tahmininde bulunuyor. Sosyal güvenlik sistemine yıllarca anlamsız yere paralar aktarıldığını ve bu sebeple ‘karadelik’ nitelemesi yapıldığını anlatan Teksöz, bu kadar kaynak aktarılmasına rağmen sigortalıların da mutlu olmadığına dikkat çekiyor. Başkan Teksöz, mevcut sistemin çarpıklığını şu sözlerle özetliyor: “İhtiyacı olana değil de ihtiyacı olmayana yardım yapmak yanlış oluyor. Vergi gelirleri ihtiyaç sahiplerine kullanılması gereken bir kaynak. Reform, paylaşım ilişkisini düzeltmeyi hedefliyor. Zenginlerin fakirleri, çalışanların emeklileri finanse etmesi hedefleniyor. Devlet sosyal güvenlik alanına
destek vermeye devam edecek, ancak emeklilik bölümüne her yıl daha az kaynak aktaracak. Hiç emeklilik şansı bulamayanlara daha yoğun para aktaracak.”
KAYIT DIŞINA KARŞI 10 KAT PERSONEL
Yasa ile getirilen önemli bir adım da
kayıt dışılıkla mücadele için yapılan düzenlemeler.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Teksöz’ün verdiği bilgiye göre,
Maliye Bakanlığı,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine arasında
işgücü maliyetlerinin düşürülmesi için çalışma yapılıyor. İşgücü maliyetlerinin düşürülmesi için
kayıt dışı ile mücadele artırılacak,
denetleme çok yönlü olacak. Bu doğrultuda 400 olan yoklama memuru ve
kontrol memuru sayısı 3 bin 500’e çıkarılacak. Çalışanların
TC kimlik numarası bazında tüm bilgileri merkezî veri tabanında tutulacak.
ÜNİVERSİTELİYE İŞ YARDIMI
Doğrudan Hazine’nin finanse edeceği bir sistemle çalışma hayatının başındaki gençlere iş edindirme eğitimlerine katılmaları halinde yardım verilecek. “Özellikle üniversite mezunlarına
balık tutmayı öğreteceğiz.” diyen Kurum Başkanı Teksöz, sistemin işleyişini şöyle anlatıyor: “
Türkiye’de sosyal güvenlik ciddi bir sorun; ama istihdam daha ciddi bir sorun. Sistemin sağlıklı işleyebilmesi işsizliğin azaltılmasına da bağlı. İşsizlere ve sosyal
yardıma muhtaç kişilere yardımda bulunarak bunu sağlamaya çalışacağız.”
BEDAVA SAĞLIK HİZMETİ ALACAKLAR*
Prim borcunu ödememiş olsalar dahi, 18 yaşını doldurmayanlar.
Doğum yapmak üzere olan sigortasız kadınlar.
Tıbben başkasının yardımına muhtaç olanlar.
İş kazası ve meslek hastalığı hallerinde.
Yetkililere bildirimi zorunlu olan bulaşıcı hastalığı bulunanlar.
Koruyucu
sağlık hizmetleri verilmesinde.
Afet ve savaş halleri.
Grev ve lokavt durumları ve acil hallerde.
(*) Hiçbir şart aranmaksızın sağlık hizmetleri genel sağlık sigortasınca karşılanacak haller.
SSK,
BAĞ-KUR VE EMEKLİ SANDIĞI MÜZELİK OLUYOR!
Türkiye’de sosyal güvenlik hizmetlerini yıllardır yürüten SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı yılbaşından itibaren kaldırılıyor. 1945’te kurulan SSK, 1949’da faaliyete başlayan Emekli Sandığı ve 1971’den beri hizmet veren Bağ-Kur’un yerine bütün vatandaşların tabi olacağı Sosyal Güvenlik Kurumu geliyor. Ancak bu üç kurumun isimleri hafızalarda daha uzun yıllar yer edecek gibi duruyor. “Daha çok
bürokrasi ve usulsüzlüklerle gündeme gelen, milyonlarca vatandaşın sağlık ve sigorta hizmetini aldığı üç sosyal güvenlik kuruluşunu yaşatmak için müze kurulacak mı?” sorusuna Kurum Başkanı Tuncay Teksöz, şöyle
cevap veriyor: “Çok ilginç bir fikir. Bu kurumlarla daha uzun süre iç içe yaşayacağımız için hiç aklımıza gelmedi; ama düşünmek gerekir. Kurumların çok köklü bir tarihi var. Bu tarihi korumamız lazım.”
SOSYAL GÜVENLİK DERS KİTAPLARINA KONU OLACAK
Tuncay Teksöz, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun neler getireceği ve vatandaşın bilgi sahibi olması için bilgilendirme çalışması yapacaklarını belirterek, negatif algılama eğiliminin kırılması gerektiği görüşünde. Sistemin sahip çıkılması halinde daha iyi olacağını vurgulayan Teksöz, “Yeni bir döneme giriyoruz. Hayatımızdaki pek çok şey değişecek. Bunun topluma iyi anlatılması lazım. Eğitimin burada rol üstleneceğinin farkındayız. Sosyal güvenliğin okullarda okutulması gerekir. İlköğretimde
ders olarak okutmayı düşünüyoruz. Böyle bir girişimimiz olacak. Çünkü basit bir sosyal güvenlik mevzuatımız oldu.” diyor.
TÜRKİYE EMEKLİLİK İÇİN ÇALIŞMA SÜRESİNDE AB’NİN GERİSİNDE
Ülke Çalışma süresi (yıl)
Belçika 44
Lüksemburg 40
Finlandiya 40
Portekiz 40
İtalya 40
Avusturya 40
Yunanistan 35
İspanya 35
Çek Cumhuriyeti 25
TÜRKİYE 25
EMEKLİLİK YAŞI AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN DAHA DÜŞÜK
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Tuncay Teksöz, sosyal sigorta sistemine
Avrupa Birliği
ülkeleri arasında Türkiye haricinde sadece Yunanistan ve Lüksemburg tarafından devlet katkısı yapıldığını belirtiyor. Teksöz, emeklilik yaşının 2036 yılından sonra emekli olacaklar için kademeli olarak artışına rağmen emeklilik yaşının yüksek olmadığını aktarıyor. Emekli olabilmek için çalışma süresinin birçok ülkede 40-45 yıl olduğuna işaret eden Teksöz, “Bizde ise 9 bin gün yani 25 yıl demek. Bu da diğer AB ülkelerine bakıldığında çok değil.” ifadesini kullanıyor.
TEKSÖZ UZUN YILLAR HAZİNE’DE ÇALIŞTI
1966
Mersin Tarsus doğumlu olan Tuncay Teksöz, Artvinli bir aileye mensup. Hazine Müsteşarlığı’nda uzun yıllar görev yapan Teksöz, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na geçen yıl atandı.
Zaman