Uzmanlar
Ramazan ayında, doğru beslenmenin önemine dikkat çekiyor. Uzun süre açlığa bir de aşırı sıcaklar eklenince oruç tutan kişilerin kan
şekerinin düşeceğine dikkat çeken diyetisyenler, orucun
meyve suyuyla açılması, sahurda da süt içilmesi tavsiyesinde bulunuyor.
Erciyes Üniversitesi
Atatürk Sağlık Yüksekokulu
Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Neriman İnanç,
Ramazan ayında doğru beslenme konusunun çok daha fazla ön plana çıktığına dikkat çekti. Bu dönemde beslenme konusunda yapılan yanlışlara dikkat çeken Prof. Dr. İnanç, "İftarda metabolizmanın ana isteği ilk enerji kaynağına en kısa yoldan ulaşabilmektir. Özellikle
beyin ve sinir hücreleri glikoz formunda enerji ihtiyacı duymaktadırlar. İftarda 12-14 saatlik bir
açlıktan sonra düşen kan şekerinin en kısa zamanda yükselmesine bir
bardak yüzde 100 meyve suyu yardımcı olur. Ayrıca, bir gün içerisinde alınması gereken 5 porsiyon meyve ihtiyacının da yaklaşık 2 -3 porsiyonunun karşılamasına
destek olur." dedi.
Bu sene ağustos ayında başlayan Ramazan ayı hem uzun süre aç kalınan, hem de sıcakların yoğun olduğu bir döneme denk geldiğine işaret eden İnanç, sözlerine şöyle devam etti: "Bu nedenle yeterli ve dengeli sıvı alımı daha da önemli hale gelecek.
Ağustos ayında tutulacak oruç döneminde vücudun sıvı dengesinin biraz daha önem kazanması nedeniyle her yaş grubunun sıvı tüketimi konusunda dikkatli olması gerekiyor. Kaybedilen sıvı günlük tüketilen su,
besinler ve süt,
ayran, çay, meyve suyu gibi diğer içeceklerle yerine konmalıdır."
İftarda meyve suyu tüketiminin oruç tutanlar için dengeli beslenmenin ana anahtarlarından birisi olabileceğine dikkat çeken İnanç, meyve suyunun potasyum sodyumla birlikte
vücut hücrelerinin sıvı ve elektrolit dengesini sağlayan bir mineral olduğunu açıkladı.
Meyve sularının sıvı dengesini sağlanmasının yanı sıra içerdikleri potasyum ile de ağustos sıcağında terle kaybedilen potasyum ihtiyacının bir kısmının karşılanmasına destek sağladığını aktaran İnanç, "İftarı açarken içilen bir bardak yüzde 100 meyve suyu enerji ve sıvı kaynağı olarak tokluk verebilir ve uzun süreli açlıktan sonra aniden aşırı besin tüketilmesine de engel olabilir. İftarda orucun meyve suyu ile açılmasının bir başka yararı da sıklıkla karşılaşılan sindirim problemlerinin hafiflemesine yardımcı olmasıdır. Meyvelerde bulunan malik, sitrik ve oksalik asit gibi meyve asitleri sindirimi kolaylaştırır. Bu nedenle meyve suları özellikle
iftarda orucu açarken bilerek içilmesi gereken sağlık içecekleri olarak ramazanda da yeterli ve dengeli beslenmenin bir parçası olmalıdır." diye konuştu.
Ramazanda yeterli ve dengeli beslenebilmek için sahur ve iftar dahil 1- 2 ara öğünle öğün sayısının dörde çıkarılması gerektiğini aktaran İnanç, sahurun sağlıklı bir oruç için kalkılması gereken öğün olmakla birlikte, açlık süresini mümkün olduğunca kısa tutabilmek için de önemli olduğunu vurguladı. Bu nedenle sahurda besin seçiminde bilinçli davranılması gerektiğinin altını çizen İnanç, genellikle sahurun kahvaltı şeklinde tüketilmesi tavsiyesinde bulundu.
Sahurda
mideyi daha geç terk eden, kan şekerini çok hızlı değiştirmeyecek besinlerin
tercih edilmesini öneren İnanç, "
Protein içeriği yüksek olan besinler midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirir. Süt hem protein içeriği yüksek olan bir besin olması nedeniyle tokluk hissedilmesine yardımcı olur, hem de sıvı ihtiyacının karşılanmasına destek sağlar. ABD'li bilim adamları, insan bünyesinin açlığa olan ihtiyacını azaltan besinler arasında ilk sırada sütü gösteriyor. 1 bardak sütün mide boşluğunu hissettirmeden insanı 5 saat boyunca tok tuttuğu belirtiliyor. Sütte bulunan şeker laktozdur. Laktoz açlıkta kullanılan glikojen depolarına destek olarak vücudun enerji ihtiyacının karşılanmasına da yardımcı olur. Sütün bileşimindeki yağ da mideden uzun sürede uzaklaşması nedeniyle tokluk duygusunun uzun sürmesinde etkili olur,
kalsiyum başta olmak üzere ramazanda da mineral ve vitamin gereksinimini karşılar." dedi.