Prof. Dr. Yılmaz, yaptığı açıklamada, çağın salgını obezite ve tip 2 diyabetin insülin direnci ile birlikte gelişen çok önemli bir sorun olduğunu, uzun süreli antiviral
tedavi gören kişilerde çörek otunun insülin direncini azaltarak hastaları antiviral tedavinin yan etkilerinden koruyabildiğini belirtti.
Yaş ilerledikçe alınan fazla kaloriler ve hareketsiz
yaşam tarzının kanda
şekeri düzenleyen insülin hormonunun giderek etkisizleşmesine yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Etki edebilmek için daha fazla insülin pankreas bezinden salgılanır ve kanda insülin seviyesi artarak hiperinsülinemi (şeker metabolizması bozukluğu) oluşur. Hiperinsülinemi kişinin kolay kilo almasına yol açar ve bu kişiler kilo vermekte de zorlanırlar.
Hiperinsülinemisi olan kişiler özellikle göbek çevresinde yağ tutar ve zamanla
kan şekeri yükselir ve şeker hastası, yani Tip 2 diyabet geliştirirler. Hiperinsülinemiye yol açan nedenler arasında bir diğer faktör de antiviral ilaçların uzun süreli kullanımıdır. Özellikle
AIDS hastalarında veya
domuz gribi gibi viral hastalıklara karşı kullanılan 'yüksek aktivitede antiretroviral tedavi' hiperinsülinemi yan etkisi yapmaktadır.''
Amerikalı bazı araştırmacıların yaptıkları bir çalışmada bu yan etkileri çörek otu kullanarak azalttıklarını ve antiviral terapinin hiperinsülinemi etkisini azalttıklarını söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, ''Can J. Physiol Pharmacol dergisinin nisan sayısında çıkan bu çalışmada, Tulane Üniversitesi'ndeki bu araştırmacılar insülin direnci gelişen kişilerin tedavilerinde çörek otunun önemini göstermişlerdir'' şeklinde konuştu.
İnsülin direncinin özellikle 45 yaş civarı kilo verme sorunu olan kişilerde mutlaka ölçülmesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, ''HOMA indeksi kullanılarak kişinin insülin direncinin olup olmadığı değerlendirilir. HOMA indeksi 3.8'den büyük çıkan kişiler insülin direnci olan ve mutlaka izlenmesi ve tedavi edilmesi gereken kişilerdir'' dedi.