Tekinay, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Su Ürünleri Av Yasağının devam ettiğini anımsatarak, kültür
balıklarının,
Türkiye için bir şans olduğunu söyledi.
Avcılıktan elde edilen
balıkların azaldığını dile getiren Tekinay, ''Fakat kültür balıklarının
üretimi zaman içinde çok hızlı bir artış trendi izliyor.
Kültür balıklarına baktığımız zaman iç sularda gökkuşağı alabalığı, dış sularda
denizlerimizde de, çipura ve levrek ağırlıklı olmak üzere üretimimizi üç tür domine ediyor'' dedi.
Prof. Dr. Adem Tekinay, kültür balıklarının sağlık yönünden iki noktadan değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, şunları anlattı:
''Kültür balıkları öncelikle yaşadığı ortamdan, bir de yedikleri yemlerden etkileniyor. Kültür balıklarının yaşadıkları ortamın son derece
temiz bir su ortamı olması gerekiyor. Aksi halde balıklar yedikleri yemi ete çeviremiyorlar, çevirmelerinde çok olumsuz etkiler oluyor.
Diğer taraftan, şu anda kültür balıkları sektöründe yem fiyatlarının çok yüksek olmasından dolayı kar marjları çok düşük seviyede. Bunun ana nedeni, balık yağı, balık unu gibi ham maddelerin pahalı olmasıdır. Ayrıca yem ham maddesi olarak kullanılan soya ve kanola küspesi gibi bitkisel ürünlerin de üretimlerinde ve
satış fiyatlarındaki dalgalanmalar balık yemi üreticilerini zor durumda bırakıyor. Dolayısıyla balık yemlerine her hangi bir şekilde
hormon ya da bir antibiyotik veya başka bir kimyasal ilavesi yapmak mümkün değil. Bunu yapmak isteyen olsa bile bunun maliyeti onları kurtarmaz.''
KÜLTÜR BALIĞI YİYİN
Kültür balıkların sürekli olarak aynı ortamda bulunduklarını anımsatan Tekinay, bu nedenle bulundukları suyun analizlerinin aksatılmadan yapıldığını bildirdi.
Analizler yapılırken, suda bulunan gerek ağır metaller, gerekse de kirletici maddelerin miktarlarının da düzenli olarak
kontrol edildiğini dile getiren Tekinay, ''Yapılan analizler şunu göstermiştir ki, özellikle göç eden
doğal deniz balıklarında,
Marmara,
Karadeniz ve boğazlar gibi bölgelerde avlanılan balıklarda, belirli dönemlerde kirleticilerin etkisiyle ağır metallere rastlanmıştır. Bu anlamda, kıyılarda ve kapalı denizimiz olan
Marmara Denizi gibi, boğazlar bölgesi gibi yerlerde yakalanan balıklara göre kültür balıklarının daha sağlıklı olduğunu söyleyebiliriz'' diye konuştu.
Prof. Dr. Adem Tekinay, kültür balıklarının yılın 12 ayı pazara sunulabildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Balık üretim çiftliklerinde yetiştirilen kültür balıkları,
anne sütü gibi tertemizdir. Vatandaşlarımızın korkmadan kültür balıklarını yemelerini
tavsiye ediyoruz. Av yasağı olduğu dönemlerde,
yasak avcılıkla avlanmış ya da
ithal edilmiş balıkların sağlık pozisyonlarında ciddi sıkıntılar var. Haftada en az iki gün, hatta mümkünse üç gün, dört gün bireylerin ve özellikle de çocukların balık yemesini öneriyoruz. Çocukların
beyin gelişimi,
zeka gelişimi için ve özellikle yaşlıların
kemik erimelerine,
kalp rahatsızlıklarına karşı balık tüketmelerinin büyük yararı olacaktır. Hiç korkmadan ve çekinmeden kültür balıklarını tüketebiliriz.''
AA