Kistik hidadik hastalığının gerekli bakımları yapılmayan köpeklerde ortaya çıktığını, özellikle
sokak köpeklerinde ürediğini ifade eden Prof. Dr. Altıntaş, "Gelişmiş ülkelerde bulunmayan sokak köpekleri, ülkemiz için hâlâ sağlık açısından büyük bir problem teşkil etmektedir.
Köpek dendiğinde halkın aklına gelen en korkulan hastalık kuduzdur ancak
parazit hastalıkları konusunda yeterli bilgimiz yok ve köpeklere nasıl yaklaşılması gerektiğini bilmiyoruz. Parazitlerin bulaşması için köpek tarafından ısırılmak gerekmemektedir, onları sadece okşamak bile yeter." dedi. Altıntaş, kaçak ya da
Kurban Bayramı'nda veteriner kontrolu olmadan kesilen
hayvanların
kistli
karaciğer ve akciğer gibi organlarının yedirilmesi sonucu enfekte olan köpeklerin, insanlar ve evcil hayvanlar için bulaşma kaynağını olduğunu anlattı. Altıntaş, "Böylece özellikle köpeklere
koyun ve sığır gibi evcil hayvanlar arasında oluşan döngünün insanlara geçişi, başıboş dolaşan enfekte köpeklerle temas sebebiyle kolayca olabilmektedir." şeklinde konuştu.
Kist hidatikle mücadelede en önemli noktanın, parazitin biyolojik çemberinin kırılması olduğunu aktaran Nazmiye Altıntaş, alınabilecek tedbirleri şöyle sıraladı: "Ara konak olan kasaplık hayvanların kesimi, yalnızca mezbahalarda yapılmalıdır. Kesim yerleri, kesinlikle veteriner kontrolunda olmalıdır. Mezbahalarda kesim sonrası kistli organlar yakma fırınlarında
imha edilmeli, mümkün olmadığı durumlarda artıklar, belediyelerce veya şahıslarca açılmış derin çukurlara gömülüp üzeri sönmemiş kireçle örtülerek kapatılmalıdır. Hayvan pazarları, kesim yerleri ve atık imha alanları, ilgili kuruluşlarca düzenli olarak dezenfekte edilmelidir. Köpeklerin beslenmesinde mümkün olduğunca çiğ et veya sakatattan kaçınılmalı, en azından pişirilerek yedirilmelidir." (CİHAN)