Gıda sektörünün perde arkasını bilen
gıda mühendisleri, dışarıda yemek yemekte zorlandıklarını söylüyorlar.
Birçok kişinin
ucuz ve pratik olduğu için
tercih ettiği durum gıda mühendislerinin korkulu rüyası. Özellikle fast food diye tabir edilen gıdaların nasıl ve hangi şartlarda hazırlandığını çok iyi bildiklerini söyleyen gıda mühendisleri, dışarıda
simit bile yemekten çekindiklerini belirtiyor. Yeterli denetimin yapılmamasından şikâyetçi olan Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek
Ataman, seyyar satıcılardan kesinlikle
yiyecek alınmaması gerektiğini vurguluyor. Yiyecek sektöründeki birçok
firmanın maliyeti düşürmek için özellikle et
ürünlerine katkı maddesi koyduğunu ifade eden gıda mühendisi Sadık Göneş, "Dışarıda kesinlikle et ve et ürünlerini tüketmiyorum. Çünkü bazı yerlerde ölü ve hastalıklı hayvanların bile sığır etine karıştırılarak kullanıldığını çok iyi biliyorum. Hatta lahmacunun içi, bir gün önce kalmış yemeklerin harcına katılmasıyla hazırlanıyor." diye konuşuyor.
Gıda mühendisi
Onur Çelik ise bazı yerlerde
köfte ve sosisin etin dörtte biri
fiyatına satıldığına dikkat çekiyor. Çelik, "Maliyeti düşürmek için etin içine katkı maddeleri konuluyor. Siz et ya da
sucuk yediğinizi zannediyorsunuz. Ama gerçekte yediğiniz şey
kemik tozu, yağ ve
deri kalıntıları." diyor. Gıda sektöründe çok kolay
hile yapılabildiğini dile getiren gıda mühendisi
Muharrem Çemç de, yemek yenilen yerlerde kullanılan malzemenin markalı olmasının önemine dikkat çekiyor. Çemç, "Gıda sicil numarası olmayan ve
üretim izni bulunmayan ürünler kesinlikle kullanılmamalı." şeklinde konuşuyor.
Gıda mühendisi Onur Çelik: Siz et yediğinizi zannediyorsunuz!
Dışarıda yenilecekse en azından belli başlı büyük firmalardan yenilmeli. Maliyeti düşürmek için etin içine katkı maddeleri konuluyor. Siz et ya da sucuk yediğinizi zannediyorsunuz. Ama gerçekte yediğiniz şey kemik tozu, yağ ve deri kalıntıları. Ben kesinlikle dışarıdan yemek yemiyorum. Çünkü yemeğin bozulması çok kolay. Simit bile yiyemiyorum. Ürün
temiz bile üretilmiş olsa sonrasında ellerle kirleniyor. Açıkta, seyyar satıcıların sattığı yiyeceklerin yüzde yüzü sağlıksız.
Güvenlik yok.
Gıda mühendisi Sadık Göneş: Et ürünlerini kesinlikle tüketmiyorum
Et ürünleri riskli. Hangi koşullarda getirilip işlendiği çok önemli. Birçok zaman
besin zehirlenmesi yaşadığımızı bile fark etmiyoruz.
Mide bulantısı ve ishal deyip geçiyoruz.
Tavuk eti kırmızı etten daha çok, daha çabuk bozuluyor. Döner, takıldığı şişte akşama kadar kalıyor. Et ürünlerini kesinlikle tüketmiyorum. Ölü ve hastalıklı hayvanlardan tutun da domuza kadar birçok hayvanın sığır etine karıştırılarak kullanıldığını biliyorum. Kalmış ve bozulmuş etler toplu tüketime veriliyor. En çok tüketilen lahmacun birçok yerde bir gün önce kalmış yemeklerin çekilmesiyle yapılıyor. Çorbanın bile suyu süzülüp harcın içine konuluyor.
Gıda mühendisi Muharrem Çemç: Çocuklarıma kantinden sandviç ve hamburger aldırmıyorum
Bu biraz vicdanına kalmış bir şey. Yiyecek sektöründe istenirse çok kolay hile yapılabilir. Ben kesinlikle okulda çocuklarıma kantinden sosisli sandviç, hamburger aldırmıyorum. Tüketici
alışveriş yaparken
Tarım Bakanlığı'ndan üretim izninin olup olmadığına bakmalı. Gıda sicil numarası olmayan ve üretim izni bulunmayan ürünler kesinlikle kullanılmamalı.
Gıda mühendisi Vedat Kuru: Dışarıda kesinlikle et yemiyorum
Dışarıda et ve et ürünlerini kesinlikle yemiyorum. Çok zor durumda kalırsam simit veya poğaça alıyorum. Bunlar da çok şaibeli; ama en azından daha az zararlı olduğu için tüketiyorum. Fakat dışarıda satılan yiyeceklerin hemen hepsinde sıkıntı var. En azından bildik yerlerden olmalı. Markalı ürünler kullanan yerler seçilmeli, merdiven altı üretim yapan firmalar değil. Denetim yok gibi bir şey. Tüketici çok dikkat etmeli. Fiyat marjı 3 YTL olan bir yemeği bir firma 2 YTL'ye satıyorsa bir düşünmek lazım.
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek Ataman: Seyyarlar hiç denetlenmiyor
Bugün de orada olan ve sonra da orada olacak firmaları tercih ediyorum. Gece yarısı satılan ürünleri kesinlikle tüketmiyorum. Seyyar satıcılardan yemiyorum. Seyyarlardan her zaman korkarım. Türkiye'de dükkânların bile denetimi oldukça zayıf. Bu nedenle seyyar satıcılar hiç denetlenmiyor.
Gıda mühendisi Halil Tosun: Mesleğim nedeniyle yemek yiyemiyorum
Birçok üründe
ekonomik olsun diye katkı maddesi kullanılıyor. Mesleğim dolayısıyla her ürünün perde arkasını iyi bildiğimden dışarıdan kesinlikle yemek yemiyorum. Özellikle işlemden geçmiş olan et, süt ve süt ürünlerine dikkat ediyorum.
Zaman