Yüksel, bebeklerin arabasında taşımamasını öneriyor. Çünkü
kirli hava yerden 30-40 cm'e yoğunlaşıyor.
Son 20 yılda yapılan araştırmalarda çocukların
kansere yakalanma oranları her yıl yüzde 1 oranında artıyor. Kanser sebepleri arasında ilk sırada çevre sağlığının bozulması yer alıyor.
Çocuk hastalıkları ve genetik uzmanı nörolog Prof. Dr. Adnan Yüksel, özellikle kirli havanın çocuklar için büyük
tehlike olduğunu söylüyor ve aileleri uyarıyor: "4 yaşından
küçük yavrunuzu kirli havalarda kucağınızda taşıyın. Özellikle yoğun
trafik olan yol kenarlarında bebekleri arabada taşımayın, çocukları da yürütmeyin. Aksi halde en kirli havayı solumalarına sebep olursunuz."
Çoğu hastalık gibi kanserin de genetik yatkınlığa bağlı olduğunu ve uygun çevre şartlarında ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Yüksel, çevre kirliliğinin özellikle çocukluk çağı hastalıklarının ilk sebebi olduğunu belirtiyor. Yüksel, son zamanlarda
zeka geriliği, sınır zeka, hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, otizm gibi
zihinsel sorun taşıyan çocuk oranının da arttığına dikkat çekiyor. Şehirleşme oranının yükselmesiyle zehirli gazlarla dolu kirli havayı solumak zorunda kalan insan sayısının da artması hastalık ihtimallerini de büyütüyor. Prof. Dr. Yüksel'in verdiği bilgilere göre, kirli hava ağır olduğu için yere çöküyor. Yoğun trafikte, sobanın veya gazın çok kullanıldığı mekânlarda yerden 30-40 cm yüksekliğe kadar olan hava kirlenmiş oluyor. Yukarıdaki hava hafif ve rüzgârdan dolayı akım olduğu için daha
temiz kalıyor. Özellikle kış mevsiminde kirli havalarda dışarı çıkarılıp yoğun trafik olan yol kenarlarında yürütülen çocuklar ve arabasında taşınan bebekler zemine çöken zehirli, kurşun içeren havayı teneffüs ediyor. Kirli hava
bağışıklık sistemi tarafından yakılmadığı zaman kanser için önemli bir sebep oluşturuyor. Ayrıca, çocukta otizm,
zeka geriliği, hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, öğrenme güçlüğü ortaya çıkması için kirli havanın çok önemli bir sebep olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yüksel, "Çocuklar, yukarıdaki nispeten daha temiz havayı alabilmesi için kucakta taşınmalı, yürütülmemeli, arabasına konmamalı." diyor.
Kapalı mekânlarda içilen sigara da bina içi havanın kirlenmesine sebep oluyor
Kapalı ortamların havasını kirleten en önemli etkenlerden biri de sigara içilmesi. Sigara içmediği halde sigara dumanına maruz kalan pasif içicilerde kanser oluşma ihtimalinin daha yüksek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Adnan Yüksel şu bilgileri veriyor: "Kanser riski açısından pasif içicilik de aktif içicilik kadar zararlı. Çünkü hücre temizlenme oranı çok daha yavaş. Sigara içmeyen kişiler kesinlikle yanında sigara içirtmesin. Hele çocukların olduğu bir ortamda sigara içmek kadar çocuğa yapılacak başka bir kötülük olamaz. Bazı hamile kadınlar bile sigara içiyor. Sonra küçük,
erken doğmuş, akciğer ve göz problemi olan, zihinsel engeli olan çocuklarla yıllarca uğraşıyorlar. Erkeklerde akciğer kanserlerinin 3'te 2'sinin sebebi sigaradır. Sigaranın meşru olmadığını bütün tıp dünyası ifade etmiştir."
Alışveriş merkezlerinin havası da temiz değil
Prof. Dr. Adnan Yüksel'e göre, büyük şehirlerde yaşayan insanlar için yağışlı ve
soğuk havalarda alternatif
gezi mekânları haline gelen büyük
alışveriş merkezlerindeki hava da çocukların sağlığı için çok zararlı. Havalandırma sistemi olsa bile aşırı kalabalıkta yetersiz kalan, nemli ve kirli hava ile dolu bu mekânlarda
enfeksiyon kapma riski de artıyor. Kapalı alanda sigara dumanı da varsa çocuklar telafi edilmesi güç bir hastalık sürecine itilmiş oluyor. Bu mekânlar çocukların sosyalleşmesi, oyun parklarında eğlenmesi için
tercih edilse de, daha sakin, aşırı kalabalık olmayan yerler bulunabilir. Soğuk olsa bile yağış yoksa açık havada gezilebilir. Evde kalıp aileyle birebir
iletişim kurarak
vakit geçirmesinin çocuğun zihin ve beden sağlığı için daha iyi bir
seçim olacağı da unutulmamalı.
ZAMAN